Migren şikayetlerini azaltma çareleri
Migrenin iş gücü kaybına yol açtığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Duygu Aygün, her üç insandan birinin hayatlarının bir döneminde ciddi baş ağrısı çektiğini söyledi.
Migrenin binlerce yıldan beri bilinen ve dünyada en sık karşılaşılan hastalıklardan biri olduğunu ifade eden Uz. Dr. Duygu Aygün, "Migren, işe gitmeme sebepleri arasında dördündü sırada yer alan bir hastalık. İrsî özellik gösteren bu hastalık, çocukluk çağında, ergenlikte veya erken erişkin yaşta başlayabilir. İlerleyen yaşlarda ise azalan sıklıkta tekrarlar. Migrenin genel nüfusun yüzde 10’undan fazlasını etkilediği tespit edildi. Erişkin kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla görülmektedir” dedi.
Bir migren atağının başlıca dört dönemi olduğunu belirten Aygün, “Prodrom, baş ağrısından önceki saatler veya günler içinde öncü fenomenlerin görüldüğü safhadır. Aura evresi, migren aurası, bir atağın öncesinde, beraberinde ve nadiren sonrasında görülen fokal nörolojik belirtilerin bir karışımıdır. Çoğu 5 ile 20 dakika içinde gelişir ve sıklıkla 60 dakikadan kısa sürer. Ağrı evresi, migrenin tipik baş ağrısı tek taraflı, baş arkasından başlayan, zonklayıcı, karakterde, orta ve ağır şiddette olarak tanımlanır. Baş ağrısından sonra hasta kendini yorgun, bitkin, huzursuz hisseder ve konsantrasyonu bozulmuş olabilir. Kafatasında hassasiyet ve ruhî durum değişiklikleri olabilir. Bu evrelerin hepsi her atakta olmayabilir” diye konuştu.
Migrenden korunmak için
"Migren tedavisinde önce doğru teşhis koyulmalı, hastayla işbirliği içinde uygun bir tedavi planı hazırlanmalıdır" diyen Aygün, “Migren atağınızı tetikleyici faktörü tespit edip ondan uzak durmaya çalışın. Bunun tespiti için migren ataklarınızı yazdığınız bir çizelge yol gösterici olur. Ağrının sıklığını, süresini, şiddetini yazın, atak öncesinde maruz kaldığınız veya atağı tetikleyebilecek unsurları not edin. Özellikle atağınızı tetikleyebilecek olan yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Kafeinli içecekler, yoğurt, çikolata, çerez, sucuk, salam, sosis, soğan, incir, peynir, tütsülenmiş et ve balık, diyet soda, çay, kahve, alkollü içecekler migren ataklarını tetikleyebileceğinden dikkatli olunmalıdır. Öğünlerin atlanmaması gerekiyor. Açlık sonrası olan kan şeker düşüklüğünün migren ataklarını tetikleyebilir. Ağır parfüm, çamaşır suyu ve sigara gibi kokular migren ataklarında etkili rol oynamaktadır. Hava ve mevsim değişiklikleri de bu hastalıkta etkili olduğundan lodos, deniz seviyesinin çok üzerinde olmak, gürültülü ortam, parıltılı ışık, flüoresan, yanıp sönen ışıklı ortamlarda bulunmakta iyi gelmeyecektir. Uyku düzeni de önemlidir. Her gün aynı saatlerde yatıp kalkmaya özen gösterilmelidir. Günde 10 saatten fazla veya 6 saatten az alınan uyku migren ataklarının başlıca sebeplerinden biridir. Stresten, aşırı üzüntü ve baskıdan mümkün olduğunca uzak bir hayat sürmeye çalışılmalıdır. Vücudu yoracak işlerden günlük uzak durmalıdır” diye tavsiyelerde bulundu.
Migrenin binlerce yıldan beri bilinen ve dünyada en sık karşılaşılan hastalıklardan biri olduğunu ifade eden Uz. Dr. Duygu Aygün, "Migren, işe gitmeme sebepleri arasında dördündü sırada yer alan bir hastalık. İrsî özellik gösteren bu hastalık, çocukluk çağında, ergenlikte veya erken erişkin yaşta başlayabilir. İlerleyen yaşlarda ise azalan sıklıkta tekrarlar. Migrenin genel nüfusun yüzde 10’undan fazlasını etkilediği tespit edildi. Erişkin kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla görülmektedir” dedi.
Bir migren atağının başlıca dört dönemi olduğunu belirten Aygün, “Prodrom, baş ağrısından önceki saatler veya günler içinde öncü fenomenlerin görüldüğü safhadır. Aura evresi, migren aurası, bir atağın öncesinde, beraberinde ve nadiren sonrasında görülen fokal nörolojik belirtilerin bir karışımıdır. Çoğu 5 ile 20 dakika içinde gelişir ve sıklıkla 60 dakikadan kısa sürer. Ağrı evresi, migrenin tipik baş ağrısı tek taraflı, baş arkasından başlayan, zonklayıcı, karakterde, orta ve ağır şiddette olarak tanımlanır. Baş ağrısından sonra hasta kendini yorgun, bitkin, huzursuz hisseder ve konsantrasyonu bozulmuş olabilir. Kafatasında hassasiyet ve ruhî durum değişiklikleri olabilir. Bu evrelerin hepsi her atakta olmayabilir” diye konuştu.
Migrenden korunmak için
"Migren tedavisinde önce doğru teşhis koyulmalı, hastayla işbirliği içinde uygun bir tedavi planı hazırlanmalıdır" diyen Aygün, “Migren atağınızı tetikleyici faktörü tespit edip ondan uzak durmaya çalışın. Bunun tespiti için migren ataklarınızı yazdığınız bir çizelge yol gösterici olur. Ağrının sıklığını, süresini, şiddetini yazın, atak öncesinde maruz kaldığınız veya atağı tetikleyebilecek unsurları not edin. Özellikle atağınızı tetikleyebilecek olan yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Kafeinli içecekler, yoğurt, çikolata, çerez, sucuk, salam, sosis, soğan, incir, peynir, tütsülenmiş et ve balık, diyet soda, çay, kahve, alkollü içecekler migren ataklarını tetikleyebileceğinden dikkatli olunmalıdır. Öğünlerin atlanmaması gerekiyor. Açlık sonrası olan kan şeker düşüklüğünün migren ataklarını tetikleyebilir. Ağır parfüm, çamaşır suyu ve sigara gibi kokular migren ataklarında etkili rol oynamaktadır. Hava ve mevsim değişiklikleri de bu hastalıkta etkili olduğundan lodos, deniz seviyesinin çok üzerinde olmak, gürültülü ortam, parıltılı ışık, flüoresan, yanıp sönen ışıklı ortamlarda bulunmakta iyi gelmeyecektir. Uyku düzeni de önemlidir. Her gün aynı saatlerde yatıp kalkmaya özen gösterilmelidir. Günde 10 saatten fazla veya 6 saatten az alınan uyku migren ataklarının başlıca sebeplerinden biridir. Stresten, aşırı üzüntü ve baskıdan mümkün olduğunca uzak bir hayat sürmeye çalışılmalıdır. Vücudu yoracak işlerden günlük uzak durmalıdır” diye tavsiyelerde bulundu.