Salih Sedat Ersöz
Millet dedi ki; “tek meşru irade benim irademdir”
30 Mart yerel seçimlerini geride bıraktık. Bu seçimler bambaşka bir atmosferde, genel seçim hatta referandum havasında yapıldı.
30 Mart yerel seçim sonuçları incelendiğinde, milletin çok büyük ve anlamlı mesajlar verdiği görülecektir. Önemli olan milletin verdiği bu mesajları iyi okumak, doğru anlamaktır.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki; bu seçimlerin kesin galibi gerek ülke çapında gerekse Konya’da tartışmasız bir şekilde Ak Parti olmuştur. Ak Parti ülke genelinde %45,5 – Konya genelinde ise %64,5 oy alarak seçimden ezici bir zaferle çıkmıştır.
Seçim zaferini kimin kazandığı zaten herkesçe malum ama kimin kaybettiği daha önemlidir aslında…
Ak Parti karşısındaki muhalefet partilerinin tamamı, son 12 yıl içinde yapılan bütün seçimlerde olduğu gibi bu seçimin de mağluplarıdır ama, bu seçimin asıl ve kesin mağlubu paralel yapı olmuştur.
Seçim çalışmalarının başladığı günden bu yana gündemdeki yerini koruyan, seçim söylemlerinin en başında yerini alan ve Ak Parti’ye karşı bütün gücünü kullanarak savaş açan paralel yapı ve Pensilvanya, milletin iradesi altında ezilmiş ve çok büyük bir mağlubiyet almıştır.
Türkiye’de bir yargı darbesi ile yönetimi ele geçirmek için harekete geçen, başaramadıkları noktada da dinlemelere, montajlara ve beddua seanslarına sığınan ve işi casusluk faaliyeti ile vatan hainliğine kadar vardıran paralel yapı, 30 Mart’ta milletin ortaya koyduğu meşru irade ile kaybetmiş ve kahrolmuştur. Böyle bir sonuca da zaten mahkumdu.
Seçimde milletin verdiği mesaj anlayabilene çok açıktır.
Daha önceki son sekiz seçimde bilhassa askeri vesayet istemediğini defalarca haykıran milletimiz, bu seçimde de, kimden ve nereden gelirse gelsin kendi iradesi dışında hiçbir irade kabul etmeyeceğini dünyaya ilan etmiştir.
Türk milleti bu seçimde; paralel yapıyı ve askeri olsun, yargı olsun her türlü darbe girişimini kesin olarak reddettiğini ortaya koymuş ve kendi meşru iradesini, başka hiç bir gizli iradeye teslim etmeyeceğini deklare etmiştir.
Ve milletimiz demiştir ki;
-Türkiye’de geçerli olan, meşru olan tek irade vardır o da benim irademdir.
-Benim iradem dışında asker veya sivil her türlü vesayeti, her türlü darbeyi reddediyorum.
-Dışarıdan veya içeriden tezgâhlanan, geziciler ve paralel yapı hareketleri gibi ülkemizi karıştırmak ve meşru yönetimi gayri meşru yollarla yıkmak isteyen her türlü oluşumu ve girişimi kesin olarak reddediyorum.
-Çeşitli hile, oyun, desise, entrika, dinleme, şantaj ve montaj gibi usullerle benim seçip gönderdiğim yasal yönetimin yasal olmayan yollarla devrilmesine asla izin vermiyorum.
-Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrası için de atacağı adımlara güveniyor, vereceği kararların destekçisi olduğumu bildiriyorum ve isterse Cumhurbaşkanlığının da yolunu açıyorum.
-Söylemlerinde yapıcı eleştiriyi bir kenara bırakarak hakaret, küfür, onur kırıcı ve aşağılayıcı sözler kullanan siyasileri uyarıyor, bu yöntem ve metotlarını tasvip etmiyorum.
-İstikrarı bozmak isteyenlere fırsat vermiyorum.
-Milli ve manevi değerlerime saygı göstermeyen siyasi teşkilatlara geçit vermeyeceğimi bir kez daha ortaya koyuyorum.
Bu mesajların herkes tarafından iyi anlaşılması ve bundan sonra milletin sesine iyi kulak verilmesi gerekmektedir. Aksi halde, milletten vize almak asla mümkün olmayacaktır.
Ayrıca, seçimlerden galip çıkarak Belediye yönetimlerini kazanan tüm Başkanları tebrik ediyor, bu sonucun hayırlara ve hayırlı hizmetlere vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Mutlu yarınlar efendim.
NOT: Geçen haftaki yazımı gazetede göremediklerini e-mail yoluyla ileten okuyucularım, Memleket gazetemizin ve doğru sesin internet sayfasından ulaşabilirler.