Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Öğretmenleri hatırlamak ve mutluluk dersimiz

Öğretmenlik; sabır, hoşgörü, emek, sevgi, şefkat ve fedakârlık isteyen bir meslektir. Öğretmenlik; toplumumuza yön ve şekil veren, çocuklarımızın geleceklerini tayin eden, bir ülkenin âtisi ile ilgili hayati bir konuda rol oynayan ve söz sahibi olmayı gerektiren çok önemli bir hizmet kapısıdır.

Böylesine kutsal bir görev ifa eden öğretmenlerimiz de elleri öpülmesi gereken saygın kişilerdir. Öğretmen; evlatlarımızı eğitmeyi görev bilen, onlara rehberlik eden ve onları hayata hazırlayan kimsedir. Öğretmen; bir milletin geleceğini yoğuran eğitim ordusunun önemli bir ferdidir.  

Bir milletin kalitesi eğitimi ile doğru orantılıdır. Eğitim - öğretim seviyeleri üst derecelerde olan milletlerin ömürleri de aynı derecede uzun ve verimlidir. Bir milletin kalitesini ve ayakta kalma süresini belirleyen en önemli faktör o milletin eğitim seviyesidir. Eğitim seviyesini belirleyen de, eğitim ordusunu oluşturan öğretmenlerdir.

Öğretmenler, sadece eğitim-öğretim alanında değil aynı zamanda kültürel ve sosyal alanda da rol oynayan etkin kişilerdir. Yurdun dört bir yanında bütün zorluklara göğüs gererek, sadece millete hizmeti ön planda tutarak görev yapan öğretmenlerimizin çaba ve gayreti her türlü takdirin üstündedir.

Öğretmenlik aynı zamanda Peygamber mesleğidir. Bütün Peygamberlerin görevi, gönderildikleri toplumu eğitmek ve onların doğru yola gelmelerini sağlamaktır. Peygamberler, başka insanlara faydalı olmayı amaçlayan ve toplumların kurtuluşunu hedefleyen seçilmiş örnek insanlardır. Öğretmenlerin de, eğitim yolu ile hedefledikleri öğrencilerine, çevrelerine ve topluma faydalı olmak ve onların iyi birer insan olarak yetişmelerini sağlamaktır. Peygamberlik gibi ulvi bir görevi ifa eden öğretmenlere selam olsun. 

Milletin geleceğini belirleyen ve ona şekil veren öğretmenlerimiz; yılda bir sefer sadece 24 Kasımlarda değil her an, her zaman hatırlanmalı ve onların maddi – manevi bütün sıkıntıları bir an önce giderilmelidir. Öğretmenlik gibi kutsal bir meslek erbabının, kendi sıkıntıları ile değil, sadece evlatlarımızın iyi yetişmesi ile ilgilenmesi gerekmektedir. Öğretmenlerimize her bakımdan rahat bir ortam sağlanmalı ve ellerine teslim ettiğimiz çocuklarımızın çok yüksek seviyede yetişmeleri hedeflenmelidir. Öğretmenlerimizin kafa ve beyinleri sıkıntılarını gidermek için değil, sadece öğrencilerinin başarılı olması için çalışmalı ve yürekleri sadece bunun için atmalıdır.    

15 yıl boyunca severek, isteyerek ve benimseyerek yaptığım öğretmenlik mesleğinin, duygu dolu en güzel yanı, yıllar sonra herhangi bir yerde karşılaştığınız bir kişinin “hocam ben sizin öğrencinizim” diyerek elinizi öpmesidir. İşte o an bütün vücudunuzun titrediğini hissettiğiniz ve kendinizi zirvede gördüğünüz andır. Yaşadığınız o kısacık an dünyalara bedeldir. Zaman zaman karşılaştığım öğrencilerim bana öğretmenlik yıllarımı hatırlatmakta ve en güzel duygularla bezenmemi sağlamaktadırlar.

Bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyor, her türlü zorluklar karşısında yılmadan görevlerini hakkıyla yerine getirmeye çalışan değerli öğretmenlerimize sağlık, mutluluk içinde ve başarılarla dolu olarak, nice 24 Kasımlara ulaşmaları temennisinde bulunuyorum.

***   ***   ***

Geçtiğimiz hafta içinde ailecek büyük bir mutluluk yaşadık. Beşinci toruna kavuşmanın mutluluğu… Ailemize yeni bir can, yeni bir nefes daha geldi. Mehmet Alp’imize kardeş olarak Yiğitalp’imiz de aramıza katıldı.

Cenab-ı Hak, evlatlarımızın yuva kurması ve onların çoluk çocuğa karışması gibi olaylarla, bizlere bir yandan mutluluk yaşatırken, diğer yandan da yaşlandığımızı ve ölüme bir adım daha yaklaştığımızı hatırlatıyor ve bundan sonra ki yaşantımızda çok daha dikkatli davranmamız gerektiği uyarısını yapıyor. 

Yaşadığımız her olayda almamız gereken büyük ibretler var aslında… Aramıza katılan yeni bireyler elbette mutluluk kaynaklarımız ama gereken dersimizi de alırsak her yönden kârlı çıkarız.

Ailemize katılan yeni yavrularımız hayata adım atarken, içinde yaşadığımız geçici dünya hayatının büyük sınavına da katılmış oluyorlar. Bu dünyadaki yaşantının aslında bir imtihan yolculuğu olduğunu bilirsek ve adım adım ölüme yürüdüğümüzü hatırlayarak yaşantımızı ona göre düzenlersek kârlı çıkanlardan oluruz.

Cenab’ı Hak, bu imtihan yolculuğunu başarıyla tamamlayarak, sevdiklerimizle birlikte ebedi saadet yurdu olan Cennete dahil olmayı nasip etsin İnşallah. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar