Zeki Oğuz
Ömer Faruk Hatipoğlu
Tanımış olmaktan onur duyduğum insan.Ankarada Toplum Yayınevinin sahibi değerli yazar Remzi İnançtan duymuştum adını. Remzi ağabeyin övdüğü biri, elbette bunu hak ediyor demektir. Sonra tanıştık, iyi ki de tanımışım onu. İlk kitabı Düş Değili 1995 yılında Zeki Oğuza saygıyla diye imzalamış. Son kitabı Ateşi Utandıran Yangın Ağustos başında ulaştı elime. tevazunun canlı fotoğrafı dost, fotoğraf sanatçısı ve öykü yazarı Zeki Oğuza, bu coğrafyadaki yangınlara gözlerim yanarak, ruhum yanarak, ve ateş ve su ve aşk dilenerek... sevgiyle, sevgiyle, dostlukla diye imzalayarak göndermiş kitabı.Tevazunun canlı fotoğrafı sözü benden çok Ö. Faruk Hatipoğlu için geçerli. Dost canlısı çelebi insan.Bir ülkenin şairi, öykücüsü, romancısı maişet derdinde olmamalı, diye düşünürüm, ama bu hep düş olarak kalacak. Dahası başımızdakiler edebiyatı, sanatı hep düşman olarak gördüler. Hapishaneye yolu düşmeyen edebiyatçı yok gibi. Ö. Faruk Hatipoğlu gün yirmi dört saat şiiri düşünen, şiiri yaşayan bir insan, ama önce maişet derdinde. Bundan kurtuluş yok. Bir de yayın evelerinin şaire ve şiire karşı takındıkları olumsuz tavırlar var. Öncelikle, şiir satmıyor, diyorlar. Yalan söylüyorlar. Bütün dertleri, şairin yüreğiyle, beyniyle hazırladığı güzelim şiir dosyalarını bedava kapabilmek. Bütün bu olumsuzluklara rağmen şair ve şiir direniyor.İlk kitabı Düş Değili, 1995 yılında Memleket Yayınları yayımladı. Onu 1997 yılında İnce 2000 yılında Sevdim Çocuk Yanımla (2005te Yom Yayınları yeni baskısını yaptı ve 2005te Ateşi Utandıran Yangın izledi).Çalıda ilk yayımlanan şiiri Eğer Oysan adlı şiirdi. Nisan 1999 sayı 27de arka kapak. Fotoğraf sanatçısı, dost Dursun Ali Sarıkoçun çektiği güzel bir fotoğrafla yayımlamıştık.İnceliklere düşkündür. Hoyratlık, kabalık yüreğini kanatır. Barış ve kardeşliğe... diye, başlayan Ateşi Utandıran Yangından çok sevdiğim bir şiirle bitireceğim sözü; ama Ömer F. Hatipoğlu, Ekim ayında iki kere bizimle olacak. Asıl ondan dinlemelisiniz kendi şiirini ve şiirin hasını.Gölyazı dipnotuBen gölyazı/ben xelikan/çukurova tuz gölü/tuz çekmezden önce/göçlere doğdumdu Adıyamandan/Nemrut kokar alp etekleri şimdi/haldi ve keldan/yol yoruldu/bitmedi yolculuğum/belki güzel göçlerdi/o eski göçler/şimdi dumanlarla taşınıyor yükümüz/ develer tırlar yerine/yorgan yatak anılar/şimdi göçerleri/yangınlar uğurluyor/ben Gölyazı/Adıyamandan beri/iki mevsim bir iklimde eğleşmedim/omuzlarımı göçürdü göçler/savruldum, savruldum/etim kemiğimden göçtü/ tek içimi göçürmedim/ içimdekiler/ yerleşikti.