Melih Altınok ve Ardan Zentürk, RTÜK denetim yönetmeliğine tepki gösterdi
RTÜK'ün dijital platformları denetleme düzenlemesi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Mehmet Barlas Melih Altınok ve Ardan Zentürk de denetime karşı çıkan gazeteciler kervanına katıldı.
Sabah yazarı Melih Altınok bugünkü yazısında RTÜK'ün dijital platformları denetlemesiyle ilgili eleştirilerini sıraladı. Melih Altınok RTÜK'e denetimle birlikte " toplumsal çöküntüyü tetiklersiniz" dedi.
Altınok, "Çoluğu, çocuğu kumar vb. kötü alışkanlıkları teşvik eden reklamlara, tuzaklara maruz bırakırsınız. Dolandırıcılara, terör simsarlarına ıslak zemin yaratırsınız. Ve asıl o zaman toplumsal çöküntüyü tetiklersiniz. Yoksa aklı başında kimsenin darkweb şövalyeliği falan yaptığı yok. Görüyorsunuz işte... Tüketiciler, TV'deki, internet platformlarındaki, hatta tekil kullanıcıların sosyal medyadaki paylaşımlarındaki içerikler konusunda ne kadar hassaslar. RTÜK'e ve diğer mecralara gelen seyirci, dinleyici şikâyetlerini hep birlikte medyadan okuyoruz. Her gün bir dizi karakteri uygunsuz davrandığı için sanal alemde terbiye ediliyor! Yani denetimin hasını bu alışverişin doğal aktörleri "piyasada" zaten layıkıyla yapıyorlar. Talebimiz de söz konusu denetim içeriğine dair daha somut kriterlerin kamuoyuna ilan edilip önden basın tarafından tartışılmasıdır. Çünkü toplumsal ahlak sadece kurulların ya da görevlilerin değil, ayrımsız tüm vatandaşların, bireylerin de sorumluluğudur." ifadelerini kullandı
ZENTÜRK: RTÜK AHLAK BEKÇİSİ DEĞİL!
Haber sunucusu ve yazar Ardan Zentürk, RTÜK denetimi kapsamına giren internet yayınları ile ilgili bir yazı yazdı.Zentürk, stardaki köşesinde, "1994 yılında, kısa adıyla RTÜK olarak tanınan Radyo-Televizyon Üst Kurulu kanunun hazırlanmasında siyasi koordinatör olan Oltan Sungurlu’ya söylediğim lafın arkasında bugün de duruyorum: RTÜK bu yapısıyla derhal lağvedilmelidir. O tarihte siyaset geldi bize fikrimizi sordu, söyledik: RTÜK esas olarak teknik bir kurum olmalı, teknolojinin gelişimi doğrultusunda görsel-işitsel yayıncılığının zemininin sağlıklı yapılanması ve korunmasında görev yapmalıdır. Yayınların “etik/ahlaki” takibini yayın meslek kuruluşlarından seçilmiş bir kurul yapmalıdır.
Radyo-TV yayınlarında “suç unsurunu” takip, savcılıkların, cezalandırması da mahkemelerin kararında olmalıdır, bir kurul kararıyla yayın durdurmanız demokrasiye aykırıdır, suçu tespit edecek olan adalettir, dedik. Dinletemedik. RTÜK, parlamentoda temsil edilen partilerin güçleri oranında seçtikleri şahıslardan oluşuyor, bu yapısıyla da özgür yayıncılığın üzerine siyasi vesayeti yerleştiriyor, kabul edilemez." ifadelerini kullandı.
BARLAS ELEŞTİRİLERİNİ SÜRDÜRDÜ
Daha önce de kararı eleştiren SAbah yazarı Mehmet Barlas bugünkü yazısında da sansür üzerinden, RTÜK’ün internet darbesine gönderme yaptı. Köşesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın öven Barlas, “Cumhurbaşkanı Erdoğan gelişmişliğin de, bağımsızlığın da simgesidir bugün. Ama AK Parti iktidarında ‘Toplumun yüzde 76'sı kontrol istiyor’ diyerek sansürü savunanlar da var... Bir anlamda bunlar da AK Parti'nin ideolojisini, yani denetimli düşünceyi ve yayıncılığı savunuyorlar kendilerine göre” ifadelerini kullandı.
Barlas yazısında “Catch-22” romanından örneklerle sansürün nasıl keyfi bir durum alabileceği uyarısında bulunarak şöyle yazdı:
“(...)DELİ SANSÜRCÜ
Heller'in "Catch-22" romanındaki Yossarian, savaşı bile sevimli hale getirmemiş midir? Yossarian'ı komutanı sansürcü olarak görevlendirir.Cephedeki askerlerin evlerine, eşlerine yazdıkları mektupları sansürleyecektir Yossarian... Ama bu görevi öylesine eğlenceli hale getirir ki... Mesela asker eşine "Sevgili Mary" diye başlayan bir mektup yazmışsa, Yossarian "Sevgili" sözcüğünü karalar