Cumhuriyetin ilk yıllarında  ülkemizde lise mezunu olmak çok önemliydi. Ufak yerleşim yerlerinde ilkokul, biraz büyük yerleşim yerlerinde ortaokullar vardı. liseler sadece büyük illerde olurdu.

Anadolu'dan insanlar lise okutmak için çocuklarını büyük illere gönderirlerdi. Liseler o kadar özel ve değerliydi ki buralarda okumak ayrıcalık olarak görülürdü. lise mezunu olan, memur olarak hemen iş bulabilir, askerliği subay olarak yapardı.

Zaman içinde. Nüfusa ve toplumsal gelişime bağlı olarak lise sayısı çok arttı. Beldelere bile liseler açıldı. Ancak Liseleri eski değerlerini koruyamadılar. Bizim yaştakilerin gençlik yıllarında, üniversite mezunu olmak değerli hale geldi. Mahallede üniversite mezunu olanlar parmakla gösterilirdi. Bu yıllardaki gençlik olaylarından dolayı üniversiteli gence şüphe ile bakılırdı.

Bugün ise lise okumak bir 'ara eğitim' haline gelmiş. İyi bir lise iyi üniversite kazanabilmenin koşulu olarak görülmeye başlanmıştır. Yakın zamanda ise  yüksek lisans, üniversite eğitiminin yerini alacak. O zaman da üniversite eğitimi bir ara eğitim haline gelerek bugünkü liselerin durumuna düşecektir.

Benim burada tartışmaya açmak istediğim konu; Liselerin varlık amacıdır.

liselerin varlık amacı üniversiteye iyi öğrenci hazırlamak mı, yoksa gençlik çağındaki gençlerin kişilik gelişimine katkıda bulunarak ülkemizin genç kuşağını şekillendirmek mi?

Bugün ülkemizde lise eğitimi ÖSYS başarısı ve iyi bir üniversitede okuyabilmek için yapılıyor. “İyi lise iyi Üniversite” sözü dershanelerin duvarlarını süslüyor.

Liseler Öyle mi olmalıydı, yoksa bugünkü gibi mi  olmalı? İşte eğitimcilerin bunu incelemesi gerekir

Gelişmiş dünya ülkelerinde eğitimde yatırım, “ilköğretime ve liseye” yöneltilmektedir. Onlara göre çocuk kişiliğini bu dönemde alıyor.

Peki; biz yatırımı neye yapıyoruz? Tabiî ki  üniversitelere yapıyoruz.

Maalesef lise eğitiminin ne kadar önemli olduğunu unutmuşuz. İlköğretim ve liseler gençler için girişimciliğin, mesleki karar vermenin şekillendiği dönemdir. Buralarda bunlar olması gerekirken biz liselerde sadece ÖSYS'ye hazırlık eğitimi yapıyoruz.

Ülkemizde en zeki öğrencilerin yöneldiği Üniversiteye en çok öğrenci gönderen fen liselerimiz evlere şenlik dersem birçok okurum tarafından bilgisizlikle suçlanacağım.

Bende buradan sormak istiyorum?

Fen liselerimizin kaç tanesi dünya tarafından tanınıyor. Kaç tanesi uluslararası kabul ediliyor. Yada Türkiye”nin en başarılı liseleri olarak değerlendirilen Fen liselerimizden kaç öğrencimizi dünyanın önemli Üniversitelerine gönderiyoruz. Kaç mezun uluslar arası bilim adamı olmak için gayret sarf ediyor

Lütfen artık bunları anlayalım havanda su dövmekten vazgeçelim. Çocuklarımızı da telef etmeyelim.

Çünkü çocuklarımızın ve Anne babaların hayallerini süsleyen Fen liselerini değiştirmenin zamanı geldi de geçiyor artık.  

Bu okullarımızda ülkemizin en değerli, en zeki, dünyada bir numara olabilecek gençlerimiz okuyor. Bu okullarda bu çocukların hedefini küçültüyoruz. bu çocuklara Türkiye”de bir üniversiteyi kazanmayı hedef göstererek onlara en büyük kötülüğü yapıyoruz. Maalesef bunun farkında bile değiliz

Burada okurlarımın bir sorusu nu duyar gibiyim.

Sizin çocuğunuz olsa ne yaparsınız?

Benim çocuğum olsa öncelikle çocuğumu iyi tanırım. Gelecekte neler olur, çocuğumun gelecekte nasıl bir kariyer yapacağını planlarım. Aksini yaparsam lisede çocuğum sıradanlaşır buna asla izin vermem. Çocuğumu liseye gönderirken Okulun binası güzel diye, ÖSYS başarısı yüksek diye o liseye çocuğumu göndermem. Okul çocuğumu geleceğe hazırlıyorsa o okul bir meslek lisesi olsa da oraya gönderirim

Benim seçeceğim lise öncelikle çocuğumu sosyalleştirmeli. çocuğuma kitap okumayı, spor yapmayı, sanatı öğretmelidir. Sonra da Tercih yapacağım lisede Yabancı dil eğitimi, yurt dışı bağlantısı, laboratuarları var mı ona bakarım.

Buradan soruyorum ülkemizde bu  özelliklere sahip kaç lise var?