yazar-2
'Oy Pusulası Nasıl Katlanır?'
Meraklısına “Oy Pusulası Nasıl Katlanır?” Dersleri
İ. Hakkı BİÇER
AK Parti'nin 350’nin üzerinde milletvekili olmasına rağmen TBMM'de "cumhurbaşkanı seçememesi" üzerine 22 Temmuz'da genel seçimler yapılıyor. Bütün etkili odaklar, CHP ve diğer partiler sayısal çoğunluğa sahip AK Parti’nin cumhurbaşkanı seçemeyişini “uzlaşma” ve “beceri” den yoksun olmasına bağladılar. Bu tartışmalar o tarihten bu yana bitmedi şimdi de seçim meydanlarına taşınıyor. Baskın seçim kararı alınması, e-muhtıra sonrasında yeni cumhurbaşkanının seçimi ve parlamenter sistemin yeniden normal işleyişine dönmesi açısından son derece önem taşıyor. Normal işleyişe döndürecek olan seçmen olacağına göre ülkemizin içinde bulunduğu şartlar dikkate alındığında oy veren her T.C. vatandaşının büyük bir sorumluluk üstlendiği söylenebilir.
Seçim için genellikle ilk ve sonbahar ayları ile kış aylarını tercih eden Türkiye, ikinci kez yaz ortasında sandık başına gidecek. Seçmen kitlesi yaz ortasında iki tercihle karşı karşıya bırakıldı. Tatil mi yoksa sandık mı? Tercih sonradan şikayet eden seçmenin.
Vatan gazetesi’nin seçim kararı alınır alınmaz attığı tuhaf başlık şöyleydi: 22 Temmuz sol oyları etkileyebilir. Bu yorum tatilcilerin ağırlıklı kesiminin solculardan oluştuğu izlenimine yol açmıştı. Gazetenin hangi kriterlere göre bu ölçüyü koyduğu hangi verilere dayandığı tabi merak konusu. Sol seçmen okumuş, sağ seçmen cahil kitlelerden müteşekkil anlayacağınız.
Sol seçmen tatil zevkine sahip, yaz gelince Bodrum, Marmaris, Fethiye ya da mavi yolculuk tatil programı aksatılmaz, ancak sağ seçmenin çalışan taifesi ya hafta sonlarını piknikte geçirerek eğlenir ya da maaştan artırarak bulabildiği 3. sınıf sosyal tesislerde, apart otellerde ancak bir hafta tatille iktifa edebilir. Çalışanların önemli bir bölümünün yaz mevsiminde tatilini ailelerinin yanında geçirdiği, ayrıca yaklaşık 800 bin kişinin de yaylaya çıktığı söylenebilir. Yok sağ seçmenin köylü taifesinden iseniz zaten, otla samanla, hayvanlarla geçirdiğiniz günler sizin için hep tatil günü değil midir?
Sol seçmenin daha doğrusu toplum mühendislerinin en büyük korkusu son seçimde 8 milyon olan oy kullanmayan seçmen sayısının, tatil keyfini yarıda bırakmak istemeyeceklerle 10-14 milyonu bulacak olması… Solun tatil eğlencesi 23 Temmuz’da AK Parti’nin 400 milletvekiliyle yeniden iktidarıyla bir kabusa dönüşür mü, bütün korku şimdi bu…
Tatile çıkan vatandaşların, oy kullanmak üzere yaşadıkları yere dönebilmek için bilet arayışlarına girdiği haberi de pek inandırıcı bulunmuyor. Neden derseniz, tatile çıkan vatandaş değil halk oluyor her zaman…
Sol seçmenden çok CHP’li egemen bürokratlar endişe içinde. “Ya bizimkiler sandığa gitmezse”… Halkçılar vatandaştan “Halk” olma sorumluluğunu yerine getirmesini istiyor. Tıpkı Cumhuriyet mitinglerinde Tandoğan, Çağlayan’dan bütün Türkiye’ye verdikleri mesaj gibi… Bu görev daha “kutsal”, daha “büyük. Son 4,5 yılda AK Parti hükümetinin içte ve dışta izlediği yanlış (yanlı) politikaları unutmamak, Cumhuriyet’e ve Atatürk Türkiyesi’ne sahip çıkma bilinci ile oy kullanmak gerekiyor. Oy kullanmak kadar oyun bilinçli kullanılması, hata yapılmaması da bir o kadar önem taşıyor.
Daha önce yaşanan seçimler göstermiştir ki çeşitli sebeplerle (Seçim sandıklarında meydana gelen usulsüzlükler, geçersiz oylar) vatandaşın iradesi tam olarak sandığa yansımayabilmektedir. Seçim sandıklarında görev alanlar ortaya çıkabilecek usulsüzlüklere karşı gerekli önlemleri alacak ve işlemleri yapmalıdır. AK Partili görevlilere karşı gözlerini dört açmalıdırlar. Daha da önemli olarak oy veren her vatandaş, parti amblemi üzerine bastığı mührün başka bir partinin amblemi üzerine de bulaşarak geçersiz sayılmaması için çok dikkatli davranmak durumundadır.
"Oy pusulalarının basılan mühür dışta kalacak şekilde ters katlanarak zarfa konulması oylarımızın başka partilere gitmesini ve/veya geçersiz sayılmasını önleyecektir."
Yeni AK Parti iktidarının rejim sıkıntısı doğuracağını pompalayan bürokratik oligarşi, şimdi de yayınladığı gayri resmi bildirilerle “halk”tan sonra sade vatandaşı da manipüle etmeye kalkıştı. “Oylarınızı ya CHP’ye ya da MHP’ye verin” diyen Tuncay Özkan ve, Özdemir İnce, Bekir Coşkun, Ruhat Mengi, Tufan Türenç, Yılmaz Özdil, Mine Kırıkkanat gibi e-muhtırayı “haklı” ve “yerinde” gören kalemşörlerin taraflı, bir o kadar da kışkırtıcı yazı ve konuşmalarından sonra imzasız ama bütün internet kullanıcılarını ‘durum’dan ve yaklaşan ‘tehlike’den haberdar eden e-postalar gözümüze gözümüze sokuluyor. “Bu yazıyı mümkün olduğu kadar çok sayıda kişiye ulaştırınız” diyen sol misyonerlerin çabaları nerede ve nasıl karşılık bulur bilmeyiz. Bildiğimiz bu tür zorlamaların kendilerine faydadan çok zarar getireceği. Hem değil mi ki e-muhtıra öncesi yüzde 30’larda seyreden AK Parti oyları, şimdi yüzde 40’larda geziyor. Bu oyların ne kadarı kemiktir, ne kadarı yüzer gezerdir onu da 22 Temmuz’da göreceğiz.
OY PUSULASI NASIL KATLANIR?
Bu seçimde oy pusulasında 15 parti olacak. Konya’da 17 de bağımsız adayımız var, etti 32… Elinize tutuşturulan “EVET” mührünü 32 parti ve ismin altında bulunan yuvarlaklardan birine basacaksınız. “Sakın iki partiye birden oy vermeyin, değilse oylarınız geçersiz olur” ya da “bir partiye ve adını sanını beğendiğiniz bir bağımsıza basarsanız mührü, oyunuzu heba etmiş olursunuz” desek seçmene, bu kadar gün görmüş, geçirmiş seçmen bize ne der?
Bazıları hala tek parti iktidarı özlemi içinde ne yazık ki… Türkiye’den başka hangi ülkede “Oylarınızı şu partiye verirseniz darbe olur, demokrasi biter” korkusu ve dayatması vardır! Türkiye’de, sağlıklı bir demokrasiyi, ekonomik refah ve huzur ortamını çok gören oligarşik düzen var. Saltanatları sarsılmasın diye, devlet içinde yuvalanmış çetelere dokunulması bile onları rahatsız ediyor. Bırakın AB’yi, insan hakları ve özgürlükler için hukuk devleti için değil, AB uğruna yapılan demokratikleşme çabalarına çomak sokuyorlar.
Oy pusulasının nasıl katlanacağını ‘cahil’ seçmenine öğretmeye kalkmak cahillikten başka bir şey değildir. “AK Parti’ye oyunuzu vermeyin” çağrısında bulunanların, oy verilmesini istedikleri partiler yeni mi kurulmuş, ‘cahil’ seçmenin amblemini bir türlü öğrenemediği partiler olsa gerek, birileri oy kullanmayı öğretmeye kalkıyorlar. Oy pusulasını sağdan da soldan da katlasanız, CHP’nin, MHP’nin oyları AK Parti’ye sayılmaz. AK Parti’nin dindar oyları da dindarlığından ötürü Haydar Baş’ın BTP’sine yazılmaz. AK Parti seçmeni ne kadar uyanıksa, CHP, MHP hatta İP seçmeni de o kadar saf değildir. Herkes nasıl oy kullanacağını çok iyi biliyor. “Meraklısına Oy Kullanma Dersleri” vermek kimsenin işi olmadığı gibi bizim işimiz de hiç değildir.
Hangi partinin seçmeni daha çok mürekkep yalamış, hangisi daha “köylü ve cahil” merak ediyorsanız sizlere bir anket sonucunu aktarayım.
2002 YILI SEÇMEN PROFİLİ
2002 yılının seçim sonuçları üzerine 67 şehirde birkaç yüz bin kişiyle yapılmış dolayısıyla Türkiye genelini ölçebilen bir anketle karşılaştım. “Oy pusulasını katlamayı bilenler”le “bilmeyenlerin” de ölçüldüğü bir anketti bu.
Ankete baktığımızda AK Parti, CHP, MHP seçmeninin erkek, DYP ve Genç Parti seçmeninin kadın ağırlıklı olduğunu görebiliyoruz. Genç Parti seçmeninin yüzde 56’sının kadın olması, Cem Uzan’ın ticari ilişkilerinin kadınlar tarafından çok da iyi algılanamadığını gösteriyor. Uzan’a oy veren kadınlardan yüzde 6’sı kim bilir onu “yakışıklı” bulduğu için oy vermiştir. Sandığa gitmeyenlerin veya boş oy verenlerin % 57,7’sini kadınlar oluşturmaktadır.
Genç Parti ve MHP gençlerden, DYP-SAADET-DSP yaşlılardan genel ortalamanın üzerinde oy almış.
Seçmenlerin eğitim durumuna baktığımızda ise AK Parti-DYP-SAADET-Genç Parti düşük, CHP yüksek eğitimlilerden genel ortalamanın üzerinde oy aldığını görüyoruz. CHP’nin yüksek eğitimli seçmenin 1. tercihi olduğuna bakılırsa “Oy pusulasını iyi katlayın” çağrısında bulunanların endişelerinin boş ve gereksiz olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçta üniversite mezunlarının % 32,7’sinin CHP’ye oy vermesi önemlidir.
Öbür taraftan DYP kırda genel ortalamanın çok üzerinde destek görürken, AK Parti; İç Anadolu ve Karadeniz’de, CHP ve DYP; Ege ve Akdeniz’de, DEHAP (DTP) ise Doğu ve Güney Doğu’da ortalamanın üzerinde oy almıştır. Bu seçimlerde de tarım sektörüne en çok ilgi gösteren partinin DP (DYP) olduğu görünüyor.
1999’da oy kullanan seçmenin 2002 seçimlerinde hangi partilere oy verdiğine gelince şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza: 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 10,1’i 1999 seçimlerinde ANAP’a, yüzde 20,9’u MHP’ye oy vermiştir. Yine AK Parti oylarının % 17,4’ünü 1999’da oy kullanmayanlardan-yaşı tutmayanlardan yani ilk defa oy kullanan yeni seçmenden almıştır.
2002 GENEL SEÇİMLERİ SEÇMEN PROFİLLERİ
Partiler Kadın Erkek
AK Parti 46,9 53,1
CHP 48 52
DYP 54,7 45,3
Genç Parti 56 44
MHP 38,9 61,1
DEHAP 52 48
ANAP 49,7 50,3
SAADET 43,9 56,1
DSP 47,4 52,6
Diğer 39 61
Oy Kullananların Yaş Aralığı
Partiler 18 - 27 28 - 43 44 +
AK Parti 32,5 34,7 32,8
CHP 31 34,7 34,3
DYP 23,9 30,2 45,8
Genç Parti 47 31,4 21,6
MHP 37,1 39,4 23,5
DEHAP 39,8 35,8 24,4
ANAP 24,6 39,6 35,8
SAADET 26,5 31,6 41,9
DSP 21,8 30,8 47,4
Diğer 41,6 31,8 26,6
Toplam 32,8 33,8 33,3
Oy Kullananların Eğitim Durumu
Partiler Diplomasız İlk Orta Lise Yüksek
AK Parti 13,4 50,9 12,1 18,7 4,9
CHP 7,9 35,6 11,8 29,2 15,5
DYP 21,1 52,6 10,1 12,8 3,4
Genç Parti 9,4 46,4 15,1 25,7 3,5
MHP 5,9 42,5 14,9 28,9 7,7
DEHAP 35,8 37,7 8,5 13,3 4,8
ANAP 19,3 39,6 14,4 18,7 8
SAADET 22,6 45,8 9,7 20 1,9
DSP 15,4 42,3 11,5 20,5 10,3
Diğer 8,4 27,9 14,3 34,4 14,9
Toplam 13,9 43,9 11,9 22,2 8,1
Oy Kullananların Çalışma durumu
Partiler Çalışıyor Çalışmıyor
AK Parti 44,9 55,1
CHP 47,3 52,7
DYP 39,5 60,5
Genç Parti 39,3 60,7
MHP 53,1 46,9
DEHAP 44,6 55,4
ANAP 41,7 58,3
SAADET 44,5 55,5
DSP 42,3 57,7
Diğer 52,6 47,4
Toplam 43,7 56,3
Oy Kullananların Yerleşim Yeri
Partiler Büyükşehir Kent Kır
AK Parti 29,4 28,6 42
CHP 34,5 27,3 38,2
DYP 11,3 30,4 58,3
Genç Parti 35,2 24,2 40,5
MHP 19,3 34,8 45,9
DEHAP 19,6 36,6 43,8
ANAP 26,2 24,1 49,7
SAADET 29,7 31,6 38,7
DSP 34,6 20,5 44,9
Diğer 33,8 35,1 31,2
Toplam 29,4 29,3 41,4