M. Ali Köseoğlu
Konya’da yaşanır!
Bazen de içimizi boş yere kararttığımızı düşünüyorum…
Bu şehirde iyi işler oluyor…
Siz bakmayın yaşlanabilir şehirler sıralamasında Konya’nın 57. gösterildiğine…
İllüzyon gibi bir şey bu…
Hani Konya’nın 57. sırada olmasına şaşırıp isyan ediyoruz, daha aşağılarda olması gerektiğini söylüyoruz ya…
Gümüşhane’de bunun tam tersi yaşanıyor…
Derginin yaptığı çalışmada 30. sırada yer alan Gümüşhane’de, bu kadar önlerde olmak tuhaf karşılanıyor.
Evet, böyle.
Gümüşhane Tüketiciler Derneği Başkanı Sinan Akıncı, “100 kilometre yanımızdaki Trabzon’da 1 TL’ye satılan kavun, Gümüşhane’de 1,5 TL. Kelkit’te 0,75 TL’ye satılan domates Gümüşhane’de 1 TL. Bu şehir nasıl oluyor da en yaşanabilir şehirlerden birisi oluyor. Bu çalışmayı yapan arkadaşlarımızın kriterlerini ve nasıl bir alan çalışması yaptıklarını merak ediyorum” diyerek yeni bir kriter getiriyor mesela…
Kavun ve domates kriterine bakarak Konya’yı daha önlere taşıyabilir miyiz bilmiyorum, ama 23 Eylül’de başlayan 6. Konya Uluslararası Mistik Müzik Festivali sayesinde dünyanın dikkatini çektiğimizi söyleyebilirim.
Daha önce Vuslat Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında yapılmakta iken geçen yıldan itibaren Hz. Mevlana’nın Doğum Yıldönümü Etkinlikleri kapsamına dâhil edilen festivali Türkiye’nin çeşitli illerinin yanı sıra değişik ülkelerden turistlerin de izlemeye geldiğini görünce şaşırmadım değil…
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Mevlana’nın 802. doğum yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen festival kapsamında, cumartesi akşamı Kazakistan’dan Yesevi Topluluğu vardı…
Tarihi Kentler Birliği toplantısının da Konya’da olmasıyla festivale katılımın oldukça yoğun olduğunu gözlemledim.
Fakat çıkışta, çeşitli turizm acentelerine ait araçları görünce sevincim bir kat daha arttı… Çünkü festival kapalı devre bir yayınla şehir içinde yaşanıp bitmiyordu…
Yesevi Topluluğu, sözü uzatmadan söylemeliyim ki; festivalde şimdiye dek yer alan en ‘hikmetli’ topluluktu.
Kimseye haksızlık etmek istemem ama Kazakistan gibi bir coğrafyandan, 5 bin kilometre öteden kalkıp gelen topluluğun icra ettiği eserler içimizi kıpır kıpır yaptı.
Yıllarca komünizmin baskısı altında kalan topraklardan Hoca Ahmed Yesevi başta olmak üzere Süleyman Bakırgani, Muhammed Harezmi, Ak İşan ve Şakarim’in nasihat ve telkinlerini bize ulaştıran topluluğun Mevlana’nın Doğum Yıldönümü’ne de ayrı bir anlam kattığını söylemem gerekiyor.
***
Programın sonunda, grubu ayakta alkışlayan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülmelik Ötegen’den bugüne kadarki etkinliklerle bir kıyas yapmasını istedim.
O da, kilometrelerce ötelerden ama bize bu kadar yakın bir ses olduklarını söyledi.
Her gurubun ayrı ayrı ele alınması gerektiğini fakat Yesevi Topluluğu’nun da festivale ayrı bir heyecan kattığını anlattı.
Daha sonra çıkışta görüştüğüm İl Kültür Müdürü Mustafa Çıpan’a “Bu gece mistik müziğe doyduk” dediğimde, daha çok güzel etkinliklerin olacağını söyledi.
O da Yesevi Topluluğu’nun geceye çok iyi hazırlanmış olduğunu belirterek, mutluluğunu ortaya koydu.
Kendisine Kazakistan Milli Kıyafeti de giydirilen Mustafa Çıpan Bey’i gerçekten kutluyorum…
Alnını terlettiğine değdi.
Festivalin sanat kurulunda yer alan Vali Yardımcıları Zikri Şahin ve Nevzat Dalkıran’a, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Mehmet Yünden’e, Kültür Bakanlığı Sanatçısı Timuçin Çevikoğlu’na, SÜ Konservatuarı Öğretim Görevlisi Sibel Karaman’a da ortaya iyi bir iş çıkardıkları için teşekkür ediyorum…
Konya’yı yaşanabilir kılan bu denli güzel ve manalı işlere daha fazla ihtiyaç var.
Kavun ve domates kriterini bir kenara koyarsak, bu etkinlikler de ortaya koyuyor ki Konya’da duyguların en güzeli yaşanır…