1969 yılında merhum Erbakan hocamız, Konya’dan bağımsız milletvekili adayı olmuş ve Milli Görüş bayrağını açmıştı.

Ben o tarihte 13 yaşında bir çocuktum ve değerli babacığım, Erbakan hocamızın konuşmalarına sürekli beni de götürürdü.

Babacığımın bize kazandırmaya çalıştığı dini yaşantıya ilave olarak, o yıllar, Erbakan hocamızın konuşmalarını dinleyerek siyasi şuur elde etmeye başladığımız yıllar oldu.

Ve daha sonra Milli Görüş ruhu, bizde, yüreğimize nakış gibi ilmik ilmik işlenen bir hayat nizamı oluvermişti.

Bu hayat nizamı bizi her türlü sapkınlıktan, yanlış yoldan, dalalete düşmekten, FETÖ gibi ihanet şebekelerine bağlanmaktan korumuştur hamdolsun…

Milli Görüş ruhu bizde öyle bir tesir meydana getirmişti ki, dostu-düşmanı, Hak’kı - batılı, doğruyu - yanlışı, güzeli - çirkini bu ruh sayesinde öğrenmiştik.

Salihlerle, Sadıklarla beraber olmayı ve cahillerden, gafillerden, fâsıklardan uzak durmayı o ruh sayesinde benimsemiştik.

Maneviyat düşmanlarına benzememeyi, onlarla birlik olmamayı, dine ve vatana ihanet edenlerle kol kola olmamayı, bilakis onlar ne yaparsa tam zıddını yapmayı o ruh sayesinde zihin dünyamıza kazımıştık.

İslâm’a ve İslâmi yaşantıya düşman olanlarla mücadele etmeyi, her daim Hak’kın temsilcilerinin yanında, Batılın temsilcilerinin karşısında olmak gerektiği düşüncesini bize o ruh kazandırmıştı.

Halkımızın isteğinin karşısında hiçbir gücün duramayacağını, halka karşı vesayet sistemlerinin ve belli güç odaklarının olamayacağını, Müslüman Türk milleti ne isterse o sistemin benimsenmesi gerektiği yolunu o ruh göstermişti bize…

Ülkemizde kurulu köle düzeninin değişmesi ve ihtilal anayasasından bir an önce kurtulmamız gerektiğini de o Milli Görüş ruhu işlemişti bizim beynimize, kalbimize…

Milli Görüş ruhunu, bizi her türlü kötülüklerden koruyan bir kalkan ve iyilikte, güzellikte, doğrulukta, samimiyette sabit tutan bir dünya görüşü, bir hayat nizamı olarak gördük sürekli…

Kısaca Milli Görüş ruhu bizim için şerre fren, hayra motor olmuştu.

Bundan sonra da benim için hep öyle kalmaya devam edecektir İnşallah…

***   ***   ***

TBMM’ de kabul edilen yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi Nisan ayı içinde halkoyuna sunulacak.

Halkımız kabul ederse yürürlüğe girecek, kabul etmez ise mevcut sistem devam edecek.

Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin maddelerine baktığınız zaman belki birkaç tanesini benimsemeyebilirsiniz. Bunlar teferruattır.

Asıl olan, bu sistemin tümüne kimler karşı çıkıyor, kimler savunuyor buna bakmak gerekiyor.

Abdülhamit Hanın önemli bir karar vereceği zaman, Osmanlı düşmanlarının yaptığına bakıp tam tersini yapması meşhurdur. Bu bizim için önemli bir ölçüdür.

Benim 1969’dan itibaren kazandığım ve yukarıda açıklamaya çalıştığım Milli Görüş’ten ibaret olan hayat nizamım, kimlerle beraber hareket etme noktasında bana en büyük yol göstericidir. 

Milli Görüş ruhu, bana her konuda olduğu gibi bu konuda da karar vermemde en büyük rehber, başvuracağım pusulamdır.

Milli Görüş pusulama baktığım zaman gördüğüm şudur ki, yeni sistemin birkaç maddesini benimsemesek de, maneviyatımıza ve her türlü manevi değerlerimize karşı olanlarla ve batılın temsilcileri ile birlikte olmaktansa, bazı hataları olsa da sadıklarla, din, mukaddesat ve vatan için mücadele edenlerle ve hak yolda yürüyenlerle beraber olmayı tercih etmemiz gerekiyor.

Milli Görüşü rehber edinen kardeşlerime bu yazıyı bir kere daha okumalarını tavsiye ederim. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.