M. Faik Özdengül
Rumi ve Aşkın Terapi
“Rumi ve Aşkın Terapi”
Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Yayınları’ndan çıktı. İlk kitabım, yayınlanan. Devamı gelir inşallah. İnsanın bir kitabının olması ve yayınlanması mutluluk verici. En çok sevindiren beni: bir gün gelip de gerçek yurdumuza sefer için yola çıktığımda geride amel defterimin kapanmamasını sağlayacak bir sadaka-i cariye bırakacak olmam. En çok bundan dolayı mutluyum. Allah utandırmasın. Burada bir kez daha Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek başta olmak üzere Ercan Uslu ve tüm Kültür Dairesi çalışanlarına teşekkürü bir borç bilirim.
Kitabımın ana temasını Yaşam Koçluğu Disiplini oluşturuyor:
Yaşam Koçluğu/Life Skills Coaching dünyada yeni ve hızla gelişen bir profesyonellik alanı. İnsanlar hızlı yaşamın içinde daha pratik, daha kestirme ve yaşama uygulanabilir yollar arıyorlar. Bu anlamda eğitimli Koçlar bireylere iş, özel yada sosyal hayatta somut değişimler sağlıyor.
Bugün, olimpiyatlarda yarışan atletlerin yaşam koçları var. Ünlü sinema oyuncularının, tanınmış sanatçıların yaşam koçları var. Genel müdürlerin, şirket sahiplerinin, zengin ve başarılı insanların yaşam koçları var.
İnsanlara rehberlik ettiklerini söyleyen bu insanlar, bir anlamda Modern çağın Modern Mürşitleri. İşleviniz ne? Yaptığınız işi nasıl tanımlarsınız deyince çok kısa tabirle olduğunuz yerdeki sizle olmak istediğiniz siz arasındaki mesafeyi kapatıyoruz, diyorlar. Daha da kısası yaptığımız iş hedef koymak ve hedefe ulaşmak disiplinidir, diyorlar. Uyguladıkları disiplin ve yöntemi merak ediyoruz. Sistematiği nedir diye soruyoruz. Bugüne değin başarılı, hayatından memnun, iç barışı yakalamış insanları inceledik ve ortak yönlerini bulup sistematize ettik diyorlar. Ve bize de birer yaşam koçu bulmamızı danışmanlık almamızı öneriyorlar.
Ben de bu anlamda sizlere Mevlana’yı Yaşam Koçu olarak öneriyorum kitabımda. Sözü fazla uzatmadan kitabın önsözüyle sizi başbaşa bırakıyorum:
ÖNSÖZ
Yıllardır danışanlarımla çalışıyorum. Ömrüm oldukça da devam edeceğim. Yaşım kırka geldi dayandı. Artık üretme zamanı. Kutsal Kitabımız da kırk yaşı önemsiyor. Bir çok terapi tekniği kullanıyor ve hala öğreniyorum. İkinci dünya savaşından bu yana sistematik hale getirilmiş teknikler çoğu. Ve hepsi de birbirinden faydalanılarak daha iyisine ulaşmak için var edilmiş. Günümüzde çeşitliliği de artarak devam ediyor. Ben de kendi doğduğum ve büyüdüğüm toprakların kültürünü sistematize edip insanlığın faydasına sunmayı hedefledim. Mevlana’yı ve özellikle de eşsiz eseri Mesnevi’yi esas alan Aşkın Terapi’ yi bu nedenle ortaya koydum. Bununla ilgili daha geniş açıklamayı kitabın sonuna sakladım. İsterseniz önce kitabın sonundaki o bölümü okuyup öyle başlayabilirsiniz.Ben başladım birileri devam edecektir. Buna inanıyorum. Ortaya koyduğum ilkeler yeni değil. Sadece Mevlana’nın seslendirdiği ilkelerin sistematize edilmesi. O bir kılavuz. Yeni tabirle Yaşam Koçu. Onu çok seviyorum. Birincisi beni bana sevdirdiği için. İkincisi ve daha önemlisi Beni Sahibimle dost ettiği için. Sahibimi onunla dost olduktan sonra daha çok sevdim.
Belki üzerinde daha çok çalışabilirdim. Eksikleri çoktur yazdıklarımın. Ancak daha iyi iyinin düşmanıdır. Bir arkadaşım söylemişti bana bunu. Ve kulağıma küpe ettim. Daha iyisini de yapmak için çalışmaya devam edeceğim. Hatta birlikte yapalım bunu.
Aşkın Terapi içinde aşkı, aşmayı, var olmayı, kendini gerçekleştirmeyi barındırır. Bu bir yolculuktur. Yol, Mevlana’nın neyle simgelediği İnsan-ı Kamil’i hedefler. Sorunlar da bunun içindir. Çözümler de. Aşkın Terapi de.
Dile en iyi müşteri kulaktır der Mevlana. Hadi çıkalım yola.