Geçtiğimiz aylarda gazetemizde adını sanını gördüğüm, kendisiyle de sonradan tanışma fırsatı bulduğum bir adamdı Memleket’i Kurtaran Adam… Mektep medrese görmüş, ama ilk bakışta “avamdan” intibaı uyandıracak bir duruşu vardı. Bir iki ay oldu mu bilmiyorum kendisini beğeniyle takip ettik, cümbür cemaat. En önemli vasfı ise her yönüyle farklı bir ses olmasıydı. Günlük haberlere getirdiği yorumlar, zatı muhteremin entelektüel bir donanımının “tahtında müstetir” olduğunu gösteriyordu. İki üç hafta yazmayınca ‘eyvah’ dedik, Tahsildar’dan sonra o da bıraktı. Geçen hafta başında bizi sevindiren Kızılcahamam notuyla karşılaştık. Sevindik. Haftalık yazacak galiba diye düşünürken, aradım kendisini. ‘Hacabi’ dedim. ‘Oğlanı uşağı evermişsin, hacıya da gitmişsin. Akşama kadar, oturup küfleneceğine yaz şuraya da memleket kurtulsun’ icabında. Hiç nazlanmadı. Böyle bir telefonu bekliyormuş meğer. Sıkıntılarına ortak oldum. O’nun, emin olun ki, ‘yaşı’ bizden yukarıda olsa da başı bizden aşağıda. Gazetede suya sabuna dokunmadı şimdiye kadar. Yakında biraz dokunacağının işaretlerini verdi, telefonda. Eminim yakında Ahmet Vardar olup çıkacak. Kafayı taktığı adamın gözüne parmağını sokacak, haksızlık diye düşündüğü şeyleri pervasızca dile getirecek. Kalemine Allah güç versin, Memleket’i Kurtaran Adam…Tahsildar Hacı Muhiddin. Aynı mahallede az oturmadık. Tahsildarlığı dededen geliyor. Tramvaya sabah akşam biniyor. En çok sanayiden akşam olunca yorgun dönen çırakların neşesi ona güç veriyor. Yaz gelince tarlaya, bostana giden adamın tramvay sohbetlerini bekliyoruz. Delifişek Hacı Ahmet vardı. Hala sağ. 80’indeyim dediği günden bu yana 2 sene geçti. Hacı Fettah’da evden camiye, camiden eve gidip geliyor. Başka işi bir işi daha var. Günlük notlar tutuyormuş, bir gün lazım olacak diye. Kendisini ikna edebilirsek bu notları da yakında yayınlayacağız, inşallah.***Önceki gün iki düğün birden yaptık. Öncelikle gazetemizin yazarı, kıymetli ağabeyimiz İbrahim Demirci, sevgili oğlu Alişan’ı evlendirdi. Aynı gün Afyon ve Konya’da iki programla dünya evine giren bacanağım İsmail Özkan’ın düğünü münasebetiyle Alişan’ın düğününe katılamadım. Alişan-Esra çiftini tebrik ediyor, kendilerine mutluluklar diliyorum. Bizim İsmail’in bir gün bacanağım olacağı hiç aklımdan geçmedi. Kader O’nu bizim aileye getirdi. Hoş geldin İsmail, seni ve Elif’i tebrik ediyorum. İkinize de dünya ve ahiret saadeti dilerim. ***Büyükşehir Belediyesi, Kutlu Doğum Haftası’nı bir dizi etkinlikle kutladı. Hepsi Konya’yı dünyaya açacak çalışmalar. Bu haftaya denk getirilen bir başka çalışma da “Son Peygamber Hz. Muhammed” isimli küçük ama kıymeti büyük bir kitap. Hazırlığını Kültür Dairesi’ndeki arkadaşlarım, Mehmet Birekul ve Mümin Temizyürek yapmış. Tasarım çok hoş olmuş. Kitabın düzeltisini de Mehmet Akkanat ve Ahmet Koyuncu yapmışlar. Başta Başkan Akyürek ve Daire Başkanı Ercan Uslu olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum. Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi, bugün yarın MKM’ye taşınırsa ilk işi, bu kapalı devre yayıncılıktan vazgeçmek olsun. Konya, bu güzel çalışmalara ancak böyle ulaşır. Satar mısınız, dağıtır mısınız, orası sizin bileceğiniz iş.