Kerbela aklıma Düştü!

   Ahh! Kerbela! Ne belalı talihin var. Kaç yangını saklarsın içinde? Sen mi Kerbela’sın yüreğim mi sen, bilinmez. Evlad-ı Resul bağrında, Ehl-i Beyt sevdalılarının inkirazı ve feryadı her yerde… Ne deva bulunmaz bir yaran var ki her saat tazelenir yüreklerde. Ne talihsiz katliamları saklarsın ki içinde, sahneleri yaşadığım gibi gerçek…

         “ Hasanım ağu içti, Leb-i sükker ah çeker

          Hüseyin attan düştü kim eşikâr ah çeker

          Nerde kalmış acaba Bak Zülfikâr ah çeker.

          Fatma ana ciğeri sızlar sızlar ah çeker.”

      Kahrolası o menfur zaman, aldı Nebi’nin (s.a.v.) ciğer pârelerini… Hüseyin attan düştü sahra-yı Kerbelâ’ya…

        “ Hüseyin attan düştü sahra-yı Kerbelâ’ya

         Cibril yetiş haber ver Sultân-ı Enbiya’ya”

      Hüseyin’in kanına karıştı gözyaşı seylapları, ah etti boyun büktü Nebi’nin evlatları…

      Kerbelâ’da feryatlar Medine dağlarında yankılanır. Sular sarhoş olmuş vurur başını taşlara, seller bir başka akar o gün… Kuşlar figan eder, bülbül gülü unutmuş; bugün Hüseyin için ağlar. Baykuşlar halkada Hû çeker, kendi lisanlarınca ağlar... O gün başkaydı Kerbelâ’nın çehresi; bugün daha bir başka… Kulak versen bu beldeye hala sahranın da çölün de feryadını duyarsın…

      “ Medine dağlarında susamla sümbül ağlar

       Dağlar haykırır inler sular sarhoş, sel ağlar.

       Cümle kuşlar figanda, bak dertli bülbül ağlar.

       Virânede baykuşlar “Hûu” çeker, yıl yıl ağlar.

       Kerbelâ’ya kulak ver sahra ağlar çöl ağlar”

          Bilmem ki lanet okumak kârın mı ey nefsim! Bu öyle bir yangın ki bugün senin ahların da karıştı mazlumların ahına… Diyenin dediğini istifham edip sakladım yüreğimde-affet Allah’ım-: zulm ile abâd olanın akıbeti hangi gün berbât olacak?!... Lânet olsun Yezide!

        “Lânet olsun Yezid’e Şâh u Gedâ, kul ağlar,

        Ey Murtezâ gel yetiş! Binekte düldül ağlar.

        Hasan’ım ağu içmiş, gözyaşları sel ağlar

        Kerbelâ imdat ister, gözetilen yol ağlar.”  

            Asırlar geçse de sönmedi sönesi yangın!.. Hala bugün Hasan’ın matemli feryâdı duyulur uzaklardan… O gün bugündür, Hasan matemde, Fatma ana matemde, Şah-ı Merdân / Haydar-ı Kerrâr matemde, susam matemde, sümbül matemde, sular matemde, seller matemde, dağlar matemde, Kerbelâ matemde, baykuş matemde, bülbül matemde, gözünden akacak bir damlaya damarlarımızda dolaşan bütün kanımız son damlasına kadar feda olsun, Rehber(a.s.) matemde!... Ey nefsim koy gülmeyi bi kenara, düştün bak bugün, sen de matemdesin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.