A.Cenap Kendi
Karakış fakirin çilesi
Küresel ısınma, Kış ortasında Yaz, farklı meteorolojik hava, kuraklık senaryoları derken nihayet kendimizi Kara Kışın tam ortasında bulduk. Beklenen yağışlar insanlarımızın yüzünü güldürdü.
Uzun süredir yağmura ve kara hasret Konya ve çevresi nihayet özlenen sonuçlara kavuşmuş bulunmaktadır.
Bu yağışlarla birlikte göklerden inen bu sonsuz bereket bir kesimi sevindirirken diğer bir kesimi de olumsuz etkilemiştir.
Başta fakirin çilesi yüreklerimizi yakmaktadır. Bu çile aşağı yukarı hepimizin ortak sorunu olmasına rağmen dört gözden mahrum fakiri daha çok etkilemiş durumdadır.
Çeşitli Sosyal yardımlaşma Kurumlarının, yaşam savaşı veren kesimlere kepçe kepçe yemekler dağıtan, odun kömür dağıtan Aşevlerinin ve Hayırhah insanlarımızın bu girişimleri gerçekten takdire layık tır.
Bir de bu gariban kesimin Oto Tamirhaneleri gibi ilkel şartlarda çalışan çocuklarının durumları yakar yüreklerimizi.
Varlıklı kesimin çocukları sokakta Kartopu oynayıp kızak kayarken, onlar ki yattıkları bir Arabanın altında çalışırken kirli elleri bileklerine kadar soğuktan kızarmış vaziyette acınacak hallerdedir. Üstelik karın tokluğuna…
Böylesine ağır Kış şartlarında bizler Kaloriferli evlerde oturan, lüks arabalarda keyf çatlatırken onları asla asla unutmamalıyız. Acımasız hayatı görüp gözetlemeliyiz.
Madalyanın bir diğer yüzü de Dağlarda vahşi hayatı yaşayan Kurdun Kuşun, Çakalın vahşet içeren değişmez bir kanunu var hesapta. Bu da hayatın bir başka yönü. Bu acımasız hayatı görüp gözetleyemiyoruz ama hissediyoruz işte..
Balkonumuza çıkıp etrafımıza bir baktığımızda çevre dağların görünümü seyretmeye değer doğrusu. Her ne olursa olsun her mevsimin kendine göre bir güzelliği var.
Bu güzelliklerin devamını gönülden diliyor bereketli yıllara, bol kazançlı günlere vesile olmasını diliyoruz.