Pazartesi günü Gökçehüyük Köyü Muhtarlığı’nda Sayın Konya Milletvekili Harun Tüfekçi’nin basın toplantısı vardı. Seydişehir çevresinde 2006 yılı içinde Özel İdare tarafından yapılacak yatırımlar konuşulurken bir anda Merkez İlköğretim Okulu gündeme geldi. Çoktan beri bu konu üzerinde yazmak istiyordum, tam fırsat geldi dedim, Yeni Meram’dan Abdullah Leblebici bizden daha hızlı davranıp konuyu haber olarak işledi. Bize de köşe yazısı olarak yazmak kaldı. Basın toplantısında gündeme gelen Merkez İlköğretim Okulu yenileme çalışmalarının daha karar noktasında olmadığı ve bu konuda çalışmaların devam ettiği gibi bir açıklama yeterli olmayınca, gelinen noktanın hangi safhada olduğu hakkında biraz daha detaylı açıklama yapmak zorunda kalındı. Sayın vekil şu aşamada ne şekilde yapılacağı, ne zaman yapılacağına henüz karar verilmediğini, karar verilir verilmez 16 derslik yeni binanın hemen yapılacağını söylemesi okulla ilgisi olanları belki de hiç heyecanlandırmadı.                                                                          

Neden derseniz, bazı dönemlerde aynı konu gündeme gelmesine rağmen Seydişehir’de bulunan belirli bir güç odağının okulun yenilenmesi için yapılan her türlü projeyi bir bahane bularak engellediği ortada. Okulun yapılmasını engelleyen bu güç odaklarının arkasında kim var? Amaçları ne? Neden yeni okul yapılmasını istemiyorlar?  Kamuoyu önüne çıkıp görüşlerini açıkça ortaya koyamama sebebiyle bu olayı kimin niçin engellediği bilinmemektedir. Ortalığı velveleye vermeden aklıma hemen gelen birkaç soru sormak istiyorum.                                                                                                         

Merkez İlköğretim Okulu’nun bina olarak tarihi bir özelliği var mı? Varsa eğer bu tarihi özellik nedir? Yapı olarak binanın dayanıklılığı hakkında bilimsel bir ölçüm sonucu var mı? Siz üç katlı bir binada üst katta yürüyen öğrencinin ayak seslerinin alt kattaki sınıfta duyulduğu bir ortamı ders işleme açısından nasıl buluyorsunuz? Üst katlardan dökülen bir bardak suyun alt kattan çıktığı bir binada  kendiniz oturur muydunuz? Zemin kattaki rutubetli sınıflara birinci sınıf öğrencilerinin yerleştirilmesi sonucu, uygun olmayan lavabo ve tuvaletlerden dolayı sık sık çocukları hastalanan velilerle hiç konuştunuz mu? Sınıflardaki tahtalar o kadar tarihi ki çivisi çıkmış, böyle bir okul Konya çevresinde hangi ilçe merkezinde var? Okulun yerine yeni okul yapılmasını engelleyenler acaba kendi çocuklarını hangi okula gönderiyorlar? Merkez İlköğretim’e mi yoksa bina olarak daha sağlam okullara mı?                                                                                                                 Bunlar basitçe cevaplanmasını istediğim sorulardan birkaç tanesi.

Seydişehir’e birçok münevver insan kazandırmış, on binlerce kişinin kapısından girip en az beş yıl gibi bir süre merdivenlerini, sınıflarını kullandığı okul şimdilerde bina olarak artık zamana ayak uyduramaz olmuş. Deyim yerindeyse yaşlanmış durumda. Ne kadar estetik ameliyat yapsan da, ne kadar en güçlü hormonlar pompalasan da hiçbir yenileşmeye, gençleşmeye cevap veremez olmuş durumda.

Seydişehir merkezine yakışan bir okul, hem de büyük bir okul en kısa sürede yapılmalı. İlkel bir sistem olan çift öğrenim sisteminden Merkez İlköğretim çalışanları ve öğrencileri en kısa zamanda kurtarılmalıdır. İlk yapıldığında nasıl civarın en gözde okulu ise şimdi de  Seydişehir merkezine yakışan modern ve teknolojik bir okul yapılmalıdır.