73 milyon halkın gördüğünü Ankara’dakiler göremiyorlar mı? Onlara gösterilmiyor mu? Hiç bakkaldan ekmek almazlar mı bunlar? Eşleri dostları yok mudur, “Yahu şu işlere bi el atıp, netleştirin ortamı” diyen…

Geçen sene dolar dibe inmişti iyice. Daha da inmeye niyetliydi ki tam o zaman Merkez Bankası müdahale ederek, daha da aşağıya inmesine engel oldu. Yapay olarak dolar yükseltildi. Yani belli bi seviyenin altına inmesine rıza gösterilmedi. Peki şimdi niye daha fazla yükselmesine ses edilmiyor. Ya da gergin ortamın durulmasına çalışılmıyor…

Hani hep duyuyoruz ya cari açık diye. İşte o cari açık kapansın, ithalat azalsın diye döviz yükselmeli. Hükümet doların daha da yükselmesini istiyor gibi. Müdahale edilmediğine göre. Ya da adam gibi bi açıklama yapılmadığına göre…

Hükümet Başbakan dahil, Anadolu’ya dağılmış parti kongreleriyle uğraşıyor, ama vatandaş ekonominin tekrar istikrara kavuşmasını bekliyor. Beklemekte haklı, çünkü hemen herkes borçlandı, yatırıma kalkıştı, ev aldı, arabasını yeniledi bilmem ne…

Ne o öyle, her şey kontrolümüzde türü laflar. Kardeşim kontrolündeyse kontrol et. Halkın psikolojisi bozulmaya başladı. Allah’tan öyle döviz bürolarına falan eskisi kadar giden yok…

Tamam anladık, dünyada petrol fiyatları artıyor, bizde de artması gerek. Ekonomi bundan direkt etkileniyor. İyi ama dünyadaki artışı direkt bize yani halka yansıtmanın alemi var mı? Petrol üzerindeki vergiyi azaltarak da dengeyi tutturabilirsiniz. Devletin sıcak para kaybı olacak, ama biraz da ucuz yakıt yakalım değil mi? Başka şeylere kaydırılsın petroldeki vergi yükü. Dünyanın en pahalı petrolünü kullanmanın utancını bir yana bırakıp, aldığımız üç kuruşun benzincilere gitmesinden bıktık, usandık kardeşim yahuuu…

Sesimiz geliyor mu? Duyan var mı?..

Para işiyle uğraşıp, paradan para kazananları izlerim bi kaç gündür TV’lerden. Aslında ağız birliği yok. İktisatçının birinin ak dediğine bir diğeri kara diyor. Yani bu işin ilmini okumak da yetmiyor. Öyleyse ne yapmalı? Halkın anlayacağı ümit veren açıklamalar yapılmalı. Tabi ümit verici bir durum varsa…

Başbakan görmezden, duymazdan, bilmezden geldikçe karizması çiziliyor bilmeli. Hiç bir şey yokmuş gibi gezinmelerin acısı seçimde çıkar. Birileri uyandırmalı uyuyanları…

Dünyaya gömlek yıkamaya mı geldik?

Bayramda herkes yeni ve temiz elbiselerini giyip, birbirleriyle bayramlaştıkları gün, bir fakir Bektaşi dedesi, üstü başı pis halde Beyazid Cami’nin önünden geçerken, bembeyaz sarığı, tertemiz cübbesiyle bir hoca karşısına çıkıp:

-Be adam, mübarek bayram günü bu pis gömlekle dolaşılır mı? Gömleğini yıka! deyince Bektaşi aldırmayarak :

-Be hocam, yıkayayım ama kirlenir, demiş.

Hoca:

-Yine yıka, demiş.

Bektaşi:

-Yine de kirlenir, diye diretmiş.

Hoca inatla:

-Yine yıka, deyince Bektaşi'nin tepesi atmış ve şu cevabı vermiş:

-Behey imanım. Biz bu dünyaya gömlek yıkamaya mı geldik? demiş.