Memleketi Kurtaran Adam

Memleketi Kurtaran Adam

Okul kayıt parası alınmayacak Tavşan kaç tazı tut oyunu

Cumartesi günkü yazımda müsaade isteyip köye gideceğimi söylemiştim, ama ben yola çıkamadan, yazmadan duramayacağım bir hadise anlatıldı. Duyar duymaz tepem attı, cinlerim toplandı…Okulun adını versem ne, vermesem ne? Çünkü hemen hepsinde benzer uygulamalar var…Bir lisemizde müdür yardımcısı kardeşim, çocuğunu kayıt yaptırmaya giden vatandaşımıza önce şu mahalle, bu mahalle abidik gubidik bahaneler ileri sürerek çocuğunun kaydını yapmak istememiş. Okulun hemen yanında oturduğunu belgeleyince de, “Tamam, 250 YTL ver, hemen kaydı yapayım” demiş.350 lira maaş alan bir kişi 250 lirayı okula boya badana, telefon, su parası diye bağışlasa afedersiniz kendisi ne yiyecek? Hiç mi düşünülmez, akıl edilmez! “Bul gel!”Aynı müdür yardımcısının çocuğu için her hangi bir okula 5 lira verdiğini belgelemesi halinde 30 yıllık bıyıklarımı keseceğimi beyan ediyorum. Veremez. Vermez. Asla vermez…Ben de öğretmenim der, şu der, bu der, para vermeden kayıt yaptırır. Peki öğretmen olmayanlar? Asgari ücretle çalışanlar? Garibanlar, fukaralar?...Parası olmayanın çocuğu nerede okuyacak? Parası olmayan çocuğunu nasıl kayıt yaptıracak? Parası olmayan çocuğunun yüzüne nasıl bakacak?...Bu işin adını koysak, herkes 10 lira-20 lira verecek desek de tantana çıkmasa olmaz mı? Başbakan’a, Milli Eğitim Bakanı’na sesleniyorum, velilerden para alın. Resmi olarak alın. Faturasını da verin. Hiç olmazsa adı ve miktarı belli olur. Şimdi tutturan tutturana. 50, 100, 250, 500 ...Bana, tavşana kaç, tazıya tut oynanıyor gibi geliyor.Öyle ya, koskocaman Başbakan, Bakan, Vali açıklama yapıyor, “Para mara alınmayacak” diye. Eee, hangi cesaretle para isteyebiliyor bu adamlar. Bunlar memur değil mi? Korksalar, memuriyetimiz yanar deseler, isteyemezler. Demek ki bunları cesaretlendiren birileri, bişeyler var. Vatandaşa “para vermeyin”, okullara “alabiliyorsanız alın” mı deniyor!…Okul müdürleri feryat ediyor!Beş kuruş ödenek gelmiyor. Telefon parası, su, elektrik parası, boya-badana, kırılan camlar, eskiyen masaların parası, kış gelince yakacak parası, bilmem ne giderleri…Neyle ödeyeceğiz?Valla dediğim gibi. Vatandaşa ‘aman ha vermeyin’, okullara da medya önünde ‘sakın almayın’, arkadan ‘alın alın…’ Yani tavşana kaç, tazıya tut oyunu.Bu okulların para isteme meselesi bitmez! Bitirebilene aşk olsun…Zengin bir dostum çocuğunu götürdüğü okulda mırın kırın eden müdüre, “Okulun bi eksiği var mı?” diye sorunca müdürün gözleri ışıl ışıl olmuş. Bir bilgisayar olsa, olur valla… Bir bilgisayar yollayıvermiş bizimki okula…Anlaşılıyor ki eğitim paralı olmuş. Parasının miktarı da müdür ve yardımcılarının maharetlerine kalmış. Kiminden bir milyar, kiminden 250 milyon, kiminden miktarı az olsa bile servet gibi paralar. Öyle ya, fukara için 20 milyon kocaman para.Bu gidiş, gidiş değil. Adam gibi çözüm bekliyoruz…Not: Başta da dediğim gibi siz bu yazıyı okurken ben köyüme gitmiş olacağım. İlgilenmem gereken bir bahçe var… Fırsat bulabilirsem, yazımı yazar gönderirim. Olmaz ise üç-beş gün sonra görüşürüz. Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.