Kadim olan her şeyi..

Kadim olan her şeyi yitirmek üzereyiz…

 Bu ülkede pek çok şey gittikçe manasını yitiriyor.

Manalar aleminde gezenler ise “bir tuhaf” adam olmaktan öteye gidemiyor toplumun gözünde…

Kadim kavramlarımızı kaybediyoruz artık.

Kadim olan her şeye arkaik duygularla bakıyoruz….

Ne şükür makamındayız, ne de yokluk makamında…

Manevi iklimlerden su içmez olduk.

Atlarımızı süremeyiz artık Fatih gibi denize….

Postmodern dünyanın varoşlarından beslenen muhafazakâr aydınlar olarak sadece tekrar ediyoruz bize dayatılanları

Ne sahabe var ne menkıbe…

Ne destan var, ne gülistan…

Dedem Korkut’un soy soylayıp boy boyladığı hikayeleri ise hiç kimse bilmiyor…

Zeybeği, horonu değil,Apaçi dansını izliyoruz…

Kadınlarımız saçını süpürge etmiyor artık, erkeklerimiz eve ekmek getirmiyor, kırık krakerle besleniyoruz….

Aşk’ı google’de arayacak kadar uzağız gönül bahçesinden…

Ne Ferhat çıkar içimizden ne Şirin

Sanal dünyanın yalan aşklarına, yalancıktan kahramancıklarına meftunuz…

Allah’tan koran, kuldan utanan adamları “banal” görüyoruz…

Sade somut güçten korkar hale geldik…

Bel bağlamışız, iktidara, kariyere, statükoya…

Haramsız mala ve yalansız söze dönüp bakmıyoruz bile…

Çünkü bizler 84’ü bugün yaşıyoruz…

Bolluk bakanlığından beslenen, doğrusöz bakanlığından direktif alan, sevgi bakanlığının hoşgörüsüyle kucaklanan insanlarız…

Yerli Bigbrother’lerden rahatsız olamayacak kadar “gözetlenmeyi”, kontrol altında olmayı hazmedecek kadar köleleşmiş ruhlarımız …

Yeniye dair söylenen her şey kabulümüz…

Eski mi, o bir nostalji….

Yeşilçam filmlerinde olacak kadar uzak bize artık….

 

 

 

  

Önceki ve Sonraki Yazılar