Fahri Kubilay
NEDEN OLMASIN?
Geçtiğimiz Pazar günü ETUDOSD (Eğirdir Turizm Tanıtma ve Doğa Sporları Derneği) Kulübü tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Dağcılık Şenliğinin 18.sine katılmak için ikinci kez Anamas’daydık…
Zirve ve gezi amaçlı bu program sırasında aklımda hep Seydişehir vardı… Biz neden böyle bir organizasyona imza atmıyoruz? Sorusunu muhatap ettim kendimi…
Isparta ili Yenişarbademli ve Aksu ilçeleri sınırları içerisinde yer alan Dedegöl dağı, eşsiz göl ve dağ manzarası, bitki örtüsü, yaban yaşamı milli park statüsü kazanmış görülmesi gereken önemli bir doğa çevresidir.
Bunu fark eden bölge halkı On sekiz yıldan bu yana geleneksel halde gelen Dede göl dağcılık şenliği yapıyor... Gıpta etmemek mümkün değil…
Süleyman Demirel Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Murat Çuhadarın konu ile yaptığı bir bilimsel çalışmayı aktaracağım. Çalışmada kullanılan veriler, dağcılık şenliği katılımcılarına yönelik olarak hazırlanan anket formu aracılığıyla elde edilmiş.
“18 yıldan beri yapılan şenlik 1997 yılında 57 kişi başlamış 2014 -1800 küsur kişiye ulaşmış.18 yılda toplam Isparta’dan 1.443, Isparta dışından 12.015 olmak üzere toplamda 13.458 kişi katılmış.
Şenliğe katılanların % 85 Türkiye’nin her yerinden gelenler olduğu,şenliğin ulusal düzeyde gelenekselleşmiş bir iç turizm haline geldiğini gösterir.
Bu katılımcıların yaptıkları harcamalar incelendiğinde; % 60,5’inin 50–100 TL arası harcama yaptığı, % 23,3’ünün 101-150 TL arası harcama yaptığı, % 14’ünün 151-200 TL arası harcama yaptığı ve % 2,3’ünün 201-250 TL harcama yaptığı görülmektedir. “
Hızlı bir şekilde kentlerdeki betonlaşan yaşamalarda insanlar dört gözle hafta sonunu bekler hale gelmiş. Hafta sonunda imkânı olan kişiler şehirlerin gürültüsünden uzak dinlenebilecekleri yeni mekânların arayışına girmektedir.
Seydişehir bölgesinin dağları ve yaylaları oldukça çekici bölgeler konumunda olup keşfedilmeyi beklemekte. Şimdiden Türkiye’nin birçok yerinde dağ turizmi, sistemin yerleştiği ve iyi işlediği bölgelerde turistler için cazibe alanları haline gelmiş.
Seydişehir, sahip olduğu geniş dağlık alanları ve kültürel özellikleriyle dağ turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu hafta sonları bölgede yaşanan yoğunluktan gözlemleyebiliriz.
Her bölgenin coğrafi açıdan kendine özgü doğal güzellikleri olabilir ben Seydişehir’in bu bölgede şanslı yerlerden olduğunu düşünüyorum. Bölgede bir çok yer sayılabilir ama Seydişehir ilçesi sınırları içerisinde yer alan küpe dağı 2400m Küpe çukuru 2150 m ile, hem dağcılık hem de kış sporları açısından sahip oldukları çekicilikleri ile ziyaretçi çekebilecek ulaşımı kolay bölgelerdir.
Bu yıl içerisinde Seydişehir bölgesi dağlarına günübirlik olarak bölgeden çok sayıda dağcının tırmanış yaptığını biliyoruz.
Seydişehir bu imkanı yapılacak projelerle kendi lehine çevirebilir ve bir başlangıç yapabilir.
Önerim şudur Gökçehüyük ve Taraşçı bölgesinde oluşturulacak kamp alanları ile dağcılık şenlikleri düzenlenebilir.
Belki ilk başlangıçta çok katılım olmayabilir ama ileriki yıllarda bu işin tutacağından eminim.. Anamas’ta yapılan şenliklere ilk yıllardaki katılım ile ilerleyen yıllarda ulaşılan katılımcı sayısı buna örnek olabilir…
Bugün ferdi olarak Seydişehir’de yürüyüş yapan insanlar bile toplanıp bir araya gelse yüzlerce kişi eder. İyi bir tanıtımla önce bu bölgeye sonra tüm ülkeye hitap edecek hale gelir diye düşünüyorum…
Doğaya gönül veren insanlar etkinlik istiyor her hafta bir bölgedeler… 7 den 70 bu insanlar Türkiye’de gezmedik yer çıkmadık dağ bırakmamışlar, Neden bu bölgelerden bir tanesi Seydişehir olmasın.
Bu bir hayal değil… Ülkemizde gittikçe gelişen bu tür organizasyonlara geç kalınmaması gerektiğine inanıyorum…
İlçe kaymakamımız ve Belediye başkanımız ilçemizin tanıtımına bu anlamda önderlik edebilirler…
İlçemizde bu işlevi yerine getiren çok sayıda doğasever var zaten… Yapılacak olan gönüllüleri bir araya getirecek organizasyonlar düzenleyerek yavaş yavaş ülke geneline yaymak…
Kim bilir belki de gerçekleşir…