M. Ali Köseoğlu
Recep Konuk niye unutulur?
‘Konya’nın ağabeyi kim?’ başlığıyla yazdığım yazıdan sonra ilginç tepkiler aldım… Mesela Erdoğan Nesimioğlu MSN’den selam verip, “Yazını okudum, üzüldüm” dedi.
Çok şaşırdım.
Ben, Konya Şeker’in televizyon ekranlarından izlediğim reklâmlarını beğendiğimden ve bu reklâmların Konya’nın tanıtımına katkısından bahsetmiştim.
Konya Şeker’de görev yapan bu eski gazeteci dostumuzun kurumuyla ilgili negatif bir şey de yoktu ortada.
Erdoğan abi, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk’un adını yazıda göremediği için üzülmüş meğer.
Tabi onun heyecanını anlıyorum, yazıma birkaç ismi konuk edip de, bu reklâmların (tesislerin) oluşmasında en büyük katkı sahibi olan Recep Konuk’un ismini neden koymadığımı ben de bilmiyorum.
Ama bunu düşündüm…
Sanırım başkanın biraz sanal kalmasından kaynaklanan bir unutkanlık benimkisi… Recep Konuk o kadar güzel işlerin altına imza atıyor ve elimize onunla ilgili ulaşan bilgiler o kadar müspet ki…
Konya’ya kazandırdığı değeri inkâr etmek olmaz…
Konuk’la en son ne zaman karşı karşıya geldiğimi hatırlamakta elbette zorlanmıyorum. Demokrat Parti adaylığı serüveninde gazetemize yaptığı ziyarette onunla sohbet edebilmiştik.
Ondan öncesi ise yok…
Parti adaylığı vesilesi ise Konya’daki tüm basın kuruluşlarını ziyaret eden başkan, elbette yoğun olmalı… Fakat işte bu yoğunluk, onunla insanların arasında gelişmesi gereken bağa engel oluyor. Konya Şeker reklâmını övüp bu işletmenin başındaki ismi yazınıza koymayı unutuyorsunuz.
Hiçbir kastınız olmasa da…
Yani, onun yapıp ettiklerini basına sufle eden ekibi, bağımsız bir yazarın yazısından da haberdar olamaz ki…
Şunu söyleyeyim; bu yazdıklarım başkanı karşımda görme hevesimden kaynaklanmıyor.
Fakat onun isminin önceki yazıma girmemesinin bendeki nedenlerini araştırdığımda –mesela Nesimioğlu kadar- onunla ünsiyet kuramamış olmamın etkili olabileceğini görüyorum.
Recep Konuk, Konya için önemli bir isimdir, fakat ne yer ne içer diye merak eden pek çok kişi vardır muhakkak…
Arandığında telefona çıkan, randevu istendiğinde veren, arada bir de olsa ziyaret eden birini unutsaydım ben de kendimi affetmezdim.
Hem Konya Şeker’i yazıp Recep Konuk’un ismini yazısında geçmeyen bir ben değilim ki… Cumartesi günü yaygın gazetelerimizden Bugün’ün yazarlarından Murat Çelik, ‘Sugar’ bayramı geliyor başlıklı bir yazı yazmış.
“Konya Şeker, bir süredir gerçekten takdire şayan işler yapan bir şirket. Müthiş bir atılım içindeler. Dünya çapında yatırımlar yapmışlar şeker üretimi alanında” diye cümleler kurmuş.
Ama yazısında başkanın adına yer vermemiş…
Bir de bakın, bir yazıda ismi geçmeyen başkan bir başka yazıya başlık bile olabiliyor…
Kaderin cilvesi…
BAŞKA UNUTTUKLARIM DA VARMIŞ
Konya’yı Ankara’da temsil eden üç beş ismi önceki yazımda zikretmiştim. Yazdıklarımın yanında yazmadıklarım bir hayli fazlaymış…
Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir kendisinden başlayarak bana hatırlattı…
Sefa Özdemir, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Sarı Basın Kartı Komisyonu Üyesi… Bekir Duvarcı, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi… Vedat Honça, Fırıncılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı… Ali Demirkol, Madeni Eşya Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi… Süleyman Yılmaz, Bakkallar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi… Hasan Uzman, Kunduracılar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi… Hüseyin Menekşe, Kahveciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi… Osman Tezcan, TÜFAD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi… Mehmet Baykan, ASKF Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi…
‘Konya’nın ağabeyi kim?’ diye önceki yazımın başlığında sorup, Vali Osman Aydın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e ödev biçmiştim ya…
Konya’nın yarısı elini bir şekilde Ankara’ya uzatmışken ağabeylik yapmak da bir hayli zor…
Hani diyorum herkes kendi işini yapsa bir düzgünlük ortaya çıkar…
Bir de İHA Bölge Müdürü Kenan Arvas’ın ismini de burada zikretmem gerekiyor.
Konya Şeker’den bahsedip Recep Konuk’u unutmuştum ya… Kenan ağabeyin ismini de onunla hiçbir ilgisi yokken anmış olayım… Yani dengesizlik yaparak bir denge oluşturmak belki de mümkün olur.
Sahi Recep Konuk’u neden unuttum, Kenan Arvas’ı buraya niye yazdım?