Komutanlıkta yakalanan eski emniyet müdürü darbeyi televizyondan öğrenmiş

Komutanlıkta yakalanan eski emniyet müdürü darbeyi televizyondan öğrenmiş

Mersin'de, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, örgütün elebaşı Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, aralarında tutuklu eski tuğamiral Demirhan ve eski 3. sınıf emniyet müdürü Dağdelen'in de bulunduğu 21'i tutuklu 32 sanığın yargılanmasına devam edildi- Darb

MERSİN (AA) - Mersin'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin davada, polis telsiziyle sıkıyönetimin duyurulmasını sağladığı iddia edilen ve Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanlığından kaçarken yakalanan eski 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen, darbe girişimini komutanlıkta televizyon izlerken öğrendiğini ileri sürdü.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, aralarında eski Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ve Dağdelen'in de bulunduğu, çoğunluğu rütbeli askerlerden oluşan 2'si firari 21'i tutuklu 32 sanığın Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın devam eden 3. celsesinde, sanıklar, avukatları ve sanık yakınları hazır bulundu.

Cumhuriyet savcısı, mütalaasında tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Tanık ifadelerine karşı sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilen duruşmada, darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanlığından kaçarken yakalanan ve Demirhan'a sıkıyönetimin duyurulması için polis telsizini verdiği iddia edilen tutuklu sanıklardan Dağdelen, gözaltına alınmadan önce birliğe gelen polisleri tehdit ettiği iddialarını reddederek, asker ile polis arasında bir çatışma yaşanmaması için tarafları uyardığını ileri sürdü.

Dağdelen, Demirhan'a, 112 koordinasyon merkezinin "işgal" edilmesi yönünde tavsiyede bulunmadığını da savunarak, "15 Temmuz'da eski tuğamirale, sıkıyönetim anonsunu yapması için polis telsizimi verdiğim söyleniyor. Bu da doğru değil. Telsizin nasıl alınıp, verildiği ortada. Demirhan, şoförü vasıtasıyla aracımda olan telsizimi aldırttı. Ben, telefonlara bakmayan dönemin İl Emniyet Müdürlüğüne vekalet eden Yakup Usta'ya ulaşmak için telsizi kullanacağını düşünüyordum." dedi.

Hakkındaki "sıkıyönetim komutan yardımcısı" iddialarını da kabul etmediğini söyleyen Dağdelen, FETÖ'nün şifreli mesaj programı "Eagle"ı kullanıp, kullanmadığını hatırlamadığını ileri sürdü.

- Tahliye istemedi

Dağdelen, darbe girişiminde yer almadığını savunarak, şöyle konuştu:

"Tahliye talep etmiyorum. Yargılanmanın sonuna kadar tutuklu kalmak istiyorum. Yargılamanın sonucunda suçsuz olduğum ortaya çıkacak. 15 Temmuz'da tuğamiralin yanında olan, sonrasında kaçan albayların yalan iddiaları ortaya çıkacak. Bana Ankara'dan mail geldiği, mesaj geldiği, bunun üzerine gidip Demirhan'ın emrine girdiğim, bunlar hep yalan. Ben darbe girişimini o sırada televizyon izlerken öğrendim."

TSK'dan ihraç edilen eski Deniz İkmal Binbaşı İlhan Tabur da sözde sıkıyönetimin ilan edildiği ve Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanlığında toplantı yapıldığı sırada yaylada olduğunu belirterek, komutanlığa 01.20'de girdiğini söyledi.

Savunmasında, askerlerin sokağa çıkma ihtimaline karşı yemek şirketinden bin kumanya istettiği iddialarına da yer veren Tabur, şöyle devam etti:

"Hakkımdaki iddiaların çoğu, ben birliğe gelmeden olan şeyler. Baz istasyonu kayıtlarına göre toplantının yapıldığı saatte de kumanya, yemek talimatı konusunun olduğu saatte de birlikte olmadığım ortadadır. Geçmişte, ekmek alım ihalesinde usulsüzlük yapan FETÖ'cü ekmek şirketini şikayet ettiğim ve usulsüzlüğü ortaya çıkardığım için bugün benden intikam alıyorlar, kumpas kuruyorlar. Bu usulsüzlüğü ortaya çıkardığım için o dönem Deniz Kuvvetleri tarafından takdir nişanıyla ödüllendirildim. Ben nasıl FETÖ'cü olabilirim? Kesinlikle darbenin içerisinde yer almadım. Ben o gün kan dökülmemesi için mücadele ettim. Ne kendim, ne ailem, ne de 3. derece akrabalarım arasında bir kişi bile bu örgütten değildir. Tahliyemi talep ediyorum."

- "Yeni karakol komutanınız iddiası"

Eski AKUT Mersin ekibinin lideri Hakan Topal da hakkındaki örgüt üyeliği ve darbe girişimi suçlamalarını reddederek, "15 Temmuz'da her vatandaş gibi ben de yardımcı olabileceğim bir konu olur mu diye dışarıya çıktım. Bir polis çocuğu olduğum ve polise güvenilebilir bir meslek olduğunu düşündüğümden okul aile birliğinden tanıdığım polis merkezi amiri tutuklu sanık Süleyman Akçin'i aradım ve Mersin'de olan biteni öğrenmek için yanına gittim. Karakola gittiğimde tanımadığım bir kişi 'Bu kim' deyince Akçin de 'Yeni karakol komutanınız' gibi bir ifade kullandı. Neden böyle bir şey dedi ben de anlamadım. Benim darbeyle, silahla hiç işim olmaz." diye konuştu.

Mahkeme heyeti, diğer tutuklu sanıkları da dinledikten sonra oturumun yarın devam etmesine karar verdi.

- Dava

Davanın 20 Haziran 2017'de görülen ilk celsesinde, 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı olarak görev yapan ve kendisini sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan eden eski Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, TSK'dan ihraç edilen eski Deniz İkmal Binbaşı İlhan Tabur ve eski Harekat Şube Müdürü Kurmay Yüzbaşı Ali Gül'ün de aralarında olduğu bir kısım sanık savunmalarını yaparken, eski 3. sınıf emniyet müdürü tutuklu sanık Hasan Basri Dağdelen ifade vermek için ek süre istemişti.

Heyet, olay gecesi Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanlığının Güvenlik Harekat Merkezi'nde telsiz ve güvenlik kameraları operatörlüğü yapan eski uzman çavuş Mehmet Şimşek, Demirhan'ın emir astsubaylığını yapan eski uzman çavuş Ahmet Tufan Özbar ve eski polis Mustafa Gezginci'nin yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla tahliye edilmelerine karar vermişti.

İlk olarak 29 sanığın yargılandığı dosyada sanık sayısı, farklı bir dosyadan yargılanan 6 askerin de eklenmesiyle 35'e çıkmış, 10 Ekim 2017'de başlayan ikinci celsede de Dağdelen ile tutuksuz yargılanan sanıklardan dönemin Kurmay Başkanı Albay Tayfun Ergi ve emekli Deniz Binbaşı Mehmet Emin Ceylan ifade vermişti.

Aynı celsede tanıkları dinleyen heyet, Demirhan'ın koruması eski uzman çavuş Seyhan Açar ile şoförü Kadir Nevzat Yontkan'ın ev hapsi şartıyla tahliyelerine, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

Heyet ayrıca, sonradan dava dosyasıyla birleştirilen tutuksuz yargılanan 6 eski askerin yer aldığı dosyanın da dava dosyasından ayrılmasına hükmetmişti.

Davada 29'a düşen sanık sayısı, celse arasında farklı bir dosyanın daha eklenmesiyle 32'ye yükselmişti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı