Ahmet Ünver
Kurban; Kurbiyettir...
Kurban; Kelime olarak sözlükte yaklaşmak, Allah’a yaklaşmaya ve yakınlaşmaya vesile olan şey anlamına gelen, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde, usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Kurbanı; Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin olan her kişiye, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle keser. Böylece hem maddi durumu yetersiz olup kurban kesemeyenlere yardımda bulunmuş, hem de Sonsuz Kudret Sahibi Yaratıcısına yaklaşmış olur.
Kurban ibadeti; İslam toplumlarının kaidelerinden sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri yerine getirilmektedir. Kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde tüm varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesi ve göstergesidir. Kurban, Hanefi mezhebine göre vacip, diğer hak mezheplere göre ise sünnet-i müekkededir.
Genel anlamda Kurban bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet yer almaktadır. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine, Allah tarafından bir Kurbanın verildiği açıkça bildirilmektedir (Saffat 37/107). Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. (Hac 22/34). Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. (Hac 22/28). Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin ibadet amaçlı birer uygulama olduğu açıktır. Bu amaçla kesilen hayvanların, et ve kanlarının Allah’a ulaşamayacağının, bireyin - mümin kişinin, asıl olanın ihlâs ve takvası olduğunun vurgulanması, kurban kesmenin ibadet olduğunun açık göstergeleridir.
Kurban ibadetinin asıl amacı Allah’ın rızasını kazanmak ve O’na yaklaşmayı ve yakınlaşmayı arzu etmektir. Kurban kesen, bu ibadetiyle Allah’a yaklaşmış ve O’nun hoşnutluğunu ve rızasını kazanmış olur. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. Kesilen kurbanlardan maddi olarak daha çok yoksullar yararlanır. Kurban ibadetinin ruhunda, Hakka yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır.
İslam Dini; ferdi, ruhi ve deruni hikmetlere ve insanî erdemlere ulaştırmayı öngörürken; toplumlar için, birleştirici ve bütünleştirici bazı emir ve uygulamalar da getirmiştir. İslam dininin bu üstün özelliği, zekât, hac ve kurban gibi sosyal boyutlu malî ibadetlerde, daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ibadetler başlangıçta tüm Müslüman toplumlarda, genel esasları ve özü hiç bir değişikliğe ve müdahaleye uğramadan devam etmiş ve yeni nesillere intikal ettirilmiştir.
15 Temmuz hain darbe ve işgal girişiminde bulunan emperyalistler, taşeronları ve içimizdeki işbirlikçileri üzerinden fitne ve iç savaş senaryoları halen devam etmektedir. Bu asil millete 1071 yılında Anadolu’nun kapılarının açılması ve İslam ile şereflenmesinden itibaren, artarak devam eden, sarsılmaz ve yıkılmaz Çanakkale ve Milli mücadele ruhu, birlik, beraberlik, kardeşlik ve hep birlikte Türkiye oluşumuz ve duruşumuz, birilerini çok rahatsız etmektedir. Etmeye de devam etmeliyiz… Kurban vesilesi ile bu asil milletin kardeşlik ve birlik ruhuna, mayasına darbe vurmaya çalışanlara da bir cevap verilmelidir. Kurban kelime olarak yaklaşmak ve yakın olmak olduğuna göre, biz de tüm bireyler ve inananlar olarak çevremizle, mahallemizle, devletimizle, milletimizle ve bulunduğumuz yer ile yakın olmaya ve yaklaşmaya, her birimizin dertleri ile dertlenmeye, birlik ruhuna daha fazla dikkat ve özenle devam etmeliyiz. Bu asil milletin birliğine ve dirliğine kast edenlere en güzel cevap bu gün ve geceleri en güzel şekilde değerlendirmek gerekir. Bu günleri bir fırsat olarak bilinmeli ve daha fazla Birlik, daha fazla Beraberlik, daha fazla Kardeşlik ve daha fazlası ile hep birlikte Türkiye olmalıyız, diye düşünüyorum. Emperyalistler, taşeronları ve içimizdeki bizden görünümlü işbirlikçilerine en güzel cevap budur… Bu vesile ile şimdiden Hayırlı Bayramlar; Hayırlı Kurbiyetler…