KONYASPOR’UN KÖRLERİ VE UTANMAZLARI

Gençlerbirliği sağ kanattan geliyor. Koray’ı rahat geçen Burhan ortaladı, defans rakibe hediye etti, Mehmet Nas gelişine vurdu, Oğuzhan’ın solundan…

Engin korner kullandı, stoperler ne yaptığını bilmiyor, Oğuzhan boşa çıktı, Okan kafa…

Yine sağ kanat, Promise Koray’ı geçti, ortasını yaptı, Okan kafa… Yukarıda yazdığım pozisyonların hepsi gol oldu. Sol kanattan gelen ikinci yarı iki gol daha var. Karaman, acemi Koray’ın önüne Batista’yı koymamak da ısrar etti ve tarihi hezimeti hazırladı. Bu maç da Ünal Karaman’ın sahaya çıkarken yaptığı diziliş ve taktik hatalarını düzeltmeye çalışmasıyla geçti ve yenilgiyle sonuçlandı. Maç öncesi hangi futbolcuların birbiriyle kavga ettiğini söylemeye bile gerek yok. Her maçtan sonra “sorumluluk benim, ders alacağım” diyor fakat geldiği gün “Benim Konyaspor’a ihtiyacım yok” diyen Sayın Karaman ders almaktan da ders vermekten de aciz olduğunu hala görmüyor. Ancak bu kez işin rengi farklı. Hiçbir teknik adam ve hiçbir futbolcu, birilerinin söylediği gibi herkesten fazla Konyalı da olsa, bu takımı, Gençlerbirliği gibi bir takım karşısında 6-1’lik yenilgiye mahkum edemez.  

Şimdi; Ünal Karaman’a geldiği günden itibaren “Hep destek, tam destek” diyerek körü körüne bağlanan yöneticisi, gazetecisi, taraftarı, bu şehirden ve Konyaspor’un bilinçli taraftarlarından özür dilemek zorunda.

Gazeteciler Cemiyeti Yöneticileri, TSYD yöneticileri, spor basınının değerli ama gözleri görmeyen müdürleri; Nalçacı Grupları, artık işinizin, destek kampanyaları başlatmak değil, sorunları kamuoyuna göstermek, eleştiri getirmek olduğunun farkına varmışsınızdır. Şapkanızı çıkarın ve genç bir teknik direktörü, “Merak etme arkanda biz varız, Sen en büyük Konyalısın” diyerek kandırdığınız, yanlışlarını söylemediğiniz için, utanın ve özür dileyin.

Ama sadece özür dileyin. İş işten geçti çünkü. Bundan sonrasına karışmayın. Çünkü Ünal Karaman ve futbolcular, durumun ciddiyetinin farkına vardılar. Bundan sonra kimsenin yardımına ihtiyaçları olmayacak. Olgunlaştılar artık.

Kimse istifa kampanyaları da başlatmasın. Ne çektiysek bu körü körüne destek ve körü körüne saldırganlık kampanyalarından çektik. Ünal Hoca “Baştan sona hata yaptım” diyerek özür diledi ve futbol rezaletinden kaynaklanan pisliği de kendisinin temizlemesi gerektiğini çok iyi biliyor. Bu takımı o ve bu futbolcular düze çıkaracak. Yoksa kimin yüzüne bakacaklar. Öyle futbolu bırakmakla da kimse kurtulamaz bu yükümlülükten.

Yönetim de istifa etmesin. Gerek yok çünkü; teknik direktörün arkasına sığınarak tepkilerden kurtulmak isteyen yöneticiler, kongre gününde listeye girmek için çaba sarf etmeyeceklerdir. “Konyaspor’a destek vereceğim” diyerek imara açılmamış caddeden benzin istasyonu ruhsatı almaya çalışanlara, ihalelere Konyaspor yöneticisi kimliğini kullanarak girmeye kalkanlara müsaade edilme dönemi artık bitmiştir. Hala Konyaspor’a zarar vermekte ısrar ederlerse Sayın Tahir Akyürek kulübün kasasına girecek 3-5 bin YTL için onlara bu fırsatı tanımayacaktır. Aldığım duyumlara göre de bu yönetimden 6-7 isim ya kendi istekleriyle ya da mecburen göreve talip olmayacaklar.

Kongre yaklaştığında bazı isimler hala bu yönetime girmek de ısrar edecek olurlarsa kimin nerelerden ihale aldığını, yer kapattığını belgeleriyle açıklayacağım.