Bir şehir düşünün iki milyon nüfusu olan ve bu şehirde kendi memleketlerinin takımlarını tutan, takımı için gözyaşı döken, belki de çoğu zaman maça gitti diye babasından dayak yiyen, takımı yenildiğinde o haftası zehir olan taraftarlar düşünün. Bir de takım düşünün adı KONYASPOR olan. Renklerine kurban olduğumuz çift başlı kartalımızı düşünün. Birde çok sevdiğimiz takımımızın içini dolduranları düşünün. Teknik direktörünü, yardımcılarını, yöneticilerini ve futbolcularını...

Bir tarafta sonsuz ve karşılıksız bir sevgi hatta tutku. Bir tarafta ise Konyalı olduğu için taraftar takıma sahip çıksın diye getirilen bir hoca, üçüncü ligde bile takıma sahip çıkamayan bir yardımcı, kendi işlerini ön planda tutan hatta ve hatta Konyaspor’un oyuncularını sayamayan, kiminle maç yaptığını bile bilmeyen reklam amacı ile yönetime giren yöneticiler ve işleri güçleri paradan başka bir şey olmayan bazı futbolcular düşünün.

Hafta sonunda hafızalardan silinmeyecek bir mağlubiyet aldık ama bu sene bu farklı mağlubiyetlere alıştık. Galatasaray’dan yediğimiz 6, Fenerbahçe’den yediğimiz 4, Gençlerbirliğinden yediğimiz 6, Kayserispordan yediğimiz 3 gol ve diğerleri... Bbiz hangi maçta bu saydığımız rakamları kendi takımımız için söyleyebildik. Maalesef hiçbir maçta atamadık bu kadar golü. Peki her galibiyetten sonra kendisine pay çıkaran ve galibiyetlerde kendi paylarının olduğunu beyan eden yöneticilerimiz alınan mağlubiyetlerde de kendilerini sorumlu tutabilecekler mi?

Elinde yıldız futbolcuları olan, takıma büyük umutlarla gelmesine rağmen forma şansı bulamayan futbolcular varken, geleceğin Konyaspor’unu oluşturmak için alınan onlarca oyuncu varken takımı maçlara iyi hazırlayamayan Ünal Hoca'ya da duygusal davranamam. Görünen köy kılavuz istemez. Hoca ya kendini derle toparla ya da Konyaspor daha fazla zarar görmeden görevi bırak. Sen Konyalıysan biz de Konyalıyız.

Konyalı olmak bu takımın böylesine kötü futbol oynamasına yenilgi üstüne yenilgi almasına mazeret olamaz olmamalıdır. Peki ya siz futbolcu kardeşlerimiz ağabeylerimiz, sizler bu mağlubiyet pastasından kendinize ne kadarlık bir dilim keseceksiniz. Artık sizin de kendinize çeki düzen vermenizin zamanı geldi. Lütfen Konyasporumuzu Türkiye'ye rezil ettiğinizin farkına varın. Üzerinizdeki formanın kutsallığını bilin. Sahada yüreğinizle oynayın, taraftarınız için oynayın. Almadığınız veya alacağınız paraları düşünerek oynamayın. Önce oynayın kazanın sonra paralarınızı sonuna kadar isteyin. Ama hak etmeden para para diye topları ezmeyin. Bu şehrin gururu ile oynamayın.

Son olarak sizlere bir şeyin altını çizmek istiyorum. Eğer bu saydıklarımda haklılık payı buluyorsanız. Aldığınız paraların hakkını vermek istiyorsanız, bu takımı nasıl bu hale getirdiyseniz yine siz kurtaracaksınız. Alın size kocaman bir fırsat. Trabzonspor'u yenin ve adını bile anmak istemediğim o tehlikeli bölgeden kurtulmak için ilk adımı atın. Her ne kadar sizlere kızgın olsak da yola sizinle devam ediyoruz ve sizlere güveniyoruz. Ama sayın yöneticilerimiz bu son söylediklerimde kendilerine ait tek bir satır yer bulamazlar. Onlar lütfen istifa etsinler. Onları artık istemiyoruz. Kimse bu takımın üstünde değildir.