Bugün Konya’nın trafik sorunundan değil, şoför sorunundan bahsedeceğim. Yav, dönülmez levhasının yanından dönen, girilmez sokağa giren, ters yolda cirit atan, azami hız sınırlarıyla alay eden, sinyal verip soldan geçmek varken sağdan basıp giden, eskiye göre azalsa da façalı muratlarıyla Konya trafiğinin vazgeçilmezi asi şoförlerimizden bahsedeceğim…

Bugünkü yazımı bu mevzuya ayırmamda gazeteye giderken trafiğin canına okuyan iki süper şoförümüzün payı büyük. 34 EC 8929 plakalı Toyota ve 42 ED 004 Plakalı Opel marka araçların hızlı ve tehlikeli şoförleri evet sizden bahsediyorum. Arkadaşlar, belki oruçluyduk, dalgındık türü bahaneleriniz vardır. Ama bilmelisiniz ki aynı şekilde devam ederseniz, kendinize zarar vermeniz bir yana günahsız başka birilerinin canına malına zarar verebilirsiniz. Kendinizi tutamıyorsanız, size Formula şoförlüğünü tavsiye edeceğim. Ne de olsa orada levha, hız sınırı, ışık, trafik polisi bişey yok. Bas basa bildiğin kadar…

Konyalılar kaldırım dururken, yolun ortasından yürür diye bir laf gelmiştir kulağınıza. Evet, aynı şahıslar yaya iken kaldırım yerine yolun ortasını tercih eder de şoför koltuğuna oturunca hiç kural kitabına uyar mı? En önde, en hızlı gitmek boynunun borcudur adamımızın. Hele bindiği aracı birisi geçmiş ise, eyvahlar olsun, ilk kırmızı ışıktan kalkerken lastikler öttürülmez mi? Daha olmadı, önüne direksiyon kırılmaz mı itina ile…

İstanbul ve Ankara’da trafiğe çıkmış araç kullanmış birisi olarak, Konya trafiğinden utanıyorum. Saygısızlıkta sınır yok. Önce ben geçeyim düsturu had safhada. Kornaya basmadan yürümüyor sanki araçlar. Unutmayın ki bugün sokaktan çıkan bir araca yol vermeyen size yarın aynı yerde diğerleri yol vermeyecek. Ektiğini biçeceksin, bundan hiç şüphen olmasın. Bir de ambulans, itfaiye gibi sirenle kırmızı ışıkta durmadan geçen bir araç varsa önünüzde yaşadınız. Onunla birlikte ışıklar size de mubah, geçin gidin…

Almanya’dan bir örnek, kırmızı ışıkta bekleyen iki sıra araç var yolda. Ambülâns sireni duyuldu bir anda ve kendiliğinden yoldaki iki sıra araç kenarlara açıldı. İç taraftakiler orta refüje çıkardılar araçlarının ön taraflarını. Dıştakiler kaldırımlara çıktılar. Az sonra ambulans hiç sorun yaşamadan ortada kendisine açılan alandan geçip gitti. Esas anlatacağım bundan sonra başlıyor. Fırsat bu fırsat deyip arkasına takılıp giden olmadı hiç. Her araç eski konumuna döndü ve kırmızı ışıkta beklemeye devam etti. İnanın bir Konyalı olarak ağzım açık seyrettim. İster yüksek trafik cezasından korktuğu için yapsın ister insan haklarına saygısından dolayı, bu gördüğüm süper bişeydi. Bunu Almanlar bizde görseydi keşke.

Ah keşke onlar bizden alsaydı pek çok görgü kuralını…

Konyalı Hasan’ın Kölnlü Hans’tan şoförlük dersi alması lazım. Ne acı…