Mehmetçiğimiz, Afrin’de bir yandan destan yazıyor, bir yandan da verdiği mesajlarla kendi halkımızı titretip uyandırırken, karşımızdakilerin kalbine de korku salıyor.

Mehmetçiğin tek kelimeyle verdiği mesaj öylesine güçlü, öylesine anlam dolu ki bu tek kelimeye bir kitap yazılabilir. 

Gazetecinin istikamet nereye sorusuna “Kızıl Elma”, ailene mesajın ne sorusuna “beklemesinler”, Türk halkına mesajın ne sorusuna da “Bu Vatanı bölemezler” diye cevap veren bu yiğit Mehmetçik, mesajlarıyla hepimizin yüreğine dokunuverdi.

Türk devletleri nezdinde bir hedefi ve amacı ifade eden Kızıl Elma; ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi belirtir. Aynı zamanda cihan hâkimiyeti idealinin göstergesi olmuştur.

Kızıl Elma Ülküsü, yeniçeriler arasında yaygınlık kazanmış ve onların savaşma azmini yüksek tutmak için kullanılmış bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kızıl Elma’nın ilk kez Orta Asya Türkleri arasında doğduğu; Ergenekon Destanında Ergenekon’dan dışarıya çıkma ve kaybedilmiş eski yurdu geri alma idealini simgelediği, Osmanlı ile birlikte de tarihe ve edebiyata mal olduğu kabul edilir.

Osmanlılar döneminde özellikle Batı diyarlarına doğru yürütülen bir cihadın sembolü olduğu anlayışı hâkimdir.

Osmanlı’nın Avrupa’da fethetmeyi istediği önemli şehirler, “Kızıl Elma” olarak anılmıştır. Çeşitli kaynaklarda, Fatih Sultan Mehmet devrinden başlayarak III. Selim dönemine kadar Türk askerlerinin “Padişahım, biz senin uğrunda ta Kafdağı’nın ötesine, Kızılelma'ya dek varırız” sözlerini dillerinden düşürmediği ifade edilir.

Kızıl Elma, bir fetihten diğerine uzanan bir anlayıştır. Kızıl Elma, bir zaferden diğerine koşulan bir ülküdür. Kızıl Elma, böylece fetihlerden fetihlere, zaferlerden zaferlere yol bulan bir ideal ve hiçbir zaman sonu olmayan bir mefkûredir. 

Cumhurbaşkanımızın, “bizim bir Kızıl Elmamız var. O hedefe doğru gidiyoruz” açıklaması ve Mehmetçiğimizin “istikamet Kızıl Elma” demesi, yüce bir amaca, ulvi bir gayeye hizmet etme ve o uğurda can pahasına cihad etme mesajı vermektedir.

Ailesine verdiği “beklemesinler” mesajı da, Kızıl Elma mesajının bir devamı ve o mesajın tamamlayıcısı mahiyetindedir.

Mehmetçik, “beklemesinler” derken, biz cihada gidiyoruz, bu yolda şehit olmak var, onun için beklemesinler mesajını vermiştir.

Mehmetçik bu tek kelimelik cevapla şu mesajı vermiştir: “Ailem beni beklemesin, benim canım bu vatan için fedadır. Ailem bensiz kalsın ama yeter ki mazlumların canı kurtulsun, ülkem huzura kavuşsun.”

İşte bu anlayış, Milletin huzur ve güvenliği için kendi canından kendi ailesinden kendi evladından vazgeçen anlayıştır. Bu da ancak Mehmetçikte mevcuttur.

Mehmetçik, Türk halkına verdiği “bu vatanı bölemezler” mesajıyla da son noktayı koymuş ve ulvi bir gaye için cihad eden bir milletin vatanını asla böldürmeyeceğini bütün dünyaya haykırmıştır.

Her üç kavramın bütünüyle taşıdığı anlam şudur:

Vatanımıza sahip çıkmak ve ulvi hedefimize ulaşmak uğruna, şehadet şerbetini seve seve içeriz. Bu yolda ailemizden de, sevdiklerimizden de vazgeçeriz ama hiçbir zaman vatanımızı böldürmeyiz.

Bir başka Mehmetçik de şu mesajı veriyor: “Sefer bizden, zafer Allah’tandır.”

Başka bir Mehmetçiğin verdiği mesaj da şöyle: “Biz savaşa değil düğüne gidiyoruz. Moralimiz ve keyfimiz gayet yerinde. Zaman, Vatan borcunu ödeme zamanı.”

Ölüme bile düğüne gider gibi giden Mehmetlerin, Vatanı için evladü iyalinden vazgeçen yiğitlerin, biz seferden sorumluyuz, zafer Allah’tandır düşüncesinde olan kahramanların bileğini kim bükebilir?

Sağ olun var olun Mehmetler, Rabbim size nice zaferler bahşetsin. Türkiye’miz payidar, ordumuz muzaffer olsun. Dahili ve harici düşmanlarımız yerle yeksan olsun.  

Şu duamızı tekrar yapalım:

Allah’ım, Tükiye’de düşerse yeryüzünde senin dinini yüceltecek, zalimlerin önüne set olacak, mazlumlara kucak açacak hiçbir ülke kalmayacak. Sen Türkiye’mizi koru Ya Rabbi.

Yazımı yeni yazdığım “Vur Mehmedim” şiiri ile tamamlıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

VUR MEHMEDİM 

Ulvi bir gaye için sınır dışına gittin, 

Düşmanını korkudan tir tir titrettin, 

Heybetinden yeri göğü inlettin, 

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye. 

Afrin dağlarında destanlar yazdın, 

İnsanlık ne demek, tarihe kazıdın, 

PKK canilerinin mezarını kazdın, 

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye. 

Bütün dünya gördü Mehmetçik kimmiş?

Arslanlar gelince, çakallar nasıl da sinmiş,

Meğer hainin arkasındaki büyük zalimmiş,  

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye. 

Dağıtırsın bütün terör yuvalarını, 

Başlarına geçirirsin tüm ocaklarını, 

Kovalarsın pes edene kadar kaçanlarını, 

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye. 

Türkiye’nin toprağına göz dikmek de ne, 

Bayrağımızı indirmek kimin haddine, 

Göster günlerini, aman verme haine, 

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye. 

Vatan için ölüme gülerek gidersin,

Şehadet şerbetini seve seve içersin,

Hainlerin, zalimlerin kefenini biçersin,

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye.

Ülkemiz huzura, güvene kavuşsun diye,

Terörden, anarşiden arınsın diye,

Teröristler cehennemi boylasın diye,

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye

Bütün dünya bir olsa da, biz diz çökmeyiz, 

Fatihin, Yavuzun, Süleyman’ın nesliyiz, 

Zalime en büyük set, mazlumun ümidiyiz, 

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye. 

Salih Sedat der ki, Rabbim korusun sizi,

Daha nice zaferler takip etsin zaferinizi,

Hiçbir zaman büktürmesin bileğinizi,

Vur Mehmedim, vur kurtulsun Türkiye.