Türkiye’de son yıllarda neler olmuş da haberimiz olmamış.

Önce içeri atılacaklar belirlenmiş, sonra hayali bir örgüt oluşturulmuş, insanlara suçlar bulunmuş, fazla ceza vermek istediklerini örgütün tepesine, az ceza vereceklerini de örgütün dibine yerleştirmişler.

Mahkemeden örgüt var diye suçlayacakları insanlar için, dinleme izni istemişler, gittikleri mahkeme izin vermezse, adamımız olan şu mahkemeye gidilmiş ve izin oradan alınır olmuş.

Adamların telefonları dinlenmiş, İnternet adresleri takibe alınmış,

İnsanlar bir gün iki gün değil aylarca dinlenmiş, alınan bilgilerle senaryo yazılmış, montaj kasetler oluşturulmuş,

Montaj kasetlerle insanlar içeriye tıkılmış, savunmasız bırakılmış,

Hazırlanan dosyalar kendi savcılarına iletilmiş, soruşturma açtırıp ora bura baskınlar yaparak insanlar bir korku çemberinin merkezine çekilmişler.

Kamuoyunu medyalarıyla ikna edip daha savcıların eline geçmeyen dosyalar gazete sütunların da ve televizyon ekranlarında yayınlanmış.

Gerçekten müthiş bir düzenek. Müthiş bir organize ve uygulama.

Türkiye’nin ayrıcalıklı insanlarından, sermaye çevrelerinden, medya patronlarından ve mensuplarından, Gözbebeğimiz askerlerimizden birçok insan gerçekleri söylemesin diye tasfiye edilmiş.

Maalesef devlet gücü kötüye kullanılarak birçok insan savunmasız zavallı durumuna getirilmiştir.

İnsanların yaşam hakkı, kişisel birçok hak ve özgürlükleri resmen gasp edilmiş. devlet içinde, polisten yargıya kadar örgüt şemaları yapılmış. Devlet gücü büyük bir tehlike oluşturmuş.

Böyle bir ortamdan sonra insanlar kime sığınacaklarını bilememiş. Dağdaki çobanın bile telefonlarının dinlendiği bilgileri her tarafa yayılmış, komünist ülkelerde görülen birbirinden şüphelenme ülkemizde hızla kabul görmüş. Bu yapılanma içeride ve dışarıdaki malum güç çevrelerinin çıkarlarına göre tasfiye operasyonları yapmış ve uygulamış.

Hedef seçilen herkes oluşturulan hayali örgütün üyesi yapılmış, suçlar belirlenmiş sonrada meşru olmayan bir çevrenin eline geçmiştir. Yakın zamanda bunu gördük bunu yaşadık. Gün geçtikçe midemize oturdu daha vahim boyutları ortaya çıktı, bildiğim kadarıyla daha vahim boyutları bizler tarafından bilinmiyor.

Ancak bilinmeli diye düşünüyorum.

Bu yapılanlardan haberi olmayan iyi niyetinden etkisiz kaldığını söyleyen başbakana sesleniyorum; Ne olur bunları bu milletin gerçek evlatlarının bilme hakları var. Hepsini sansürsüz açıklayın da her şey ortaya çıksın artık. Herkes bilmeli ve anlamalı bu yapılan nedir bu yaşadığımız nasıl bir gücün eseridir,

Bu yapılan vatana ihanet mi?, darbemi? millet karar vermeli tedbirini de ona göre almalıdır.

Evet 17 Aralık komploydu, ancak arkasından daha büyükleri daha yıkıcı olanları gelecekti, belkide daha üst kesimden yüzlerce insan hapislere doldurulacak, insanların sinirleri alınacak ve düşünmeyen araştırmayan sorgulamayan uyuz insan yığınları oluşturulacaktı.

Bunu yazarken yolsuzlukla ve hukuksuzlukla mücadele edilmesin demiyorum, bunu bireysel boyutlarda yaparsak adalet olur, bir kesimin tasfiyesine odaklayıp örgütsel yaparsak ülkemize yönelik en büyük tehdit olur. Onu söylemek istiyorum

İşte böyle bir tehditle yüzleştik. Bittimi? Kesinlikle bitmedi devam ediyor.

Sadece devlet ve ülke değil, Örgüt dışındaki tüm bireylerde bu tehdidin hedefinde,