Selman S. Akyüz
Liverpool: 3 – Konyaspor: 3
Konyaspor, Ali Sami Yen’de sahaya çıkmadan önce bir tahminde bulunmuştum. “Galatasaray, İngiltere’den puan getirir, Konyaspor da, Ali Sami Yen’den puan çıkarır” diye düşünüyordum. İlk tahminim tutmadı. Galatasaray 3-0 geriye düştüğü maçı, 2 gol bulmasına rağmen çevirememişti. Ama mücadelesi ve isteğiyle tam not alan sarı kırmızılı takımın taraftarı yine stattaki yerini aldı. Konyaspor, İngiltere’de oynadığı iyi futbol ve aldığı alkışların motivasyonuyla ligde artık kazanması gerektiğini bilen bir Galatasaray karşısına çıktı. Maçın 60. dakikasına kadar da nitekim kazanmak için her şeyi yapan bir Galatasaray vardı. Hem istekli hem de iyi futbol oynayan bir takım.
Eder Ceccon’un sol ayağıyla attığı muhteşem gole mutlaka cevap gelecekti. Ayhan ve ardından muhteşem arda. Gerçekten çok iyi bir futbolcu ve Yasin’i maç boyunca kötü durumlara düşürdü. İki gol geldi. 3-1 oldu. Son golden 5 dakika sonra Galatasaray orta sahasında Ayhan ve İliç’in oyundan düştüğünü gördük. Maç boyunca silik kalan Erman orayı kullanmaya başlayınca “bu maç böyle bitmez” dedim. Nurullah Sağlam’ın akıllıca yaptığı değişiklikler oyunun yönünü değiştirdi. El Saka sorumluluk aldı. Çünkü Yasin’in yerine geçen Batista kendisi kadar sağlamdı. Erman sorumluluk aldı çünkü Mustafa Er, olmayan Galatasaray orta sahası karşısında arkadaşlarını rahatlattı. İkinci golden sonra bir ara umudumu kaybediyordum. 80-85. dakikalar arası Konyaspor hız kesti. Onları yine Nurullah Sağlam ateşledi. Aykut Kocaman olsa kulübeden çıkmazdı. Nurullah Hoca, uzatmanın son dakikasında kalesinde boşuna bekleyen Özden’e korner atışı için gitmesini söyledi. Sanki içine doğmuştu gol olacağı. Kafaya çıktı Özden, iki oyuncuyu yedi havada, Ufuk vurdu ve soğuk duş!
Konyaspor, Galatasaray’a ders verdi. 30 dakikalık çok açık bir ders. İngiltere’deki maç 3-0 devam ederken, rakibinin oyundan kopmasını iyi değerlendiremeyenlere yeşil beyazlı futbolcular ve Nurullah Sağlam güzel bir ders verdi. “Öyle olmaz böyle olur” dediler. Şimdi başlıkta yanlışlık olmadığını umarım anlatabilmişimdir. Konyaspor, Sami Yen’deki havayı yakalasa Liverpool’a da aynı tarifeyi uygulardı.
Bu maçta, Yordanov’un yanlış yerde oynaması dışında, teknik heyetin attığı tüm adımlar doğruydu. Sağlam’ın, Beşiktaş maçındaki gibi, rahat oynamasını söylemek yerine sağ tarafa hapsettiği Yordanov ve Yasin sahanın en kötüleriydi. Batista ve gereksiz top kayıplarına rağmen El Saka ise en iyilerdi. Ufuk da şansımız oldu. Alınan doğru riskin şans hediyesi. O golü atamasaydı “sahada ne işi var” diye eleştirilecekti.
Her şeye rağmen Galatasaray deplasmanından gelen bir puan sizi yanıltmasın. Yukarıda anlattıklarımızın yani Konyaspor’un oyuna ortak olmasının tek sebebi rakibin kötü futboluydu. Ancak Nurullah Sağlam’ın cesaretli olması ve risk almasının takıma olumlu yansıdığını gördük. Futbolcular da ondan elektrik aldı. İşte bunlar gelecek için umut verdi.