Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Konyaspor’da ışık azalıyor

Uğur Özteke’nin Çaykur Rizespor – Kayseri Erciyesspor maçı oynanırken Torku Konyaspor’un ismini Konya Şeker şeklinde ekrana yazan TRT ile ilgili “Yuh TRT” başlıklı yazısına katılmamak ne mümkün. Maçlar canlı yayınlanıyor diye deplasmana gitmiyoruz. Sağolsun devletimizin saygı değer kurumu TRT internetten maç yayınlamayı bile zar zor beceriyor. Programlarının çoğunu dışarıdan, ajanslardan hizmet alımı şeklinde gerçekleştiren TRT, canlı maç yayınlarını da ihale etse iyi olacak. Eski ekibin yaptığı tek iş maç yayınları kaldı. Bırakın maçın televizyondan yayınlanmasını istemeyi, internet yayınının takılmadan yapılmasına da razıyız artık. Spikerler de böylece değişmiş olur.  İnsan hakikaten sinirleniyor. Dünkü Kartalspor maçının ilk yarıyla ilgili yazabilecek hiçbir şeyim yok. İlk 30 dakika yayın yok. Sonrası da; fotoğrafların üzerine, emekli olmayı bir türlü düşünmeyen, Tansu Polatkan’ın sesi… 

Maçın ikinci yarısında ilk 15 dakikadan sonra iki takımın da orta sahası oyundan düştü. Konyaspor’da İshak’ın sakatlanması ve ilk yarıyı kapatması büyük talihsizlik. Bu maçta O’nun yerine Serkan Şahin’in oynatılmamasına ise anlam veremedim. Özkara, Erdinç gibi Serkan’ın da mı oyun tarzını beğenmiyor acaba? Neyse…

Hücum gücünü arttırmayı amaçladığı anlaşılan Hüsnü Özkara’nın takımı, Neca’nın frikiği dışında doğru dürüst pozisyon bile bulamadı. Yedek golcü Atilla geçen hafta takımı kurtarırken, Özkara son yarım saatte gol atma ihtimalini neredeyse tamamen bitirecek bir değişiklik yaparak Sinan Özkan’ı oyuna aldı. Zaten ön libero yerine Recep’i oynatması da bir başka garabetti. Gol atmak için golcü sayısının fazla olması değil onların doğru yerde, yani rakip kaleye yakın bölgede oynaması gerekiyor. Bunu “gönderilme stresi yaşamayan” teknik direktörler bilir. Özkara’nın müzmin hastalığı. 

Kaleci Kaya eski takımının kendilerine oranla çok daha fazla olan net pozisyonlarında iyi kurtarışlar yaptı. Sezona iyi başlayan Ömer Ali’de bir form düşüklüğü gözlenirken Ali Dere’nin de sonuca etki etmeyeceği belliydi. Çünkü takımda genel olarak bir isteksizlik vardı. Bu arada yukarda Serkan ile ilgili sorduğumuz sorunun cevabı son dakikalarda yine Hüsnü Hoca’dan geldi. Erdal’ın yerine Serkan’ı oyuna alarak, en azından bir puanı koruyup Konyaspor’daki ömrünü uzatmayı amaçladığını iyiden iyiye belli etti bunda da başarılı oldu.

İyimser görüş: Deplasmanda alınan beraberlikler şampiyonluğa oynayan takımlar için birçok durumda yeterli olur. Ama iç sahada puan kaybetmemek şartıyla. Konyaspor’un kaybı büyük değil. Böyle kötü bir ligde şansını sürdürebilir. Devre arasına kadar üst gruptan tamamen kopmazsa tabi. Sezon başına bakarsanız bu beklenti çok makul olmaz ama en az iki iyi transfer bu takımın ilacı olabilir.

Kötümser görüş: Hüsnü Özkara’yı başarısız olma korkusu sarmış. O’nun stresi futbolculara yansıyor. Seke seke, yarış kazanılmaz. Bu tür durumlarda ileriyi gören yöneticiler olması ve onların sorumluluk alması gerekir.

İçerden bir sesle görüşme: 

-Riski seven var mı?

-Ahmet Şan sevmez, Hasan Dağlı sever.

-Başkası var mı?

-Var da yok.

-Erciyes maçını mı bekleyeceksiniz?

-Acele etmeyecekler.

-Hayırlısı olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar