Mevlana çizgi filmiyle bir ilke daha imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, yazımın başlığındaki soruya gala gecesinde güzel bir cevap vermişti: “Yeni nesil vaktinin çoğunu TV karşısında ya da internet kafelerde geçiriyor. Onların baktığı noktadan çalışmalar yapılarak boşlukların doldurulması gerekiyor” diyerek bizim alanımızı ilgilendiren önemli bir noktaya da temas etmişti. “Çocukların seyir dünyası…”

Kafamda dolaşan; “Mevlana gibi ağır bir kişiliğin bir mütefekkirin çizgi filmi nasıl yapılmış olabilir, çocuklar için eğlenceli yönleri ortaya çıkarılmış mıdır, yoksa büyükler için yapılmış bir çizgi film mi izleyeceğiz?” sorularına cevap arayarak salona girdim iki küçük oğlumla… Bizim çocuklar çizgi film izlemeye bayıldıklarından heyecanla bekliyorlardı. Salonun neredeyse yarısını dolduran diğer küçüklerin yüzünde de aynı heyecanı görmek mümkündü. Filmi izlerken anladım ki 40 kişi 6 ay boyunca bu çizgi film için çalışırken bir çocuk topluluğu ile istişareli olarak çalışmamış. Çocuk gözüyle bakarsanız, bir tek Moğol istilasını anlatan savaş sahneleri ile Mevlana’nın dostu Şems’i bulmak için geldiği handa onu karşılayan komik aşçı dikkat çekiyordu. Mevlana’nın bebekliği de çok sevimliydi. Ama hepsi bu kadar işte. Nedense son yıllarda gerek yerli gerekse yabancı yapımlarda bir içerik yoksunluğu ve yoksulluğu göze çarpıyor. Yapımcılar kolay ve ucuz yapımları arz ederken, pazardaki müşterinin neyi nasıl istediğini göz ardı etmeye devam ediyorlar. Aklınızda kalan ne oldu? Yüzlerce yapım arasında. Çocukların gözüne ve gönlüne hitap eden kaç çizgi film sayarsınız? Zorlandınız değil mi?

Diğer büyükler gibi benim de Mevlana Çizgi Filmi çok hoşuma gitmişti. Fakat salondan çıkarken miniklerin yüz ifadelerinin bizimkilere benzerlik gösterdiğini göremedim. Gözlemlediğim kadarıyla bu seyirlikten pek de memnun olmamışlardı. Ancak Büyükşehir belediyesi’nin yaptığı çalışmalarda ruhun geliştirilmesini de önemsediği aşikar. 732 yıl sonra böyle bir çalışmanın hayat bulması , bu yılda gerçekleştirilmiş olması da önemli. Mesnevi’nin 20 dile çeviri çalışmaları hummalı bir şekilde devam ediyor, Mevlana şiirleri beste yarışması, Mistik Müzik Festivali derken bakıyoruz Konya kültürel manada nefes almaya başlamış. Kültürel imajını değiştiriyor. Konya ve Büyükşehir Belediyesi için bir değer olarak gördüğüm Kültür Dairesi Başkanı Ercan Uslu’nun dediği gibi Konya hak ettiği imajı bulacak. Görünen o ki her yeni çalışma, bir yenilik ve güzellik katacak. Birinci bölümü olarak izlediğimiz çizgi filmin devamının yapılmasını merakla bekliyoruz.
Bu arada filmin yönetmeni Orhan Bal için protokolde yer açılmamasını da gecenin ayıbı olarak not düştük. Unutmadan bunca yıldır çalışıp çabalayarak  Mevlana’nın 22. kuşaktan torunu olmayı başarmış Esin Çelebi hanımefendiye biz de teşekkür ediyoruz!