M. Ali Köseoğlu
Kardeşlik bildirisi
Cuma günü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya’daydı...
Öğleyin AK Parti İl Teşkilatı Tanıtım ve Medya Birim Başkanlığı tarafından düzenlenen 7. Tanıtım Medya Günleri’ne katıldı... Akşama doğru kendisiyle özel bir söyleşi yapma imkânı da buldum. Söyleşiyi inşallah önümüzdeki günlerde yayımlarız...
***
Kulu-Cihanbeyli Yardımlaşma, Kültür ve Çevre Derneği’nin düzenlediği, Bülent Arınç’ın katılımıyla gerçekleşen “Milli Birlik ve Kardeşlik Buluşmaları” da önemliydi...
Necmettin Erbakan Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Zekeriya Mızrak ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş hocalarımla birlikte dinledik konuşmaları... Haber bültenlerinde Arınç’ın anlattıklarını uzun uzun okumuşsunuzdur. Dinleyenler için önemli ayrıntılar içeren ve Çözüm Süreci’nin kodlarını okumamızı sağlayan bir konuşmaydı.
***
Programın açılışında konuşan Kulu-Cihanbeyli Yardımlaşma, Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Ramazan Yaşar’ın sözleri ise tam bir ‘kardeşlik bildirisi’ydi. Ramazan Yaşar’ı kutluyorum.
Çok dikkatli hazırlanmış, titiz cümlelerle bezeli, ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen bir konuşma yaptı...
Her satırı ince bir sanatkârlık ürünü olan ve dinleyenin feyz alacağı konuşmasının da tam metnini inşallah yayınlayacağız... Yayınlayalım ki; her satırında bizim de imzamızın olduğu belgelensin.
***
Fakat tamamını yayımlamadan önce konuşmadan altını çizdiğim satırları hemen istifadenize sunmak istiyorum. İşte Kulu-Cihanbeyli Yardımlaşma, Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Ramazan Yaşar’ın konuşmasından işaretlediklerim:
-Sizleri Fatih’in, Selahaddin’in; Mevlan’nın, Saidi Nursi’nin; Mehmet Akif’in, Ahmedi Hani’nin; anti savaş, anti terör, anti bölücü; barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik ruhuyla dolu selamıyla selamlıyorum…
-Türklerin ve Kürtlerin, Kulu, Cihanbeyli ve Yunak’ta yüz yıllardır barış ve kardeşliğin en güzel örneklerini sergileyerekortaya koyduğu fotoğraf, çözüm sürecinde de en önemli yol gösterici olabilir. Burada birlikte yaşamanın güzelliklerine dair binlerce hikaye bulmak mümkündür. Kardeşliğimizi yıkmak için önümüze kötü ve çirkin fotoğraflar koyanlara karşı; Kulu ve Cihanbeyli’de onlara karşı kullanabileceğimiz güzelliklerle dolu sayısız fotoğraf karesi mevcuttur.
-Ülkemiz tarihi bir dönemden geçiyor. Mirasını devraldığımız Osmanlının varisi olmak kolay taşınacak bir misyon değildir. Bu mirası korumak ve bu misyonu daha ileri taşımak da kolay olmuyor. Etrafımızda ve içimizde ülkemize ve insanımıza karşı kurulan tüm tuzakların hedefinde bu kutlu dava ve bu kadim miras vardır. Dün bu saldırılar nasıl başarıyla savuşturulduysa, 30 yıldır muhatap olduğumuz terör sorununu da, millet olarak, savuşturacak güce, birlik, beraberlik ve iradeye sahibiz.
-Bu topraklar üzerinde Türk vardır, Kürt vardır. Arap, Laz, Çerkez vardır. Ancak altında toplandıkları çatının adı Türkiye’dir. Bu topraklar üzerinde Sünni vardır, Alevi vardır. Ancak altında toplandıkları bu çatının adı İslam’dır…Herkesi bu çatıların altında buluşmaya davet ediyoruz…
-Savaşın devamı için can verme cesaretini gösterenlere karşı, bizim de barış için aynı cesarete sahip olmamız gerekiyor. Gerekirse barışın rehin alındığı yere gidip onu alıp halkımıza armağan edeceğiz. 100 yıldır barışa ve huzura hasret bu topraklara borcumuzu ödemenin zamanı gelmiştir. Savaş için bedel ödeyenlere karşı, biz de barış için bedel ödemeye hazır olduğumuzu buradan ilan ediyoruz.
-Sevgi çiçekleriyle bezenmiş, bin yıllık kardeşlik çınarlarının yetiştiği Konya, Hakkari, İstanbul, Diyarbakır buna izin vermeyecektir. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle “Bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine. Bizim kardeşliğimize kast etmek kimin haddine. Bizi birbirimize düşürmek, düşman eylemek kimin haddine.” Türkler ve Kürtleri, Evs ve Hazreç kabilesi yapmak istiyorlar. Oysa bizler Muhacir ve Ensarız. Geçmişte yaşananları tedavi etmek ve kardeşliğimizi eski günlerine döndürmek için herkes birey olarak kendi içinde bir savaş başlatmalı.
-Kürtler, Anadolu’nun kapılarının Türklere açılması için Alparslan’ın ordusunda nasıl yer aldılarsa, Türkler de Kudüs’ü haçlılardan temizlemek için Selahaddin’in ordusunda aynı duygu ve düşüncelerle yer almışlardır. Bugün de “Çözüm Sürecinin” başarısı için Türklere ve Kürtlere tarihi bir görev düşüyor. Çözüm sürecinde, devletimizin ortaya koyduğu iradenin yanında durarak, barışı bir daha bu topraklardan ayrılamamak üzere koruma altına almanın zamanı gelmiştir. Barış ve kardeşlik İslam’dandır. İslam ise Nuh’un gemisidir. Ona binen felaha kavuşur.
-Bugün öyle kutlu, öyle şanlı, öyle anlamlı ve önemli bir tarihi gündür. Malazgirt’te, Kudüs’te, Çaldıran’da, Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Maraş’ta, Antep’te, Urfa’da, Sakarya’da kardeşlik destanları yazan bu halklara şimdi kim ayrılık şarkıları yazdırabilir? Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Bediüzzaman Said-i Nursi hazretleri ne güzel söylemiş, “Bana eskiden Said-i Kürdi derlerdi. Ben Kürtçü değilim. Müslüman biri kavmiyetçi olamaz. Türk, Kürt yok. İslamlık hepsini birleştirmiştir.”
-Biliyoruz ki, bundan sonraki süreç daha zor olacak. Savaşmak kolay, barışı korumak zordur. Kavgada zafer, barış yapmaktır. Barışı korumanın, empati yapmanın yolunu bulmamız gerekiyor. Şu sözlere hangi vatan, millet, bayrak ve ezan sevdalısının itirazı olabilir; “Bizi bölmek, çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı inatla birleşeceğiz.
-Çanakkale’de omuz omuz şehit düşen Türklerle Kürtler, 1920 Meclisi’ni birlikte açmışlardır. Ortak geçmişimizin ortaya koyduğu gerçek, ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir.” Yaşanan acıları unutmak kolay değil, ama çocuklarımıza, gençlerimize aynı şeyleri yaşatmamak için geçmişi unutmayı denemeli ve bunu başarabilmeliyiz.
-Konuşmamı Allah’ın bir emrini hatırlatarak bitirmek istiyorum; Allahu Teala Hucurat Suresi’nin 10’uncu ayetinde diyor ki; “Mü’minler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’ın emirlerine uygun yaşayın ki rahmete nâil olasınız.”
Allah’ım biz senin emrini insanlara tebliğ ettik! Sen şahit ol, sen şahit ol, sen şahit ol…
***
Kulu-Cihanbeyli Yardımlaşma, Kültür ve Çevre Derneği’ni kutluyorum...
Başkan Ramazan Yaşar’ı tebrik ediyorum...
Bildirilerine aynen katılıyorum.