Salih Sedat Ersöz
Kurban Bayramı’nın ardından
Son aylarda ülkemizde yaşanan olağanüstü olayların ardından Kurban Bayramımız geliverdi.
İhanetlerin peş peşe sıralanmasından sonra gerçekleştirilen 15 Temmuz hain kalkışması, Vatan sevgisi yolunda ölüme yürüyenlerin şanlı destanı, terör eylemlerinde can verenlerin can yakan öyküleri, Türkiye’ye diz çöktürme amacında olan ve dışardan bir merkezden yönetilen terörün zirveye tırmanması, teröristlerin giriş kapılarını tamamen kapatmak için Suriye topraklarına yapılan operasyon ve bütün bunların ardından gelen Kurban Bayramı...
Allah yolunda, din-i Mübin için, tüm mukaddes değerlerimiz için, vatanı işgalcilere teslim etmemek için canımızla, malımızla kurban olmaya hazır olduğumuzun göstergesi olan bayram…
Allah’ın rızası için hayvanları kurban ettiğimiz, gerekli olduğu anda da her şeyimizi kurban etme şuuru kazandığımız Kurban Bayramı…
Ahde vefaya bağlı kalarak, Yaratıcımıza verdiğimiz söz doğrultusunda, canların ve malların feda edilmeye hazır olduğunun ilan edildiği Kurban Bayramı…
Tarihte görülmemiş ihanet girişiminin ardından gelen Kurban Bayramımız, hainlerle, hainliklerle bu kadar dolmuş olan ülkemize, vermek istediği mesajı vererek mi gitmiştir yoksa kuru gürültü içinde kimsenin farkına varamadığı bir süreç içinde sessizce mi gelip gitmiştir?
Güzel ülkemizin üzerine, Kurban Bayramının manevi havası mı ağır basmıştır, yoksa ihanetler zincirinin halkaları mı helezon gibi dolanıp kalmıştır?
Ülkemiz insanı, 15 Temmuz gecesinde gösterdiği o şanlı direnişini, Kurban Bayramı mesajını da algılayarak sürdürmüş müdür yoksa üzerine çöreklenen hain planların etkisi altında ezilip kalmış mıdır?
Dostlar, kardeşler;
İkinci Çanakkale zaferi olan 15 Temmuz kıyamının ruhunu canlı tutalım. Gerek o gecede, gerekse terör saldırılarında can veren şehitlerimizin manevi hatıralarını canlı tutalım. O şehitlerin uğrunda can verdikleri havayı canlı tutalım. Kurban Bayramının vermek istediği mesajı canlı tutalım.
Bütün bunların tek bir merkezde buluştuğu maneviyatımızı, uğruna can vermeye değer bütün mukaddes değerlerimizi canlı tutalım ve Allah’a verdiğimiz sözü unutmayalım.
*** *** ***
Konya’da yapıldığı belirlenen Miryokefalon Zaferi’nin 840. yıldönümünde kutlama etkinlikleri düzenleyen Konya Büyükşehir Belediyemiz, Şehir Meydanı’nın ismini “Kılıçarslan Şehir Meydanı” olarak değiştirmiş ve zaferin kazanıldığı Bağırsak Boğazı’nda da bir program düzenlemiştir.
Yaptığı bu etkinlikle, Anadolu’yu Türk yurdu olarak perçinleyen ecdadımıza gereken vefa örneğini gösteren ve de yeni nesillerimize, Anadolu’nun ikinci kurtuluş savaşı olan Miryokefalon Zaferi’nin ruhunu aşılama gayreti gösteren Büyükşehir Belediyemize ve Başkan Tahir Akyürek’e binlerce teşekkürler…
*** *** ***
2016 – 2017 Eğitim Öğretim yılı başladı. Öğretmenlik; sabır, hoşgörü, emek, sevgi, şefkat ve fedakârlık isteyen bir meslektir. Öğretmenlik; toplumumuza yön ve şekil veren, çocuklarımızın geleceklerini tayin eden, ülkenin atisi ile ilgili hayati bir konuda rol oynayan ve söz sahibi olmayı gerektiren çok önemli bir hizmet kapısıdır.
Öğrencilerimiz de, geleceğimizde rol oynayacak, istikbalimize yön verecek ve oldukça iyi yetişmeleri gereken bugünün küçükleri yarının da ülke idaresini devralacak olan gençliğimizdir, yavrularımızdır.
Bu vesile ile yeni Eğitim Öğretim yılının hayırlı olmasını, hayırlara vesile olmasını temenni eder, Milli Eğitim camiasına, tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize başarılar dilerim.
Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.
NOT: Değerli kardeşim, dostum Abdüssettar Yarar, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ikinci kez atanmıştır. Değerli kardeşimi tebrik eder, yeni görevinde muvaffakiyetler diler, Kültür ve medeniyetimizin gelişmesi yolunda hayırlı hizmetler vermesini Rabbimden niyaz ederim.