Adem Alemdar
Saadet İyi Gelecek Deva olacak! Balkona CHDP mi çıkacak?
Yedili masada oturanlardan 3'ü bizim mahalleden... Hemen her gün bir açıklama ile aslında onlardan olduklarını beyan ediyorlar, ama nafile. Kemalist cephe ağzınla kuş tutsan ezberini bozmaz!
Sırf Erdoğan'ı indirmek için masaya oturtulduklarını göremeyip, kendilerinde bir güç vehmediyorlar, kocaman kocaman açıklamalar yapıyorlar!
Babacan, "Zaten seçimi biz kazanacağız, bari erkenden bırakın da işimizi zorlaştırmayın" diyor hükümete...
Davutoğlu, gezdiği şehirlerde kendisine 'vefasız' diyen vatandaşa "Esas vefasız Erdoğan'dır. Yüzde 49,5 oyu da ben aldım" diyor ve ekliyor "Yine kazanacağız!"
Karamollaoğlu ise hükümetin devleti idare edemediğini, kendilerinin seçimi kazandıktan sonra liyakatli kadrolarla iş başına geçeceklerini söylüyor...
Saydığım bu 3 parti lideri seçimi kazanıp devleti yöneteceklerini mi sanıyorlar acaba! Ya hakikaten çok saflar ya da başka bişey?!..
Varsayalım seçimi bunların blok kazandı. Balkona kim çıkacak, hükümeti kim kuracak, yüzde yarım ile sizin her birinize birer genel müdürlük bağlarlar sadece. Bakanlık verecek halleri yok ya! Haydi her birinize birer bakanlık verdiklerini varsayalım. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı üçe bölüp size dağıttılar! Bu bakanlıkta iktidarcılık mı oynayacaksınız! CHP ve Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle 'dostları' iktidara gelecek nihayetinde. Siz CHP'nin ve CHP'lilerin dostu olamazsınız! Biz de dostuz diye yırtınsanız yine olmaz!
Bunun sebebini hepimiz biliyoruz...
Koca Osmanlı'yı seçilmemiş vekillerle yıkıp, boş mecliste cumhuriyet kararı alan ve 1950'ye kadar demokrasinin sadece lafını eden, Ankara'da bürokrasi keyif sürerken Anadolu'nun kalanında milletin anasını ağlatan, Varlık Vergileriyle yeni zenginler türeten, 15 sene boyunca okullarda basit bir din dersini bile çok görüp, ezanı susturan, camileri satan, itiraz edenin kellesini koparan, tarih diye koca bir millete hikaye okutan Kemalistlerden bahsediyoruz!
1925 Şubat'ında başlayan Şeyh Said isyanını ve sonraki yıllarda çıkan onlarca isyanı bahane ederek Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kürtlere olmadık eziyeti yapan, resmi tarihe göre 100 binden fazla hakikate göre ise çok çok daha fazla kişinin hayatını kaybettiği ve aslında bölücü örgütlerin zemin bulmasını sağlayan CHP iktidarından bahsediyoruz! Oysa o isyanlar resmi tarihin hikaye ettiğinden çok farklıydı ve maalesef gerçekler milletten hala saklanmaktadır!
Bloğun diğer partisinin ise milliyetçilik söylemleriyle karpuzun göbeğini yemeye çalışacağını söylememe gerek yok sanırım!
Artık hapisteki hainler, yurt dışına kaçan vatansızlar, aklınıza kim gelirse meydanlara çıkacak!
Masada görünmeyen, ancak herkesin adı gibi emin olduğu gizli ortak Kandil'in partisi ise "Ben olmasaydım kazanamazdınız, ben de şu listede yazanları istiyorum" diyecek ve bu toprakların daha önce görmediği bir koalisyonla tanışacak millet!
Saadet'in programı varmış, Deva Gelecek dertler bitecekmiş! Gülelim de boşa gitmesin!
Şimdi yazının esas konusuna dönelim...
CHP'den şu ya da bu sebeple kopup, gidip başka bir parti kuranlar, sorulduğu zaman "Biz Millet İttifakındayız, asla Erdoğan'a oy vermeyiz" diyorlar. Örnek Memleket Partisi...
İyi Parti'den şu veya bu sebeple kopup, gidip başka bir parti kuranlar, sorulduğu zaman "Biz Millet İttifakındayız, asla Erdoğan'a oy vermeyiz" diyorlar. Örnek Zafer Partisi...
Bunları anladık da AK Parti'den kopup, Deva Partisini kuranlar, Gelecek Partisini kuranlar ne diyorlar? Bunlar zaten Millet İttifakının içindeler. Onlar da "Erdoğan kazanmasın" diyorlar...
Bizim mahallenin bitmeyen eziklik psikolojisi ve rejime yaranma gayretleri bıktırdı artık! Ama durum bu!..
Erdoğan ülkeyi çok kötü yönetiyorsa veyahut da yönetemiyorsa, 20 yıldır nasıl iktidarda?
Geride kalan bütün seçimleri nasıl kazandı acaba? Sihir mi yaptı da farkedemedik!..
...
Dünyanın her yerinde yaşanan enflasyon krizini Türkiye'ye mahsusmuş gibi anlatmak daha baştan hem dürüst olmadığınızı hem de bir çözümünüzün olmadığını ortaya koyuyor..
Bu ülkenin insanları ilk defa bu iktidar döneminde rahat rahat yurt dışına turist olarak gidebildi. Gittiği ülkede itibar gördü. İMF müfettişleri olmadan, devasa yatırımlar yapılabildi. Pazarda limon satan memurlar; ev aldı, araba aldı, tatile gitti...
Çiftçi kat kat zenginleşti. Toplumun her kesimi bolluk, bereket gördü...
Şurda iki sene kârlar düştü, işler azaldı, ev, araba pahalandı diye 15-16 yıllık refahı yok mu sayacağız!
Daha seçime bir yıl var, köprünün altından çok su akacak ve uçup kaçanların aklı başına gelecek inşallah..
...
Hadi şunu da okuyalım da biraz düşünelim halimizi...
Dünyada iken cennetle müjdelenen, zenginliği ve cömertliği ile meşhur olan Abdurrahman b. Avf radıyallahu anh oruçluydu. İftar vakti geldiğinde önüne çeşit çeşit yemeklerin bulunduğu bir sofra getirildi. Abdurrahman b. Avf, sofraya şöyle bir baktı ve bir süre daldı. İslam’ın ilk yıllarını hatırladı. Sonra şunları söyledi: “Mus’ab bin Umeyr, Uhud Savaşı’nda şehit edildi. O, benden daha hayırlıydı. Ama onu kefenlemek için bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. O hırkayla başı örtülse ayakları, ayakları örtülse başı açıkta kalıyordu. Uhud günü Hz. Hamza da şehit edildi. O da benden hayırlı idi. Ona da bir hırkadan başka kefen bulunamadı.
Şimdi ise dünyalık ne varsa hepsine sahip olduk. Şundan korkuyorum: Acaba yaptığımız bütün iyiliklerin mükâfatı bize dünyadayken peşin olarak mı verildi?” Sonra ağlamaya başladı ve yemeği yiyemeden sofradan kalktı...
Allah gidişatımızı da sonumuzu da hayreyleye...