Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi'nin, bugün Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK) imzaya açıldığını belirterek, ''İnşallah en kısa zamanda nisan ayı içinde strateji belgesinin esaslarını kamuoyuyla paylaşacağız ve strateji belgesinde yer alan eylemleri hemen hayata geçirmeye başlayacağız'' dedi.

Ergün, WABCO Türkiye Satın Alma Ofisinin açılışı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bu yılın başında 2011-2014 yıllarını kapsayan ve 74 eylemden oluşan sanayi strateji belgesini uygulamaya başladıklarını anlattı.

Yine bu yıl içinde, otomotiv, makine, demir-çelik, elektrik-elektronik, kimya ve seramik gibi alt sektörlere strateji belgelerini de uygulamaya başlayacaklarını dile getiren Bakan Ergün, ''Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi, bugün Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK)imzaya açıldı.

İnşallah en kısa zamanda nisan ayı içinde strateji belgesinin esaslarını kamuoyuyla paylaşacağız ve strateji belgesinde yer alan eylemleri hemen hayata geçirmeye başlayacağız.

Bu belgeyi hazırlarken, otomotiv sanayini yan sanayi ile birlikte ele aldığımızın da bilinmesini istiyorum'' diye konuştu.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, dünyada otomotiv endüstrisinin batıdan doğuya kaydığı bu süreçte, Türkiye'nin, daha önemli bir üretim üssü olmaya aday olduğunu bildirdi.

Bakan Ergün, WABCO Türkiye Satın Alma Ofisinin açılışı dolayısıyla düzenlenen toplantıda, küresel ticari araç endüstrisinin önde gelen şirketlerinden biri olan WABCO'nun, Türkiye'de yaklaşık olarak yıllık 10 milyon dolar civarında bir satın alma gerçekleştirdiğini, WABCO'nun Türkiye'ye olan bu ilgisinin, aslında Türkiye ekonomisinin ve sanayisinin gücünü de kanıtlayan bir gelişme olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin otomotiv ve yan sanayi alanında dünyanın en kusursuz üretim yapan ülkelerinden birisi olduğunu belirten Ergün, sadece geçen yıl, başta Toyota, Honda, General Motors ve Chrysler olmak üzere otomotiv şirketlerinin, üretim hataları nedeniyle 17 milyon 200 bin adet aracı geri çağırdığını anımsatarak, ancak bugüne kadar Türkiye'de üretilen otomobillerden henüz geri çağrılan olmadığını ifade etti.

''WABCO'nun kaliteye ve ileri teknolojiye verdiği önemi biliyoruz, bu noktada, yan sanayimizin teknoloji kapasitesine güveniyoruz'' diyen Ergün, bu teknoloji kapasitesinin her geçen gün arttığını, Türkiye'de daha kaliteli ve yeni ürünlerin üretildiğini söyledi.

Bakan Ergün, Türkiye'nin, son yıllarda ekonomide, demokratikleşmede, sosyal ve siyasi alanlarda attığı adımlarla, uluslararası yatırımcıların en çok ilgi duyduğu ülkelerin başında geldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''WABCO, Türkiye'nin makro ekonomide ve sanayileşmede yaşadığı değişimi fark eden ve ülkemize olan ilgisini artıran bu şirketlerden birisidir. Yine bugün bu programdan sonra, bir başka küresel firma olan Nestle'nin ülkemizde yapımına devam ettiği bir fabrikanın tanıtım toplantısına katılacağız. Türkiye'de satın alma kapasitesini yıllık 110 milyon dolara çıkarmayı hedefleyen WABCO'nun, bu satın alma ofisiyle birlikte, bu hedefine ulaşacağından eminiz.

Ancak biz, WABCO çalışanlarımızın ortaya koyacakları özveriyle birlikte, 150 milyon dolar rakamına rahatlıkla ulaşılabileceğine, 150-200 milyon doları bulabileceğine inanıyoruz. Şunu ifade etmeliyim ki, biz 150 milyon dolar rakamını da yeterli bulmuyoruz; çünkü biz, WABCO'nun Türkiye'de ticari faaliyetlerinin yanı sıra, üretim yapması gerektiğini de düşünüyoruz. Bunun yanında WABCO'nun Türkiye'de bir Ar-Ge merkezi kurmasını da istiyoruz. Türkiye, WABCO için sadece hammadde sağlayan tedarikçi bir ülke olmaktan çıkmalı, bir üretim ve Ar-Ge üssü haline de gelmelidir.''

-''TÜRKİYE OTOMOTİVDE ÜRETİM ÜSSÜ OLMAYA ADAY...''-

Dünyada otomotiv endüstrisinin batıdan doğuya kaydığı bu süreçte, Türkiye'nin, daha önemli bir üretim üssü olmaya aday olduğunu vurgulayan Nihat Ergün, küresel kriz nedeniyle 2009 yılında yaşanan daralma sayılmazsa, Türkiye ekonomisinin, her yıl istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü, 2002 yılında 3 bin 500 dolar civarında olan kişi başına milli gelirin, bugün 10 bin dolar seviyesine ulaştığını anlattı.

Bugün Avrupa'da birçok ülkede küresel krizin etkilerinin hala sürdüğüne dikkati çeken Bakan Ergün, şöyle devam etti:

''Mesela komşumuz Yunanistan'ın en erken 2012 yılında yeniden büyüme yaşayacağı tahmin ediliyor. Türkiye ekonomisi ise 2010 yılında yüzde 8 civarında bir büyüme yaşadı. Kesin büyüme rakamı bu ayın sonunda belli olacak.

Yüzde 7,9 mu yüzde 8,2 mi olacak ay sonundaki rakamlarda görmüş olacağız. Yine küresel kriz, Türkiye'de ekonominin ne kadar iyi yönetildiğini, tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Geçmişte bir krizler ülkesi olarak tanınıyordu Türkiye, bugün dünyada küresel krizi en iyi yöneten ülkelerden biri sayılmaktadır. Ekonomik dengelerin yerine oturmasıyla birlikte, ülkemizde büyümenin lokomotifi özel sektörümüz olmuştur.''

Nihat Ergün, 2002 yılında 43 milyar lira olan özel sektör yatırımlarının, 2009 yılında küresel krize rağmen 126 milyar liraya ulaştığını ifade ederek, 2002 yılında Türkiye'de 31 bin şirket açılırken, 2010 yılında açılan şirket sayısının 52 bine ulaştığını, Türkiye'nin tamamında üretimin arttığını, yeni şirketlerin açıldığını ve ticaretin canlandığını, bu nedenle, Türkiye'de ticari araç tüketiminde çok önemli bir artış olduğunu söyledi.

Ergün, ''Önümüzdeki dönemde, Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam edeceğini düşünürsek, ticari araçlara olan ilginin de artarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Türkiye, sadece iç pazar anlamında değil, ihracat açısından da son derece potansiyeli yüksek bir ülkedir.

Avrupa kalitesinde üretim yapıyoruz ama bu üretimi Avrupa'dan çok daha az bir maliyetle yapıyoruz. Bugün birçok uluslararası şirketin, İstanbul'u bölgesel üs olarak seçmesi tesadüfî bir durum değildir. Çünkü geleceğin merkezi olarak görülmektedir'' diye konuştu.

On farklı ülkede 18 fabrika ile üretim yapan WABCO için de Türkiye son derece doğru bir adres olacağını vurgulayan Ergün, Türkiye olarak, diğer tüm yatırımcılara olduğu gibi WABCO'ya da bu konuda her türlü kolaylığı göstermeye hazır olduklarını anlattı.

''EĞER YATIRIMCI OLSAYDIM, TÜRKİYE'DE YATIRIM YAPARDIM''

Türkiye'de yatırımlarının artmasına büyük önem veren bir hükümetin iş başında olduğunu belirten Ergün, Türkiye'nin daha rekabetçi bir ülke haline gelmesi için, finans sisteminden iş ortamını iyileştirmeye, Ar-Ge ve yenilikçilikten enerji, telekomünikasyon ve ulaşım altyapısını geliştirmeye kadar her alanda etkin çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Özellikle şirket kuruluşları ve yabancı sermaye girişi gibi konularda bürokrasiyi azaltacak adımlara, iş yapma kolaylığı endekslerinde çok önemli bir yer tutan şirket kuruluşunun 19 aşamadan 3 aşamaya kadar indirilmesini örnek gösteren Nihat Ergün, 2009 yılından itibaren uyguladıkları yeni teşvik programı ile girişimcilere önemli destekler ve kolaylıklar sunduklarını belirtti.

Otomotiv sektörünün de içinde bulunduğu 12 stratejik sektörde yapılacak büyük ölçekli yatırımları Türkiye'nin tamamında desteklediklerini ve her ilde o bölgenin sosyo-ekonomik şartlarına uygun değişik sektörlerde yapılacak yatırımlara önemli destekler sağladıklarını dile getiren Bakan Ergün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlayacağı 2023 yılında, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapmayı ve dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini, bu hedefe ulaşmak için özel sektörü daha rekabetçi bir yapıya taşımaları gerektiğini anlattı.

Ergün, Türkiye'nin Ar-Ge, teknolojik ve yenilikçilik kapasitesini artırmak için önemli programlar uyguladıklarını belirterek, bugüne kadar Ar-Ge merkezi sertifikası alan 87 firmanın 12 tanesinin otomotiv, 17 tanesinin de otomotiv yan sanayinde faaliyet gösterdiğini vurguladı.

Türkiye'nin hem ekonomik gücü ile hem de girişimcilere sunduğu kolaylıklar ile daha fazla yatırımı hak eden bir ülke olduğunu dile getiren Ergün, ''Zaten ekonomi çevrelerinin beklentileri de önümüzdeki dönemde Türkiye'nin daha fazla yatırım çekeceği yönündedir.

Bu yıl yapacağımız genel seçimler sonrası, uluslararası kredi notumuzun da güvenle yatırım yapılabilir seviyeye çıkacağını tahmin ediyoruz. Sanırım Türkiye'de iş ve yatırım yapanların, orta ve uzun vadede karlı çıkacaklarını söylemeye gerek bile yok.

Bu nedenle, WABCO yöneticilerini Türkiye'ye olan ilgilerini korumaya ve burada üretim yapmaya davet ediyorum. Eğer yatırımcı olsaydım, her açıdan elverişli ortamı muhakkak değerlendirir ve Türkiye;de yatırım yapardım'' diye konuştu.