İyi günler dileyerek yazıma başlamak istiyorum. Son üç müsabakanın ikisinde mağlup olan, kupadaki son şansı olan Ankara maçını da berabere bitirerek büyük bir yara alan takımımızın bu düşüşü bizleri lig için değil ama kupa için üzdü. Geçen yılın bir benzeri ile karşı karşıya mıyız diye iç geçirmiyor değiliz.

Tur atlayamamanın tehlikesi ile karşı karşıya kalındığını düşünüp maddi ve manevi beklenti içerisinde olan takımımızı da oldukça üzmüştür. Bu sebeple derim ki... Liglere verilen arada her takımda olduğu gibi bizim takımımızda da başlayan transfer hareketliliğine dikkat çekmek istiyorum. Ligde büyük bir çıkış yakalayan takımımız, kupada şayet hedef koyamamış ise transferi renklendirmesine hiç gerek yok. Ligdeki hedefimiz malum. Bu halimizle bile ilk onda tamamlamamız mümkün. Pekâlâ, pahalı transferlerle bu hedef ilk sekiz olacaksa çok da mantıklı görmüyorum. Finans sıkıntısından dolayı yol verilen futbolcuların yerine devre arası takviyelerin çokta katkı sağlayacağını düşünemiyorum.

Çünkü geçen yılı düşünüyorum da, gelenlerin tamamı mayıs ayında

Randıman vermeden çekip gittiler. Olan Konya’nın paralarına oldu. Bonservis bedeli ödeyerek aldıklarımızı bedavaya zor saldık. Aynısı olacak diye bir ön yargıya varmak istemiyorum. Olmayacak diye de bir şey yok. Ocak ayında Ceyhun ile takas edilen Kais’in nerede olduğunu bilen yok. Ceyhun hala var. Bonservis ödenerek alınan Okan’ın durumu belli, Sakarya da sefilleri oynadı, olmadı oradan da ayrıldı. Bursa’dan alınan Tayfun’dan haber yok. Yine aynı düşünce ve zihniyetle yola çıkılacaksa diyorum ki transfere gerek yok. Hani paramız pulumuz da yokken laf olsun diye adam almayalım.

Bu yazıyı okuyan bazı düşüncesizler art niyetli olarak algılayabilirler.

Tarafsız ve net bir gözle okurlarsa gerçekleri anlayabileceklerdir. Kimse kimseyi kandırıp hikâye anlatmasın diye yazıp çiziyoruz.

Gelelim diğer bir konuya. Son yıllarda popülist siyaset yapan veya spora zorla siyaset karıştırmaya çalışan belli bir kesim veya kişiler türedi. Spor ve siyasetin ayrılmaz bir ikili gibi gösteren bu kesim aslında bindikleri dalı kesiyorlar. Hem spordan, hem de futboldan anlamam diyen spor ve futbol cahilleri, üstüne vazifeymiş gibi her taşın altından çıkıyorlar. Sonra kalkılıp sporun siyasetinden bahsediyorlar. İnsanlar sporu çıkarları için alet eder mi? Ondan sonrada her taraf rezil edilir bundan da kurumlar zarar görür mü? Bu mudur sporun siyaseti?

Sporu ve Konyaspor’u kendilerine araç edenler yarın toplumun karşısına çıkamaz hale gelecekler. Spor adına ince ince siyaset yapanların

beklentileri nedir bilemiyorum. Gündemde kalmak adına yüz eskitmenin de anlamı yok. Bunun zararını spor adına siyaset yapanlar göreceklerdir. Bi yerlerden paye kapmak için kulis yapanlar’ “Men Dakka Dukka’’ bugün başkasına olanlar yarın size olmayacağı ne malum. Spordaki bu kokuşmuşluğu maalesef hiç kimse temizleyemez. Beterin beteri vardır ama kötünün iyisi olamaz.

Toplum bir şeyi çok istiyor. Temiz toplum, temiz siyaset, temiz futbol.

‘’LÜTFEN’’