DİYARBAKIR (AA) - AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne ilişkin, "AK Parti camiası olarak erkek kadın bir araya geldik, 'Kadına şiddete hayır.' diyeceğiz. Ev ziyaretlerinde, mahalle gezilerinde, toplantılarda, sokaklarda, afiş asarak, sesimizi yükselterek kadın arkadaşlarımızla bu mücadeleyi sürdüreceğiz." dedi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla il binası önünde bir araya gelen partililer, "Kadına yönelik şiddete hayır", "Zulüm sürüyor, kadın sömürülüyor" yazılı dövizler taşıdı, pankart açtı.

AK Parti İl Başkanı Akar, yaptığı açıklamada, AK Parti camiası olarak "Kadına şiddete hayır" sloganı ve şuuruyla toplandıklarını söyledi.

Türkiye'de olduğu gibi dünyada da kadınların hala şiddet gördüğüne işaret eden Akar, tüm eğitim ve çalışmalara rağmen kadına şiddetin devam ettiğini vurguladı. Akar, şöyle konuştu:

"Kadına şiddet, dünyada bir sorun olarak karşımızda duruyor. AK Parti camiası olarak erkek kadın bir araya geldik, sadece bir gün değil devamlı olarak 'Kadına şiddete hayır.' diyeceğiz. Ev ziyaretlerinde mahalle ziyaretlerinde toplantılarda sokaklarda afiş asarak sesimizi yükselterek kadın arkadaşlarımızla birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

- "Kadına yönelik şiddet cinsel ayrımcılığa dayalı hak ihlalidir"

AK Parti Diyarbakır İl Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Evsen de toplumun geleceğini oluşturan kadınların birçok olumsuzlukla karşı karşıya geldiğini belirtti.

Kadına yönelik şiddetin cinsiyete dayanan, kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olasılığı bulunan sonuçlar doğurabildiğine dikkati çeken Evsen, bu şiddetin kimi zaman da baskı ve özgürlüklerin keyfi olarak kısıtlanması olarak görüldüğünü dile getirdi.

"Kadına yönelik şiddet cinsel ayrımcılığa dayalı hak ihlalidir. Hak ve adalet gibi özümüzde bulunan değerler toplum tarafından güvence altına alındığında bizler şiddete karşı amacımıza ulaşmış olacağız." ifadelerini kullanan Evsen, şiddetin bir insan hakkı ihlali olmasının yanı sıra aynı zamanda toplumu ve aileyi derinden etkileyen bir hastalıklı ruh hali olduğunu kaydetti.

AA