Salih Sedat Ersöz
Konya bugünlerde Kültürel Faaliyetlerin zirvesinde
Konya’da son günlerde gerçekleştirilen kültürel faaliyetlerin zirveye ulaşması bizleri son derece memnun ediyor. Öncelikle 7 Aralık’ta başlayan ve 17 Aralık Şeb-i Arus merasimine kadar sürecek olan Hz. Mevlâna’yı anma ve 741. Vuslat yıldönümü törenleri kapsamındaki 130 etkinlik gerçekten Konya’mızın sesini Türkiye’ye ve dünyaya duyurmaya yetecek seviyededir.
Gerek insanın ruhuna işleyen ney sesinin eşliğinde yapılan sema icrası, gerekse konferans, panel ve sergi gibi etkinliklerin tamamı H. Mevlâna’yı anmanın yanında onu anlamaya ve yaşamaya çalışmanın faaliyetleri olarak görülmelidir. Sema’nın ve ney sesinin güzelliğinin, bilhassa törenlere ilk katılan kişiler üzerinde büyük etki yaptığı şüphesizdir. Hz. Mevlâna’nın düşünce sisteminin anlatıldığı konferans ve paneller ile bu etkilenmenin pekiştirilmesi de ayrı bir güzelliktir. Böylece Konya’ya gelerek Vuslat törenlerine katılan insanlarımıza, “Ben yaşadığım sürece Kur’an’ın kölesiyim, Hz. Muhammed’in yolunun toprağıyım. Benden, bundan başka bir söz nakleden olursa ondan da o sözlerden de bizarım, şikâyetçiyim” diyen Mevlâna’nın temel düşünce sistemi olan İslâm dininin güzellikleri tebliğ edilmiş oluyor.
“Bizi görmek, bizi duymak, bizi anlamak için yüzünü gözünü kirlerden yıka, önce temizlen, kirlerden kurtul. Çünkü kirli bir insan bizi asla göremez, bizi duyamaz, bizi anlayamaz” diyen Hz. Mevlâna, bu sözüyle insanların gönül kirlerinden arınmalarını, kalplerini ve gönüllerini pak etmelerini istemektedir. Hz. Mevlâna, “Allah için ağlayan göz ne mübarektir. O’nun aşkıyla yanıp kavrulan yürek ne mukaddestir” diyerek yüreklerin ve gönüllerin bağlanması gereken gerçek aşk yolunu göstermiş ve ilahi aşk mesajını tüm dünyaya duyurmuştur.
Vuslat törenlerinde yapılmak istenen ve yapılmakta olan, bu düşüncelerin ve bu anlayışın, gelen insanlara aktarılmasıdır. Hz. Mevlâna’yı anlamak noktasında, törenlere gelen insanımıza da görev düşüyor. Semayı sadece bir ritüelden ibaret olarak görmek ve film izler gibi hayranlıkla izleyip gitmek, Hz. Mevlâna’yı anlamaya yetmeyecektir.
*** *** ***
Şehrimizde, geçtiğimiz günlerde düzenlenen ikinci güzel etkinlik, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Konya Kitap Günleri” oldu. Tarihi Şehir Meydanı’nda 10 gün boyunca açık kalan ve Türkiye genelinden 157 yayınevinin katıldığı Konya Kitap Günleri, söyleşiler ve imza günleri ile Konya kültür hayatında iz bıraktı. Yaklaşık 150 bin kitapseverin katıldığı Konya Kitap Günleri’ne onur konuğu olarak edebiyat dünyasının önemli ve ünlü isimleri olan, Yedi Güzel Adam’dan hayatta kalan Nuri Pakdil ile Rasim Özdenören’ de katıldı. Konya Kitap Günleri’ne böylesine büyük oranda ilgi gösterilmesi memnuniyet vericidir. Konya’nın kültürle ve kitapla gündeme gelmesi son derece önemlidir. Toplumun kitap okuma alışkanlığına katkı yapan Konya Kitap Günleri’nin geleneksel olarak devam edeceğinin açıklanması da sevindiricidir.
Büyükşehir Belediyesi’nin son günlerde yaptığı bir başka kültürel hizmet, “Anadolu’da Selçuklu” belgeselini kültür dünyamıza kazandırması olmuştur. Daha önce başta Mesnevi olmak üzere Konya Ansiklopedisi, Salnameler, Kadı Sicilleri gibi çok sayıda eser yayımlayan Büyükşehir, kültürümüzün genç kuşaklara aktarılmasına önem ve öncelik vererek “Şehir ve Bilge (Hz. Mevlana) Belgeseli” ile Konya yöresine ait türkülerin derlendiği albümü TRT ile ortak proje olarak tamamlayıp kültür hayatına armağan etmiştir.
Bu defa da, Konya’da geçmişle gelecek arasında bağ kurma ve Selçuklu mirasını koruma kapsamında, Büyükşehir - TRT işbirliğiyle başta Konya’mız olmak üzere Selçuklu mirasının bulunduğu 20 ilde çekimleri yapılan “Anadolu’da Selçuklu” belgeseli kültür dünyamıza kazandırılmıştır.
*** *** ***
TYB Konya Şubesi tarafından düzenlenen ve yıl boyu her Cumartesi günü icra edilen kültürel faaliyetler programının 2014 yılı etkinlikleri sona erdi. TYB Konya Şubesi’nce düzenlenen 2014 yılı son etkinliği geçtiğimiz Cumartesi günü, Prof. Dr. Ahmet Çaycı’nın “Osmanlı Dönemi Konya’sı” konulu sunumuyla gerçekleştirildi. Yıl içinde 30 program düzenleyerek aksatmadan icra eden ve Konya’nın tarihinde olduğu gibi yeniden bir ilim ve irfan şehri olması için gayret eden TYB Konya Şubesi’nin Konya kültürüne olan katkısı oldukça fazladır. Her Salı günü akşamları kültürel faaliyetlerine ara vermeden devam eden ve kültürümüze bir hayli katkısı olan Konya Aydınlar Ocağı’nın etkinliklerini de belirtmek gerekir.
Bu arada, Memleket gazetemizin köşesinde kaleme aldığım yazılarımdan ayrı olarak, Kanal 42 TV’ de düzenlediğim, kültürel ve sosyal bir faaliyet olan Hasbihal programı da her Pazar devam etmektedir. Geçtiğimiz Pazar günü Halil Ürün Başkanımla kültürel anlamda canlı ve keyifli bir hasbihal gerçekleştirdik. Bu Pazar günü de Tuğrul İnançer üstadımızla “Hz. Mevlâna’yı anlamak” konulu bir hasbihal yapacağız İnşallah… Dualarınızla birlikte sizleri de programımıza bekliyoruz.
Bir tarih ve kültür şehri olan Konya’mız, Anadolu Selçuklulara 250 yıl başkentlik yapmış, misyonu olan kadim bir şehirdir. Kadim şehirler için kültürel ve sosyal faaliyetler, en az fiziki ve teknik hizmetler kadar hatta onlardan daha fazla oranda önemlidir. Bu anlamda adım atan ve gayret eden herkese şükran borçluyuz. Sağlıklı ve mutlu kalınız efendim.