Dr. Faik Özdengül
Kutlu ve ihtişamlı misafir
Bir misafirin heybeti, ihtişamı, kutluluğu ve kutsiyeti ile ilgili pek çok alametler vardır.
Devlet büyüklerinden pay biçelim, başka bir ülkeyi ziyaret edeceklerse aylar hatta bir sene öncesinden tarihi bellidir. Kendileri gelmeden öncüleri gelir, gelecek olan ülkenin gücüne önemine göre türlü türlü ekipmanlar, aşçılar, arabalar, korumalar gelir de gelir. Gelmeden önce konuşulmaya başlanır, gelince ne olacak, kimlerle görüşülecek, ne görüşülecek, hangi etkinlikler olacak, sosyal faaliyetlere kadar konuşulup tartışılır.
Karşılama da ona göre olur.
Bakın Ramazan ayı geldi.
Geleceği bir sene önceden belliydi.
Önce alametleri, öncüleri belirdi. Recep, Şaban.
Karşılama ve birliktelik egzersizleri yapıldı. Nafile oruçlar tutuldu. Sadakalar verildi.
Heyecanla beklendi.
Bu aya ilişkin bir sürü program planlandı. Alışverişler yapıldı. Davetler organize edildi.
Büyük ve itibarlı, ihtişamlı misafir Ramazan.
Şefkate muhtaç bir çocuğun yanına usulca sokulup merhametli kollarını ona dolayan, sarıp sarmalayan müşfik bir anne gibi.
Uzun süredir evden uzak kalmış kudretli ve merhametli bir babanın heybesi hediyelerle dolu olarak yeniden evin kapısından asil ve mütevazi girişi ve evi bayram yerine döndürmesi gibi.
Sürprizlerle, hediyelerle, lütuflarla sarıp sarmalanmış bir bilge, ruhun esaretine verilen bir aylık ara Ramazan.
Bir kafeste esir kuşlar için, düşmanların bir aylığına da olsa zincirlenip, onlara hep gördükleri lakin dokunamadıkları güzelliklerle daha yakın, daha aşina olmaları için sunulan fırsat.
Küçük kardeşlerine gittiği, gördüğü, gezdiği, hayran kaldığı ülkeleri anlatmak için heyecanla coşkuyla geri gelen ve görülecek ne çok yer var, tadılacak ne çok mevsim, koklanacak ne çok çiçek var, hadi siz de, hadi kardeşlerim diyen bir büyük ağabey Ramazan.
Gelecek bir sene için hazırlık.
El emeği örgüler, yemekler yapmış, kilimine muhabbet dokumuş genç kızların maharet gösterdikleri çeşme başları Ramazan.
Çocukların, büyüme egzersizi yaptığı bir talimhane, ilk oruçları, ilk sahurları, ilk sabırları.
Bir olmanın, beraber olmanın en çok yapıldığı, ziyafetlerin verildiği, sadakaların çoğaldığı, yardımlaşmanın ve ziyaretlerin hiç olmadığı kadar bereketlendiği, bereketin adı Ramazan.
Ne muhteşem misafir, ne yüce gönüllü bir konuk.
Eksik olma, hep gel, hep dokun bize, oku üfle, sar sarmala mübarek ve kutlu misafir.
Şeref verdin.
Seni hakkıyla, layıkıyla ağırlamak da bizim niyazımız olsun.