Prof. Dr. Ali Akpınar
Konya’nın şehidler yurdu: cennet çukuru
Her karışı Müslüman ecdadın İslam imzalarıyla tescilli olan Konya’mızın meşhur bir Musallâsı yani Namazgâhı var. Bugün Musalla Mezarlığının içerisinde bulunan Açık hava camisi olan Namazgâh’ta taş mihrab ve müezzinlik bulunmaktadır. Selçuklulular zamanından beri bayram namazları, yağmur duası namazlarının kılındığı ve orduyu sefere uğurlama merasimlerinin yapıldığı bu kutlu mekân, Selçukluların şehrimize ilk geldiklerinde çadır kurup yerleştikleri yerdir. Tarih boyunca bu meydan at yarışları, cirit oyunları, askerî merasimler ve karşılama törenleri için de kullanılmıştır. Son yıllarda Namazgâh, tarihî kimliğine uygun olarak teravih, bayram ve şehid cenaze namazları için kullanılmaktadır.
Namazgâh, iki tarafında asker ve polis şehidlerimiz için ayrılmış iki şehidlik bulunan ve tarihî pek çok şahsiyetin istiratgâhı olan Musalla Mezarlığının bir parçasıdır. Mezarlığın kuzeyinde 141 nolu adada Cennet Çukuru olarak adlandırılan bir bölüm yer almaktadır. Konya Ansiklopedisinin verdiği bilgilere göre, Malazgirt Savaşından önce Anadolu’ya ayak basan Selçuklu öncü birlikleri burada şehid düşmüş ve şehidler o zamanlar bataklık olan bu yere atılmıştır. Dolayısıyla burası Konya’mızın ilk şehidliğidir. Büyükşehir Belediyemiz tarafından 2010 yılında çitle çevrilip koruma altına alınan bu bölümde Beylikler Dönemine ait olduğu düşünülen mezar taşları görülmektedir. Aslında bu bölgede detaylı bir kazı çalışması yapılarak gömülü mezar taşları ortaya çıkarılıp yazıları okunarak tarihe not düşülebilir. Gömeç Hatun, Şeyh Şucaaddin, Evhadeddin Kirmanî, Şeyh Halîlî Türbeleri de bu bölümde bulunmaktadır. Bu şahsiyetler, şehidlere komşu olmak niyetiyle buraya defnedilmişlerdir.
Bu bölgede bazı peygamber mezarlarının bulunduğu da gelen rivayetler arasındadır. Hatta Kur’ân-ı Kerîm’de ismi geçmeyen bazı peygamber isimleri zikredilmektedir. Burada şunu belirtmek gerekir ki, dünya da tek bir peygamberin kabir yeri kesin olarak bellidir. O da Son Peygamber, Evrensel Elçi Hz. Muhammed Mustafa’nın Medine-i Münevvera’daki mezarıdır. Diğerleri ise tartışmaya açık rivayetlerdir. Konya’mız için de durum aynıdır. Öyle ya her millete peygamber geldiğine göre ve toplamda yüz yirmi dört bin yahut daha fazla Peygamber geldiğine göre, bu peygamberlerin mezarları Konya gibi kadîm yerleşim merkezlerinde olmalıdır. Vallahü A’lem.
Yine burada bir su kuyusunun bulunduğu ve zemzem suyuyla aşılanarak Hicaza gidemeyenlerin zemzem niyetiyle bu kuyunun suyundan içtiği söylenir. Bugün ne kuyudan ve ne de suyundan bir eser yoktur.
Bu vesileyle Konya’nın ilk şehidleri ve onların komşusu olan diğer şehidlerimizi rahmetle anıyor, cennet bahçelerindeki istirahatlarının ebedî cennette devam etmesini niyaz ediyoruz. Sizleri de Musallâ Mezarlığını ziyaret ederken bu şehidlerimizi de ziyaret etmeye davet ediyoruz.
Bayrak Şairi Arif Nihat Asya ne güzel söyler:
Şehidler tepesi boş değil,
Biri var bekliyor.
Ve bir göğüs nefes almak için,
Rüzgâr bekliyor,
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş meçhul asker diye?