HAKKARİ (AA) - SAYİM HARMANCI - Hakkari'de lösemi teşhisi konulan İlayda Tansu Çiftçi, mücadele azmi ve yüksek moral sonucu hastalığı yenmenin mutluluğunu yaşıyor.

Merzan Mahallesi'nde yaşayan Çiftçi'ye, 3 yıl önce 15 yaşındayken sarılık şüphesiyle götürüldüğü hastanedeki tetkikler sonucu lösemi tanısı konuldu.

İyi puan alarak yerleştiği Fen Lisesine bu yüzden bir süre ara vermek zorunda kalan Çiftçi, sağlığına yeniden kavuşma umudunu hiç kaybetmedi.

Hakkari Devlet Hastanesindeki kontrollerin ardından Ankara'ya götürülen İlayda Tansu, 8 ay boyunca burada kemoterapi tedavisi gördü.

- Arkadaşları ve öğretmenleri yalnız bırakmadı

Okulun en başarılı öğrencilerinden olan Çiftçi, bu sırada eğitiminden geri kalmamak için sürekli ders çalışıp kitap okudu.

Kontrol için sık sık il dışına götürülen İlayda Tansu Çiftçi, güler yüzü, mücadele azmi ve yüksek moral sayesinde üç yıllık tedaviden sonra lösemiyi yenerek sağlığına kavuştu.

Ailesi, okul arkadaşları ve öğretmenlerinin de bu süreçte yalnız bırakmadığı Çiftçi, verdiği mücadeleyle aynı durumdaki hastalara da umut oldu.

- Hastalara şifa dağıtmak için doktor olmak istiyor

Tedaviden sonra yeniden okuluyla buluşmanın sevincini yaşayan 12. sınıf öğrencisi Çiftçi, okuldaki başarısı ve örnek tavırlarıyla da çevredekilerden takdir topluyor.

İlayda Tansu Çiftçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce konulan tanı nedeniyle okula bir süre ara vermek zorunda kaldığını anlattı.

Uzun süren tedavi süreci sonrasında okula yeniden başladığını aktaran Çiftçi, şöyle devam etti:

"Ailem, arkadaşlarım ve öğretmenlerim bana hep destek oldu. Zor bir süreçti. Üç yıl boyunca Ankara'ya gidip geldim. Ailem, arkadaşlarım ve öğretmenlerimin desteğiyle hastalığı atlattım. İnşallah bu diğer hastalara da umut olur. Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim, her zaman hayata pozitif baktım."

Tedavi süreci boyunca zor şeyler yaşadığını dile getiren İlayda Tansu, şöyle konuştu:

"Çok az kişi inanıyordu bunu atlatabileceğime. Bu hastalığı yendim ve bunun mutluluğunu yaşıyorum. Hastaneye sık gidiyordum. Derslerden geri kalmamak için evde kendi çabamla çalışıyordum. Okulda hocalarım ve arkadaşlarım da bana sürekli yardımcı oluyorlardı. Şu anda da çalışmalarımı azimle sürdürüyorum. Bu sene sınava gireceğim inşallah. Benim hedefim tıp. Umarım bu sene kazanırım, benim gibi hasta olanlara umut olurum. Tek isteğim bu."

Anne Sarya Çiftçi de kızının hastalığını öğrendiklerinde büyük üzüntü yaşadıklarını ve zaman kaybetmeden tedavi için Ankara'ya gittiklerini ifade etti.

Doktorları ve LÖSEV sayesinde bu hastalığı tanıdıklarını ve bunun üstesinden gelebileceklerine inandıklarını belirten Çiftçi, "Bu hastalığa yakalanan herkesin bunu yenebileceğine inanmaları gerekiyor. Ben bile İlayda kadar güçlü olamıyordum. O çok güçlü bir çocuktu. Okulunu çok seviyor. Ankara'daki doktorları ona 'Sen mucizesin.' diyorlardı. Çok mutluyuz. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Bunu yaşayan biliyor. Her bakımdan zor bir hastalık. İlayda okulda da çok başarılı, dereceye giren bir öğrenci. Öğretmenleri onu çok seviyor. Onlar da LÖSEV gibi bu hastalıkta bize çok desteği oldu. Hepsine teşekkür ediyoruz. Hatta Fen Lisesi o dönemde yardım amaçlı bir kermes de düzenlemişti." dedi.