Yeni eğitim öğretim yılı başlıyor başlamasına, bu yıl diğer yıllara nazaran daha değişik bir sorunlar yumağı ile başlıyor.

 Zaten kendi içinde sürekli sorunlarla uğraşan bir kurum, birde Fetöcü hainlerin darbe girişimi sarsıldı, gerisini siz düşünün...

 15 Temmuz Fetö nün darbe girişimi sonrası yaşananlardan en çok etkilenen kurumların başında Milli eğitim geliyor.  Seydişehir’ de de  en çok görevden uzaklaştırma alan kimseler  yine Milli Eğitim bünyesindeki  çalışan kişiler.

Eğitim camiasında görevden uzaklaştırılan Fetöcülere birde terör örgütü PKK’ lı öğretmenlerin eklenmesi ile sayı hayli kabarık bir hale geldi.  Boşalan yerlere gelecek öğretmenlerin seçimi için ise mülakatlar halen devam ediyor. Ve sistem değiştirilmeye çalışılıyor..

Milli eğitim tarafından dağılan kitaplar da  Fetöcü  terör örgütü meselesinden etkilen bir diğer konu.  Dağıtımı beklenen bazı kitapların içeriğinin değişmesi ile dağıtımının yapılmayacak olması ve daha başka bir sorunlar devam edip gitmekte…

….

Tüm bu olumsuzların yanında;

 Yeni öğretim yılın ile yeni ümitlerle yeni ufuklara yelkenler açılıyor.

Tertemiz bir sayfayla başlayan eğitim öğretim yılı başta eğitim camiası olmak üzere tüm öğrenciler, öğretmenler ve veliler için hayırlı olması dilekleri ile.

Çarşı ve pazar  üç aydan beri sessiz ve garipti.

Okulların açılması ile  cıvıl cıvıl sokaklar, pür telaş caddeler, hareketli kaldırımlar. Geç kalmamak için sabahın erken saatinde koşuşturanlar, geç kalıp arkadan koşarak yetişmeye çalışanlar…

Annesinin elinden tutarak uykulu uykulu okula giden minikler,

Eğitim telaşesi sebebiyle heyecanlı veliler ve öğrenciler ile yeniden canlılık ve hareket gelecek sonbahar mevsimin sarı rengi yansımış kaldırımlara.

Her veli, okulun açılması ile birlikte bir takım masraflara girecek .

Çocuğuna yapacağı her masrafta hep kendi dönemini hatırlayacak ve o günlerden bahsederek;

“Bizim zamanımızda okula götürecek çantamız yoktu. Nerde böyle renkli renkli defterler,  nerde böyle envai çeşit kalemler. Kaç kilometre yolu o soğukta yaya olarak giderdik, bir ayakkabı ile okulu bitirirdik” gibi olumsuzlukları bir bir sıralarlar körpe beyinlere..

Tabiî ki zaman ve şartlar sürekli değişiyor belki velinin babası okuma yazma bile  bilmiyordu, Kim bilir çocuğunu yetiştirmek için ne zahmetler çekti..

Bu bir süreçtir.

Geçişmektekinden farklılıkları olan ve her daim değişmeye devam eden bir süreç…

Herkes kapasitesine ve gücüne göre kendi yaşamındaki olumsuzlukların kesinlikle çocuğunda olmasını istemez. Ve ona en her şeyin en iyisini ve en güzelini sunmak ister ..

Kendisi okuyamamıştır, bunun ezikliğini hep yüreğinde hisseder,

Çocuğum okusun diye yemez yedirir giymez giydirir. Borç harç bulur okutur,  çocuğu okuyup büyük adam olmasını ister..

Her ailede farklı bir telaş;

Her öğrencide başka bir heyecan;

Kimi ilkokula başlayacak,

Kimi önlükten kurtulup kravat takacak,

Kimi liseli olacak,

Kimi üniversiteli olacak,

Kimi geçen yılki hataları tekrarlamayacak…

Tüm Eğitim camiası veli ve sevgili öğrenciler Rabbim kolaylıklar versin..