Fahri Kubilay
MGV’’den Anadolu Gençliğe…
Anadolu Gençlik Derneği’nin ülke çapında açtığı ve Seydişehir’de açacağı gençlik lokali bendenizi ziyadesi ile mutlu etti… Eskilere gittim…
90’lı yıllarda Seyyid Harun Camisi yanında açılan Milli Gençlik Vakfı’nın hafızamda yer ettiği heyecanların, hatıraların, samimiyetin silinmesi asla mümkün değil…
İslam davasını bugün kendisine gaye eden bir kadro var ise; o günün ruhu ve çalışmalarının eseridir…
Çok gençtik, kısıtlı bilgilere sahiptik belki ama başta Muharrem Turşucu, Hasan Ayık, Hamza Yaşar Ocak, Şerafettin Argun ve buradan ismini sayamadığım samimiyet adreslerini saygı ile selamlıyorum… Kıymetli hocalarımız ve o çalışmalara katılmış tüm dava eri aziz dostlarımızla yapılan tefsir dersleri hadis derleri bir çok gencimizin yetişmesine katkısı olmuştu.
O günlerde bu kadar çok şey bilinmiyordu belki ama o gün Müslümanlar arasında bu kadar ayrışma, bu kadar çok cemaatleşme, bu kadar çok klikleşme, bu kadar çok hizipleşme yoktu.
Şartların zor imkânların az olduğu o günlerdeki samimiyet, içi dolu çalışmalar, şimdilerdeki gibi çıkarsal değildi…
O zamanlar birçok insanın bile hayal edemediği düşünce iktidar olmuş ama bu iktidarın verdiği şımarıklık insanları dünyevileşme noktasında öyle savurmuş ki o eski günler neredeyse aranır olmuş.
Göstermelik samimiyetsiz dava adamlarının iktidardan nemalanmak için köşe başlarını kapınca ortada ne çalışma ne gençlik ne dava adamı yetiştirme derdi kalmış.
Eskilerin mücahitleri şimdilerin müteahhitliği derdine, memurları amir olma derdine düşünce sermayenin gündemini belirlediği dava adamları arabanın daha modellisini, evin metrekaresini yükseltme derdine, iki üç üçü beş yapma derdine, insanların yeni ideali yeni gündemi yeni davası olmuş.
Oturup kendi kendimize sormamız lazım… Gençlik ne olacak gençlik veya gençler nereye gidiyor? Sizlere söylüyorum köşe başlarına oturup şucu bucu diye Müslümanları kategorilere ayırıp sırf işini gücünü bırakıp birbiriyle uğraşan efendiler bu gençlik ne olacak? sen evindeki çocuğunu kendi değerlerine uygun Allah’a kul, Peygambere ümmet , Allah’ın emirlerini çiğnemeyen namazını kılan dinine imanına töresine milletine bağlı düşünce dünyana uygun istediğin gibi yetişdirdin mi, yoksa çocuğum bir yere gelsin , bir köşeyi kapsında bunlar sonra olur mu dedin?
Toplumun çocukları ne olmuş soralım; fuhuş, uyuşturucu, ahlaksızlık yaşı kaça inmiş gençliğimizin ideallerine ne olmuş? Maalesef Şimdilerde Modern gençlik diye tarif edilen büyülü dünyanın altından, hiç de güzel kokular gelmiyor...
Oturup kendi kendimize şu soruyu sormamız lazım; bu gençlik nereye gidiyor? Bizler ne yapıyoruz?
Kendi çocuklarımızı büyük adam olsun diye en yüksek puanlı okullara gönderip başkalarının çocuklarını imam hatiplere gönderme gibi samimiyetsiz işler mi yapıyoruz?
Beyler gençlik elden gidiyor, nesil elden gidiyor... Evet, dünün samimiyetle ve gayretle yetişen gençliği bu gün iktidarda ama bu ilelebet devam edemez... Aynı samimiyetle insan yetiştirmemiz lazım.
Taşa toprağa yapılan yatırım boşa yapılan yatırımdır hepsi viran olur gider.. Bizler geleceğimizi düşünüyorsak insana yatırım yapmak zorundayız insana yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır.
Kim ne derse desin geçmiş tecrübesi ve alt yapısı ile Anadolu gençlik ülkenin en güçlü potansiyele sahip bir değeridir. Bu nedenle Anadolu gençliğin ülke çapındaki ümmetçi duruşu ile yaptığı çalışmasını önemsiyorum ve destekliyorum. Yerelde de aynı şekilde günü birlik tartışmalara prim vermeden tüm kesimleri kucaklayan bir çalışma ile öncü olmasını temenni ediyorum. Belki o eski günleri olmaz ama gayret bizden deyip sonucu Allah’a bırakmalıyız. Önemli olan samimiyet...
Samimiyet… samimiyet… samimiyet….