Fatıma Nur Mücevher
Baş’ı’örtülüler…
Biraz ağır olacak belki yine de bununla birlikte;
“Eskiden başörtüsü sebebiyle mağdur olan kızlarımız vardı.
Şimdi ise; Bazı kızlarımızdan mağdur olan başörtülerimiz var!” diyerek başlayacağım söze ve devam edeceğim:
Örtüyü süs edinenler devrindeyiz. Başını örten,tesettürü anlamayan bir çare hanımların yaşadığı, göz kapaklarındaki tesettürü indiremeyen beylerin olduğu ..
Tanıdık zamanlar değil, aşina olduğumuz zamanlar ise hiç değil. Mesela "Şal" modası şu boynuna değin gösteren, başı örten.
Beş sene öncesine değin var mıydı? Varsa da yaygın mıydı? Hayır.
Her gün biraz daha esiri olduk "moda" denen dayatmanın.
Kıyafetlerin rengi uyumlu olsun diye uğraştığımız kadar hiç uğraştık mı acaba; "içimizle dışımız bir olsun"diye.. Yüzümüzü makyajla kapatmaya çalıştığımız kadar,kalbimizi kirden pastan arındırmaya çalıştık mı?
Mesela, günahlarımız hasebiyle secdelerimizi ıslattık mı?!
Sanmıyorum. Sanmıyorum çünkü günahlarımıza hata gözüyle baktık ve bu hatayı bidaha yapmayacagım diyerek yola devam ettik.
Kaldığımız yerden. Dağıldığımız yerden. Toparlanmadan. Çabalamak için zaman olmadı değil mi? Ya da özür dilerim, günahlarla yaşamaya alıştık mı? Büyük günahları bile küçük görür olduk.! Günahlarımızı meşrulaştırmaya başladık sonra. Anlatır olduk. Anlatırken, yüzler kızarmayı unuttu. Oysa ne kadar da aciz insan, fark etse kendini, bir keşfetse. Kendinin aciz olduğunu kavrasa sonra. Kendine gelecek belki. Ölümlü olduğu hatırından çıkmasa diyecek ki: Dünya,ben olmadan döner.! Kendime gelmeliyim.
Görüyoruz şimdilerde; Kızlarımız dar paça pantolon, üstünde kısa bir tunik. Vücut hatları olduğu gibi ortada.!
Sahi kızlarımız kime özeniyor? Başı kapattıklarında,başları göğe mi değiyor.?
Tesettürü böyle mi emrediyor Hz. Allah.?! Ayet böyle mi.?
Hatırlayalım birlikte Allah ne buyuruyor?
Bismillah.
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını alsınlar. Bu, onların tanınmasını ve bundan dolayı incitilmemelerini sağlar. Allah, Gafûrdur, Rahîmdir."
Allah dış kıyafetle iç kıyafetin aynı olmayacağını belirtiyor ayette. İçerde giydiğin gibi olmayacak diyor dışarı giydiğin. Oysa şimdi dışarıdaki kızlarımız sanırsınız içerde dolaşıyor..
İslam kadına önem verdiği için tesettürü emrediyor.Kadın ise bu ikramı,teşhir amaçlı kullanıyor.! Aldanıyor. Anlamıyor.
Rabbim bizi kendimize getirsin.
Örtü mücadelesi bu değildi. Biz böyle örtülüyüz diye kapılar kapanmadı yüzümüze.Başörtüsü özgür olsun isterken;Sıkma boğaz örtüleri,boyunları açık örtüleri kasdetmedik.! Böyle örtünseydik zaten mücadele edemedik. Bizim örtümüz; Omuzlarımızı örtüyordu, başımız omzumuza düşüyordu. Başımızda taşıdığımız ayetti. Yaşıyor olmalıydık ki; Kapıdan geri çevrildik. Uyarı aldık.! Pardösü boyumuz uzun diye, taraf tutulduk. Adımıza, gerici ve yobaz kelimeleri; erkeklerle olan hassasiyetimizden dolayı eklendi. Aynı masaya oturmayışımızdan.Beyefendi hocalarla dahi tokalaşmayışımızdan.! Bölüm başkanları odasına çağırıp:"aşırıya gidiyorsunuz!" dediğinde anladık ki, biz doğru yoldayız. Zira başı/örtülü arkadaşlarımız; O odalarda, o konuşmaları dinlemedi. O zamanın tesettür sevdalıları ile bu zamanın moda dürtüsü etkisinde kalan giyinmiş çıplakları arasındaki farkı görmemek için kör olmalı.
Bize öğretilen tesettür:
"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.
Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır.
"Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar." (...)
Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar.
Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız."
(Nûr/31).
Örtülerini omuzlarının üstüne alsınlar,örtsünler,sakınsınlar diyor Rabbim.Teşhir etmesinler.! Oysa şimdilerde; Katolaklardan fırlamış kızlar,dar paçalılar,iki parça giyinenlerle doldu memleket.!
Allah'tan korkusu olan; Bedenini teşhir edemez zaten.
Ayrıca tesettür; Irzı korumayı da işaret ediyor. Emir bu.! Irzlarını korusunlar. Kim korusun?
Müslüman Hanımlar.! Irzlarını 'korusunlar' diyor. Sakının. Dikkat edin.!
Dejenere edilen farz ibadetin tarz haline geldiği bir dönemdeyiz. Allah feraset versin bizlere. Helal olan ne varsa; "ticaret" unsuru oldu.
Sonra dedik ki; Bu kadar sıkıntı niye.?..
"-Efendim! Çağ atladık.! Abartmayın bu kadar." Siz Kuran’ın evrensel olduğuna iman edenler misiniz?!
Geçtiğimiz hafta Düzce’mizde bahar şenliklerinde eğlenen(aldanan) bir kardeşimizi hoş olmayacak bir halde gördük.
Üzüldük açıkcası. Okul dönemim aklıma geldi. Başımızdaki örtü,Allah’ın ayeti diye harama yaklaşmaktan korkardık biz.
Ki bu kızımızın bu şekilde servis edilmesi de hoş değildi. Ama şu bir gerçek ki;
Müslüman uyanık olmalı. Müslüman,İslam’ı temsil ettiğini unutmamalı.
Müslüman,Müslüman’ca yaşama gayreti içinde olmalı.
Allah bizden; Kulluk istiyor. Şaşmadan,istikamet üzere..
“Emredildiğiniz gibi dosdoğru olun!” Hud suresi 112’nci ayette böyle buyuruyor Allah.
Dosdoğru ol.
Üzülerek görüyoruz ki; Dışarıda gördüğümüz nahoş görüntülerin birçoğunda "başı/örtülü" geçinen bir ğuruh var. Niyeyse bu camiada bir değiştirilme söz konusu?
Ciddi bir erozyonla karşı karşıyayız,bilmem farkında mısınız?!..
"HANIMLAR DİKKAT.!
Başörtüsü yakıştırılmaz,başörtüsüne yakışılır..!
Başı örtmekle Allah'ın emrini yerine getirmiş olmuyoruz.
Allah'ın emri "TESETTÜR." İslam'dan Ç/almayın. ALDANMAYIN.."
Selam ve dua ile…