Şöyle bir göz gezdirdim…

Amerika, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, Kanada, Çin, Japonya, Kanada, Belçika, Slovakya, Slovenya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti Hindistan, Pakistan, İran, Meksika…

Tam 30 ülkede 440’ın üzerinde santral bulunuyor.

15 ülkede de 60’ın üzerinde yeni santraller inşa ediliyor.

En fazla nükleer santral “süper güç” Amerika’da...

ABD’de 100’ün üzerinde santral var.

Fransa ve Japonya’da 50’nin üzerinde, Rusya’da 30’dan fazla nükleer santral var.

Dünya’da ilk santral 1954 yılında Rusya’da kurulmuş

***

Türkiye’nin nükleer hayali 1. Cenevre Konferansı’ndan (1954) yıllardan sonra

başlamış.

1973’lü yıllarda somut adımlar atılmış.

1977, 1982, 1987 yıllarında hem yapılan hem de yapılmak istenen ihaleler amacına ulaşamamış.

Yani o zaman ne Recep Tayyip Erdoğan var ne AK Parti.

Adnan Menderes, Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Turgut Özal, gibi liderler, hatta darbeyle işbaşına gelen Kenan Evren bile bizzat Nükleer santral için çaba sarfetmiş.

***

Mersin Akkuyu’nun temeli atıldı.

Türkiye, nükleer teknolojiyle maalesef 60 yıl sonra tanışmaya hazırlanıyor.

Bu 60 yıllık rüyayı gerçekleştirmek yine AK Parti’ye nasip oluyor.

Ülkeyi her alanda geri bırakan zihniyet kimi çevreler, bu durumdan rahatsız.

Mesela, Cemaat medyasındaki kimi kalemler, öteden beri, nükleer aleyhinde yazılar yayınlanır.

Muhalefet etmeyi “karşı çıkmak” olarak algılayan CHP, yola, köprüye, baraja, trene, havaalanına… karşı çıktığı gibi, buna da karşı.

Akkuyu’nun temeli atılırken yapılan eylemde CHP’li bazı milletvekilleri her zamanki gibi ön saflardaydı.

Bunlar HES’e de karşılar.

“Termik”lere de karşı.

Karşı olmadıkları şey “Türkiye’nin enerji bağımlılığı…”

***

Nükleer santral, sadece elektrik değildir.

Nükleer sadece enerji de değildir!

Nükleer santral;

Nükleer silaha, Nükleer güç olmaya giden yoldur.

Bu, Nükleer deneyimlerden, Nükleer kültürden geçer.

-Ama Türkiye’nin anlaşmaları tamamen barışçıl olup, silahlanmayı kapsamamakta...

İyi de her şey de açıktan söylenmez.

Bazı şeyleri de söylenmeden görün…

***

Sonuç olarak;

Bu ülkenin bağımsızlığını isteyen hiç kimse,

Bu ülkenin kalkınmasını isteyen hiç kimse,

Bu ülkede vatanını seven hiç kimse,

‘Nükleer’e karşı çıkamaz!

“Büyük devlet olmanın yolu ‘Nükleer’ güce sahip olmaktan geçer.

Bu 2 kere 2 eşittir 4 kadar inkar edilemez bir gerçektir.

‘Nükleer’e karşı çıkanlar mı?

-“Tarlam, bahçem gidecek, köyümüz bitecek, patlayacakmış ölecekmişiz” diye bilmeden karşı çıkan teyzeleri, amcaları ayrı tutuyorum-

Onlar en hafif tabirle, “Mandacı"lardır!