Milli Savunma Bakanı Işık:

Milli Savunma Bakanı Işık:

"Hem ordumuzu bölgenin hatta dünyanın en güçlü ordusu haline getireceğiz, hem de bunu yaparken ordunun üzerindeki demokratik denetimi de ihmal etmeyeceğiz. Türkiye, maalesef bugüne kadar bu konuda biraz ihmalkar davranmıştı"- "Türkiye'de demokrasinin üzer

KOCAELİ (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Hem ordumuzu bölgenin hatta dünyanın en güçlü ordusu haline getireceğiz, hem de bunu yaparken ordunun üzerindeki demokratik denetimi de ihmal etmeyeceğiz. Türkiye, maalesef bugüne kadar bu konuda biraz ihmalkar davranmıştı." dedi.

Işık, AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un karanlık gecesinin sokağa çıkan vatandaşlar sayesinde aydınlık bir sabaha dönüştüğünü söyledi.

Darbe girişiminde şehit olanları isimlerini kıyamete kadar yaşatacaklarını ifade eden Işık, Türkiye'de bir daha demokrasiye müdahaleyi imkansız hale getirecek tedbirleri aldıklarını ifade etti.

Işık, Milli Savunma Bakanlığının bu süreçte kritik bir rol üstlendiğini dile getirerek, "Türkiye'de darbe, postmodern darbe, muhtıra, e-muhtıra türü 6 büyük olay yaşadık, yedincinin yaşanmaması için çalışmayı yaptık, kanun hükmünde kararnamelerle bunları hayata geçirdik. Eline silah verdiğimiz insanın demokratik denetimini tam olarak sağlayacağımız mekanizmayı kurduk." diye konuştu.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) veya ordunun sıradan bir kurum olmadığını vurgulayan Işık, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye'nin varlığı için olmazsa olmazdır. Demokrasinin işleyişi için de mutlaka demokratik kontrolün tam olarak sağlanması gereken kurumdur. Bunun birini diğerine feda edemeyiz. Hem ordumuzu bölgenin hatta dünyanın en güçlü ordusu haline getireceğiz hem de bunu yaparken ordunun üzerindeki demokratik denetimi de ihmal etmeyeceğiz. Türkiye maalesef bugüne kadar bu konuda biraz ihmalkar davranmıştı. Şimdi kanun hükmünde kararnameler bunu sağlıyoruz. Artık ordunun üzerindeki demokratik denetim mekanizmaları çok daha işler hale geliyor."

- "Türkiye'de 50-60 yıl önce atılması gereken adımları atıyoruz"

Işık, Yüksek Askeri Şuranın yapısını değiştirdiklerini anımsatarak, bu dönemde yapılan düzenlemeleri anlattı.

Gücün dengelenmesi konusunun demokrasilerde olmazsa olmaz konumunda yer aldığını ifade eden Işık, Türkiye'de 50-60 yıl önce atılması gereken adımları attıklarını söyledi. Işık, asker ve sivilin daha çok iç içe çalışacağını dile getirerek, şöyle dedi:

"Yapısal reformlarımızı sürdüreceğiz. Bunun Türkiye'nin geleceği için olmazsa olmaz adımlar olduğunu değerlendiriyoruz. Bu konuda da kılı kırk yaran bir strateji izliyoruz. Birileri rahatsız oluyor. Bunların da bazı tertipler ve komplolar peşinde koştuğunu farkındayız. Her ne olursa olsun Türkiye'de biz bir taraftan TSK'nın çok daha güçlü konuma, kendi asli işinde çok da güçlü bir konuma getirirken, diğer taraftan da TSK üzerindeki demokratik denetimi bir demokratik ülkede olması gereken seviyeye çıkarmakta kararlıyız. Bundan demokrasiye inanan hiç kimsenin rahatsız olmaması lazım."

- "Özellikle batıyı demokrasi noktasında özeleştiriye davet ediyoruz"

Türkiye sınırlarının DAEŞ'ten ne kadar çabuk temizlendiğini herkesin gördüğünü belirten Işık, Türkiye'nin kendisine meydan okunacak bir ülke olmadığını söyledi.

Işık, Türkiye'nin kendisine yönelik tehdidi bertaraf etme gücüne sahip olduğunu ifade ederek, Suriye'de yapılan operasyonun Birleşmiş Milletler Kanununun 51. maddesinin gereği olduğunu kaydetti.

FETÖ, DAEŞ ve PKK'yla mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Işık, güvenlik güçlerinin bu mücadeleyi verirken bunların finans kaynaklarının kurutulması için gerekli adımları attıklarını da bildirdi.

Işık, bunlardan birinin de 28 belediyeye kayyum atanması olduğunu aktararak, bunun terörle mücadelenin finansman ayağının kesilmesi için atılan önemli bir adım olduğuna işaret etti.

Bazılarının bu durumdan rahatsız olduğunu belirten Işık, şu açıklamada bulundu:

"Özellikle AB ve ABD'ye... ABD'nin herhangi bir eyaletinde eyalet belediyesinin DAEŞ'e yardım ettiğini tespit etseydiniz ne yapardınız? İspanya'da her hangi bir belediyenin ETA'yı finanse ettiğini tespit etseydiniz ne yapardınız? Fransa'da, Brüksel'de, Belçika'da bir belediyenin terör örgütüne finansman aktardığı tespit edilse ne olurdu? 'Bu seçilmiştir, bunun görev süresi bitene kadar dokunmayalım' der miydiniz? Türkiye'nin terörle mücadelede her türlü meşru tedbiri alma hakkı vardır. Terörü destekleyen belediyeyle işimiz yok. Bu kararlılıkla adımlarımızı atıyoruz. Verilen her oya saygımız var. Kimse, Güneydoğu da dahil 'Gitsin de kamyonunu terör örgütüne versin, bomba getirip de şehrin ortasında patlatsın' diye oy vermiyor. Dün yine Van'da bomba yüklü araç patlatıldı. Bunları kabul etmeyiz. Birileri rahatsızmış bizi çok ilgilendirmiyor. Varsa bilgi eksiklikleri bilgi verelim. Ama 15 Temmuz gecesi kem küm edenlerin daha belediye başkanlıklarına kayyum atanmadan Türkiye'yi kınama noktasına gelmeleri de kimsenin gözünden kaçmıyor. Burada özellikle batıyı demokrasi noktasında özeleştiriye davet ediyoruz. Türkiye'de demokrasinin üzerine hiç bir gölge kalmayıncaya kadar ne terör, ne vesayet ne de başka bir gölge kalmayıncaya kadar bu demokratikleşme mücadelesini sürdüreceğiz."

Konuşmasının ardından Işık, partililerle bayramlaştı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı