M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Refik Tuzcuoğlu’nun siyaset anlayışı

Bu süreçte AK Parti Konya Milletvekili Aday Adayı Refik Tuzcuoğlu Başkanın çalışmalarını da yakından takip ediyorum...

Geçtiğimiz haftalarda gazetemize bir röportaj vermişti...

Dikkat çekici cümleleri vardı...

Siyasete AK Parti ile birlikte başladığının altını çiziyor ve “Benim için siyaset demek AK Parti demektir” diyordu.

***

Refik Başkanın siyasetle ilk teması Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “Erdemliler Hareketi” ile başlıyor. Böylece AK Parti'nin kuruluş süreci içinde bulunuyor.

Bu dönemle ilgili tarihe düştüğü kayıt sözler şunlar: Konya'dan ilk temas eden isimlerden birisi oldum. Konya'dan birçok ismin hareketle buluşmasına aracılık ettim. Kurulacak partinin akıbetinin meçhul olduğu, liderinin muhtar bile olamaz denildiği günlerdi. O günden bu güne partimizin faaliyetlerine hizmetlerim devam etti. Duruşum, çizgim, ilkelerim hep aynı kaldı. Rüzgârın yönüne göre eğilip bükülmedim, savrulmadım.

***

Gerçekten de Refik Başkan’ın çizgisini koruyarak kendini yıllar içinde nasıl da geliştirdiğine bizler de şahit olduk. Meram Belediye Başkanlığı’na yeniden aday gösterilmediği dönemde bile ‘kuruluşunda bulunduğu’ partiye laf getirecek bir tavrı olmadı...

Bu süreci kendi donanımını artıracak şekilde değerlendirdi.

Bulduğu alanda hizmet etmeyi sürdürdü.

Kadere olan inancını kendisiyle yapılan söyleşideki şu cümlelerden capcanlı olarak görüyoruz:

-AK Parti dünya menfaatleri ile örülü bir parti değildir. Biz, her koşulda millete hadim olmayı en büyük şeref bilen bir siyasi anlayışa sahibiz. Bir de her şeyin üstünde bir kader var ve buna teslim olmak lazım. Dahası kadere razı olmak lazım.

***

Tuzcuoğlu Başkan şu Karadeniz fıkrasını anlatıyor:

Temel ile Cemal tuttukları balığın dişi mi erkek mi olduğu konusunda iddialaşmış.

Temel “erkek” demiş, Cemal “dişi”...

Temel çözüm önermiş.

- Yüzbaşıya soralım.

- O ne pilir ki?

- Pilmez ama dediğu dediktur.

***

Her zaman söylüyoruz, yeni dönem şimdiye kadarkilerden çok daha önemli çalışmalara gebe diye... Bunlardan biri de Allah izin verirse, ‘yeni ve sivil bir anayasa’nın hayata geçirilmesi çalışmaları olacaktır...

Refik Başkan da fıkrayı bu yüzden anlatıyor...

Darbeci paşaların “dediğimiz dedik” diyerek getirdikleri ‘Anayasa’nın değiştirilme vakti geçmiştir bile... Yakın tarihimizin en çalkantılı olaylarının müsebbibi de bu “dediğim dedik anayasa”sıdır.

***

Tank ve top namlularının gölgesinde millete dayatılarak kabul ettirilen bu anayasanın, darbe anayasasının sivil bir anayasaya dönüşmesi için...

Milli birlik ve bütünlüğümüz için...

Gönül coğrafyasındaki kardeşlerimizin de en az kendi çocuklarımız kadar huzur içinde bir geleceğe ulaşması için...

Yeniden Büyük Türkiye’nin inşasında görev alacak kadroları ve ufuklu insanları biz de destekliyoruz.

***

Refik Başkan diyor ki: Ben, milletimizin gönlünde kendisine yer edinmiş bir insan olarak siyaset yapmayı tercih ederim. Sevgi ve merhamet esaslı, dürüst ve ilkeli bir siyasi kimlikle, geride hoş seda bırakacak hizmet ve eserlerle anılmayı arzu ederim.

İnşallah bu arzuları gerçekleştirecek yeni imkânları hep birlikte yaşarız.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum