Osteoporoz erkek sağlığını da tehdit ediyor

Osteoporoz erkek sağlığını da tehdit ediyor

Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, kadınların yanı sıra erkeklerin sağlığını da tehdit ettiği, osteoporotik kırıkların yüzde 30-40'ının erkeklerde görüldüğü belirtildi- HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutsal:- "Erkeklerde 70

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, kadınların yanı sıra erkeklerin sağlığını da tehdit ettiği, tüm osteoporotik kırıkların yüzde 30-40'ının erkeklerde görüldüğü, erkeklerde 70 yaşından sonra kemik kaybının da hızlandığı belirtildi.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, Dünya Osteoporoz Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında "kemik erimesi" olarak bilinen osteoporozun, kemik metabolizmasındaki bozukluk sonucunda kemikteki protein örgüsünün azalmasıyla iskelette ortaya çıkan, kemiklerin çok kolay kırılmasına neden olan bir hastalık olduğunu söyledi.

Osteoporozun menopoz sonrası kadınlarda görülen bir hastalık olarak bilinmesine karşın erkeklerde de görüldüğünü ancak genellikle göz ardı edildiğini ifade eden Kutsal, tüm osteoporotik kırıkların yüzde 30-40'ının erkeklerde görüldüğünü belirtti.

Uluslararası Osteoporoz Vakfınca, tüm dünyada 50 yaş ve üzerindeki erkeklerin 5'te 1'inde osteoporoza bağlı kırıklar oluşabileceğinin ifade edildiğini aktaran Kutsal, "Bazı hastalıklara ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak erkeklerde de osteoporoz hastalığı görülebilmektedir. Çocukluk çağından itibaren giderek artan kemik kütlesi, genç erişkin yaşlarda tepe noktasına ulaşır. Buna 'doruk kemik kütlesi' denir. Erkeklerde doruk kemik kütlesini etkileyen faktörlerin bilinmesi, gelecekte ortaya çıkabilecek osteoporoz hastalığı açısından çok önemlidir." diye konuştu.

Doruk kemik kütlesini etkileyen faktörlerin başında, genetik özelliklerin geldiğine dikkati çeken Kutsal, ailesinde osteoporoz bulunanların daha dikkatli olması gerektiği uyarısında bulundu.

Cinsiyet ve büyüme hormonlarının da hastalığın gelişmesinde etkili olduğuna işaret eden Kutsal, bunun yanı sıra kronik hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, yetersiz fiziksel aktivite, sigara tüketimi ve özellikle 16-18 yaşlarda yetersiz kalsiyum alınmasının, diğer faktörler arasında yer aldığını söyledi.

Kutsal, "Özellikle sigara kullananlar, aşırı alkol alanlar, kalsiyumdan fakir beslenenler, D vitamini yetersizliği bulunanlar ve hareketsiz yaşam tarzını benimseyenler ile vücut kitle endeksi 20'nin altında olan zayıf erkekler risk altındadır." dedi.

- "70 yaşından sonra kemik kaybı hızlanıyor"

Kemik kaybı açısından ileri yaşın önemli bir risk faktörü olduğunu dile getiren Kutsal, "Erkeklerde 70 yaştan sonra kemik kaybı hızlanmaktadır. Yaklaşık 50'li yaşlarda geçirilmiş kırık olması da önemli bir etkendir. Daha önce osteoporotik kırık geçiren erkeklerde yeni bir kırığın ortaya çıkma riski katlanarak artmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Kutsal, vücutta böbrek üstü bezlerinden salgılanan hormon olan kortizole benzer steroid yapıdaki ilaç tedavisini üç aydan daha uzun süre alanların hastalık açısından risk altında olduğunu bildirerek metastatik prostat kanserinde hormon tedavisi uygulananlarda da osteoporozun görülebildiğini söyledi.

Kortizon, immün sistem bozukluklarında kullanılan bazı ilaçlar, tiroid hormon tedavisinde doz aşımı, bazı psikiyatrik ilaçlar, lityum, başta romatoid artrit ve sedefe bağlı romatizma olarak bilinen hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar ile mide rahatsızlıklarında kullanılan bazı ilaçların da hastalık gelişiminde etkili olduğu bilgisini veren Kutsal, şunları kaydetti:

"Bazı kronik hastalıklar, osteoporoza neden olabilir. Bunlar, romatoid artrit, crohn gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları, çölyak gibi bağırsakta emilim bozukluğuna neden olan hastalıklar, tip 1 ve 2 diyabet, kemik erimesine yol açan küçük ama güçlü bezlerin hastalığı, olan hiperparatiroidi, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları, lenfoma, bir kan hastalığı olan multipl miyeloma, idrarda aşırı miktarda kalsiyum bulunması olan hiperkalsiüri, tiroid bezinin aşırı çalışmasıyla ortaya çıkan tirotoksikoz hastalıkları bu kapsamdadır."

Hastalığın tedavisinde günlük bin-bin 200 miligram kalsiyum içeren diyet, D vitamini düzeyi düşük olanlara D vitamini desteği verildiğini aktaran Kutsal, tedavinin haftada 3-4 kez 30-40 dakika kemiklere yük taşıtan yürüyüş, tırmanma, golf, dans, raket sporları, aerobik, güçlendirme egzersizleriyle desteklenmesi gerektiğini da ifade etti.

Kutsal, düşmenin osteoporotik hastalarda kırıklara neden olduğunu ifade ederek hastalara bu konuda dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı