Kâğıt üzerinde kadrolara baktığımızda bizim yenemeyeceğimiz takım yok gibi. Gerek maddi imkânlar, gerek sosyal imkânlar, gerek taraftar portföyü ile Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’u bu takımların dışında bırakıyorum. Bu takımlar bizim rakibimiz olmadığı için onları değerlendirmeye almıyorum. O takımlardan alınan her puan hanemize artı olarak eklenmelidir. Çünkü saydığımız dört takım zaten zirve mücadelesi veriyor. Bizim rakiplerimizin amacı ise ligi en iyi yerde bitirebilmektir. Almış olduğumuz her galibiyet hem kendimizi üst sıralara taşımamızı hem de rakiplerimizle aramızdaki puan farkını açmamız için çok önemli. Biz rakiplerimizi yenmemiz halinde başarılı bir sezon geçirmiş oluruz. Özellikle içeride oynadığımız her maçı kazanmalıyız. Denizlispor maçında Raşit hocanın bu yükümlülüğü taşıyamayacağını hisseden yönetim doğru bir karar aldı ve gerekeni yaptı. Antalyaspor’dan alınan 3 puanda bunun doğru olduğunun göstergesiydi.  Tabiî ki kan değişikliği yapan takımların başına bu tip olaylar hep gelmiştir. Ama bizim için hayırlı olmasını diliyorum. 4 haftada topladığımız 7 puan şu anda fena sayılmaz. Fakat üst üste zorlu maçlar oynayacağız.  Bu maçları da en az kayıpla atlattığımız takdirde ilerleyen haftalarda iyi sonuçlar alacağımızın sinyallerini aldık. Genç oyuncular bizim geleceğimiz demektir. Bu hafta golün asistini yapan Koray o kanatta formayı hak etmesine rağmen maalesef korkak futbol mantalitesi yüzünden oynatılmadı. Oynadıkları zaman her bir genç oyuncuda farklı yeteneklerin olduğunu göreceğiz. Giray hocanın bu konuda daha hassas olmasını diliyorum. Bir de Giray hocadan bahsedelim adını anmışken. Öncelikle her iki taraf içinde hayırlı olmasını diliyorum. Giray hocanın öncelikli yapması gereken geçmiş dönemde hangi şartlar doğrultusunda takımdan ayrıldığını açıklamasıdır. Şu anda herkes takımı sattı, yarı yolda bıraktı diye biliyor. Mehmet Ali Yılmaz ve Haşim Bayram’ın bu olayda ne kadar etkilerinin olduğunu, kendisinin buna mecbur kaldığını ki ailevi sebeplerin ortaya çıkmış olması Giray hocanın elini kolunu bağlamıştı o günlerde. Sonrasında Mehmet Ali Yılmaz’ın Konyaspor’a Rıdvan Dilmen’i getirmesi, bunlar tesadüf değildi tabiî ki o zamanlarda. Ama bunu kendisi açıklamadığı sürece hakkında çıkan söylentiler asla bitmeyecektir. Göreve başlamadan ilk yapacağı iş bu olmalıdır. Bir basın toplantısı düzenleyerek bu olayları anlatmalı ve taraftarın desteğini arkasına alıp güven tazelemelidir.

Galatasaray maçında da kendimize güvenerek, haddimizi bilerek ve en önemlisi korkmadan oynarsak puan almamamız için hiçbir neden yok. Ama geriye yaslanır , korkak bir futbol oynar ve işi bam güme dökersek fark yeriz. Rakibin çok etkili silahları var. Yeni transferleri Hary Kewel  ve Milan Baros çok formdalar. Özellikle bu ikiliye dikkat etmeliyiz. Ama her şeyden önce korkmadan iyi futbolumuzu sahaya yansıtmalıyız. Konyaspor’un oynayacağı rahat futbol rakibinin stresini arttıracaktır. Özellikle 60 dakikayı gol yemeden tamamlarsak rakip riske girmeye başlayacaktır.

Son olarak gözaltına alınan Uğur abime geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Kendisinin göz altına alındığını duyduğum da, o grubun içinde yer aldığına yüzde bir bile ihtimal vermedim. Bir gün bile dolmadan serbest kalması da bizim haklılığımızın ispatı oldu. Kendisini aramızda görmek sevindirici.