Yücel Kemendi
Milletvekili olunacak da ne olacak?
2015 Haziran seçimlere az kaldı...
Yakında, resmi kurumlarda çalışanlar istifa mektuplarını sıra sıra kurumlarına sunacaklar ve aday adayı olduklarını ilan edecekler. Aynı şekilde emekli genel müdürler, hâkimler, savcılar, ya da sanayiciler aday olacakları partinin yolunu tutacaklar.
Sonra binlerce aday adayı arasından her parti beş yüz elli kişiyi aday gösterecek.
Seçimlere girecek parti sayısına göre de aday toplam sayısı değişecek ve sonuçta toplam beş yüz elli kişi milletvekili olacak.
Milletvekili olunacak da ne olacak?
Hangi özelliklere sahip insanlar milletvekili olacak?
Bu sorulara cevap verebilmek için 100 okuruma sordum. Okuyucularımdan aldığım cevabı zülfü yâre dokunsa da burada paylaşmak istedim.
Mesela bizi temsil edecek vekil, “Yiğit, güçlü, kuvvetli, gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen, sözüne güvenilen, sözünün eri, korkusuz ve cesaretli olması lazım” dedim.
Okuyucularım “evet” dediler ve eklediler, “yiğit olmayan bir milletvekili, hangi unvanlara sahip olursa olsun, hangi özgeçmişe sahip olursa olsun, bu vekil kendini ifade edemeyecek, yalan söyleyebilecek, korkacak, sinecek, el öptürüp boyun bükecektir” dediler.
Sonra devam ettiler; “Vatandaşa efelenen, kendini bulunmaz bursa kumaşı zanneden, burnundan kıl aldırmayan, kesesini doldurmaktan başka düşüncesi olmayan, kendine ihtiyaç duyanları aşağılayan caka satan vekillere ihtiyacımız yok” dediler.
“Tabiî ki yiğit birinin bu yiğitliğini bilgiyle güçlendirmesi, dünyayı anlaması, kavraması ve bu anlayışla yeni fikirler üretmek yeni projeler geliştirmek için çalışmalı, özellikle de şehrini ve ülkeyi daha ileriye taşıyabilme bilgi birikimine sahip olması gerekir” dediler.
İsabetli tespitler yapan sevgili okurlarım, okumayan, araştırmayan, düşünmeyen, aktüeli takip etmeyen, felsefe, sosyal psikoloji, ekonomi, tarih gibi sosyal bilimleri bilmeyen... Sadece televizyon ağzıyla konuşan birilerinin milletvekilliğine soyunmasını çok ama çok yanlış olarak görüyorlar.
Çünkü vekillik sıradan, sadece etrafına ve kendine getirim sağlayan bir meslek değildir. Milletvekillerimiz, suçu da, cezasını da, insanlara nasıl eğitim verileceğini de, nasıl memur olunacağını da, nasıl evlenileceğini, nasıl giyinileceğini, Yani hayatın her aşamasında, her yerde, bir şekilde ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı, yapmadığımızda cezasını da, hep milletvekillerimiz belirliyor.
Acaba bizim vekillerimiz, ya da yeni aday adayı olacak kişiler, bu kadar önemli görevde olduklarının ve çok önemli bir iş yaptıklarının farkındalar mı? Bu kadar büyük bir vebal altında olduklarını biliyorlar mı, diye sık sık soruyorlar.
Kısaca Konya’nın vekili Konya’yı ve Türkiye’yi iyi tanıması gereklidir.
Yani Konya’da doğmuş, büyümüş, Konya’nın evladı olması lazım.
Konya’dan seçilmek garanti diye Konyalı olmayan, Konya’yı tanısa da bizden olmayan birilerinin aday gösterilmesini hiç ama hiç kabul etmiyor.
“Benim vekilim beni tanısın, benim ne yediğimi, nasıl yaşadığımı, neden hoşlandığımı, nasıl eğlendiğimi, ne düşündüğümü, neye üzüldüğümü, nasıl para kazandığımı, nasıl baba, nasıl ana olduğumu, ne giydiğimi, neye ağladığımı, beklentilerimi, hayallerimi, özlemlerimi bilsin” diyor.
Konyalının beklediği milletvekili, altına girdiği ağır sorumluluğun hesabını verebilecek, “acaba bir yerlerde bilmeyerek bir can yakmış olabilir miyim? Bir haksızlığa sebep olmuş muyum? Bir ananın yüreğine ateş düşürmüş müyüm? Bir gencin hayatını karartmış mıyım? Bir kadının vücudunu satarak geçimini sağlamasına neden olmuş muyum?” diye özeleştiri yapabilecek kişilerden olmalıdır. Ülkemizde bu tanıma uyan Konyalıların var olduğunu düşünmek istiyorum. Çünkü bu aziz millet böyle milletvekillerine layıktır ve böylelerine çok ihtiyacımız vardır.
Konyalı yukarıda yazdığımız özelliklerde yeni yüz görmek istiyor.
Konyalı, AK Parti’nin ilk döneminde ya da sonraki dönemlerinde milletvekili olmuş şimdi üç dönem yasağına girmeyen eski milletvekillerini kesinlikle istemiyor.
Bugünkü vekillerin de aradığı özelliklere uymadığını düşünüyor. Konyalı olmayan Konya’da önemli makamlarda kalan genel müdürleri, müdürleri hiç istemiyor.
Eski il yöneticileri için de “misyonlarını tamamladılar görevlerini yaptılar sadece teşekkürü hak ettiler” diye söz ediyorlar...
AK Parti’de tek kişi hiç tartışılmıyor; o da Başbakanımız Ahmet Davutoğlu...
Konyalı MHP, CHP ve SP için de aynı şeyi düşünüyor, bu partilerde de kesinlikle istikbal vadeden yukarıda yazdığımız özelliklere sahip genç ve Konyalı yeni yüzler görmek istiyor.