Oruç ayı,  Kur’an ayı, huzur ayı olan Ramazan aynı zamanda infak ayıdır. 

İnfak; Allah'ın hoşnutluğunu kazanma amacıyla kişinin kendi servetinden harcamada bulunması, ihtiyaç sahiplerine aynî ve nakdî yardım etmesi demektir.

Bu yönüyle infak; farz olan Zekât başta olmak üzere fitre, öşür ve sadaka gibi mali ibadetleri kapsar.

İnsanın sahip olduğu servetin gerçek sahibi Allah'tır. O'nun emanet olarak verdiği bu servetten bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermek gerekir.

Rabbimiz, mü’minlerin özelliklerini saydığı Ayeti Kerime’de “Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de infak ederler” buyurmuştur. (Bakara-3)

İslâm; fakiri, yoksulu ve ihtiyaç sahibini sürekli olarak ve her fırsatta gözeten, kollayan ve koruyan bir dindir. İşte bunun için Zekât vardır, öşür vardır, fitre vardır, sadaka vardır, kurbanın paylaşılma zorunluluğu vardır ve karz-ı hasen (borç verme) vardır.

Veren insan, bahtiyar insandır. Malının ve parasının belli bir miktarını Allah için, ihtiyaç sahibine severek verebilen insan mutlu insandır.

Müslüman; Allah için verenin malının eksilmediğine, aksine artıp temizlendiğine inanan insandır.

Alma zorunluluğu olan insan ihtiyacının giderildiği için, veren insan da başkasına hayrı dokunduğu için mutlu ve mesut olmuşlardır. Bu mutluluğu tüm toplumun yaşamasına sebep olmak çok hoş, çok güzel ve çok önemli bir haslettir.

Allah yolunda infak ibadetinin başında Zekât gelir. Devamında ise vacip olan “fıtır” sadakası ve diğer sadakalar gelir.  Fıtır sadakasının eda ediliş zamanı Ramazan ayıdır.

Müslümanlar, Zekâtı da genellikle Ramazan’da vererek, bu ayın feyiz ve bereketinin daha da artmasını arzularlar. Böylece geçim sıkıntısı çeken fukaranın gönül rahatlığı ile oruç tutmalarını da sağlamış olurlar.

Ayrıca hastalıklarından dolayı oruç tutamayan mü’minlerin verdiği fidye de infak kapsamındadır.

Oruç ve Kur’an ayı olan Ramazan’a bu infaklar da eklenince feyiz ve bereket kat kat artmış olur.

Efendimiz, “en faziletli sadaka, Ramazan ayı içinde verilen sadakadır” buyurmuştur.

Bu Hadis-i Şerif kapsamında hareket eden mü’minler, Ramazan ayı içinde yardım etme, infakta bulunma, hayır hasenat yapma yarışına girerler ve feyiz ve bereketin zirvesine ulaşırlar.

Böylece içinde bulunduğumuz mağfiret günlerinde, Allah’ın mağfiretine kavuşmuş olurlar.

Allah için verme bahtiyarlığı içinde bulunan Müslümanlar, bu güzelim hasleti yaparken zorla ve yüksünerek değil, büyük bir haz duyarak, zevk alarak yaparlar.

Kur’an ayı, Oruç ayı ve İnfak ayı olan Ramazan, bu ibadetlerin eda edilerek Cenneti kazanma ayıdır.

Mübarek Ramazan bizi de mübarek kılsın, oruçlarımız makbul, namazlarımız miracımız olsun efendim.