Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
Nice Bereketli Yıllara…
İran’lı düşünür Abdülkerim Süruş, “herkes bir mücadele başlatabilir ama sonuna kadar sürdürenler azdır” demişti. Biraz da iş, mücadelenin niteliğiyle orantılı. Kim neyin mücadelesini veriyor? Meseleye büyük davalar adına baktığınız zaman, işin sonuna kadar gidenler çok azdır. Öykücümüz Mustafa Kutlu’nun dediği gibi bir tarafta “ya tahammül ya sefer” diyenler. Öbür tarafta Sadık Albayrak’ın ifadesiyle “yürüyenler ve sürünenler.” Hatta mücahitlikten müteahhitlikte karar kılanlar… Örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Çağımız bir iletişim çağı.. İletişim devrimi sayesinde bilgi ve sermaye hareketleri saniyede dünyayı turluyor. Bir gazete, internet sitesi ya da televizyonda cürmü küçük ama içeriği büyük bir haber, etkileriyle dünyayı sarsabiliyor. İyiye de kötüye de alet edilebiliyor, medya. İşte iletişim araçlarından birisi de günlük gazeteler.. Yerel ya da ulusal, fark etmez!. Gazeteler de bir yerin gözü ve kulağı oluyor. Haber değeri olan, gördüğü ya da duyduğu olayları resim-metin bağlamında okuyucunun dikkatine sunuyor, servis ediyor.
Yerel ölçekte yayın yapan, ama internet gazeteciliğiyle de küresel bir boyut kazanan Memleket Gazetesi de bunlardan birisi.. Olgunluk yaşına ayak basmış bir gazete. Adeta Konya’nın ve bölgenin gözü kulağı durumunda.. İlkeli gazetecilik örneğini en somut bir şekilde temsil eden Memleket, her kesimin güvenini kazanmış bir yayın organı.. Çoğu basın yayın organlarına nasip olmayacak bir takdirdir, bu. Yaşatılmalı, bu siyaset sürdürülmeli, şımarmadan tabi.
Yaşadığımız yüzyılda paranın dini-imanı olmaz anlayışının tepe-taklak çevrilmesinin somut örneği, bu Memleket!.. Eğer siz, Müslüman’sanız, eğer sizde helal-haram duyarlılığı varsa, eğer sizde ahlaki değerlere bağlılık, erdemliliğin bir alâmet-i fârikası olarak görülüyorsa, elbette paranın dini-imanı olacak.. Böyle ilkeli ve ahlaki değerlere bağlı bir zihniyeti temsil eden gazete de önüne gelen her olaya gerçekmiş gibi atlamayacak.. Değerlerini, dünyevilik uğruna berhava etmeyecek.. Haberler mevsûk mu, değil mi? bunun araştırmasını yapacak. Yani araştırmacı bir gazetecilik örneği sergileyecek.. Haberin peşinde koşarken, asla bağlı olduğu değerler kodundan da kopmayacak.
Ben, her kadar Memleket ailesinin bir üyesiysem de, gazetenin mutfağında çalışan birisi değilim. Ama “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözünden hareketle, sekiz yıldır yapılan işe baktığımda, Memleket Gazetesi’nin “basın-ahlak yasasına” uyan bir gazetecilik yaptığını görüyorum, şahsen. Kaldı ki, bu gazeteyi çıkaran başta değerli kardeşim Âdem Alemdar ve M. Ali Köseoğlu olmak üzere, ekibi, yakından tanıyorum. Âdem Alemdar ve M. Ali Köseoğlu gibi isimler anıldığı zaman benim zihnimde iyi ahlak, dürüstlük, manevi değerlere bağlılık, bu aziz milletin ruh kökünden kopmayan, çalışkan ve heyecanlı genç zihinler ordusu canlanıyor. Elbette böyle parlak ve temiz zihinlerin ortaya koyduğu icraat da bağlı oldukları değerler dünyasının rengini-tonunu yansıtacaktır.
Memleket Gazetesi.. Kısa zamanda yan bir takım yayıncılık örnekleri de sergilemeye başladı.. Yerel ölçekte de olsa “Memleket-Dergi” ve diğer yayınlar bunun kanıtı.. Hem habercilik yapılıyor ve hem de bu toprakların ilim, irfan, kültür, folklor, sanat, edebiyat ve medeniyetine hizmet ediliyor. Umarım çok yakında bazı köşe yazarlarımızın aktüel değeri kaybolmayan yazılarından güldesteler çıkarılır. Böylece bu yazılar ete-kemiğe büründürülmek suretiyle daha canlı hale getirilir, yaşatılır.
Hâsıl-ı kelâm, hizmet yılında 9. yaşına ayak basan Memleket Gazetemizi ve tüm çalışanlarını yürekten kutluyor, Yüce Allah’tan başarı, uzun ömür ve hayırlı hizmetler niyaz ediyorum.